Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler dolayısıyla ekonomi de ağır hasar aldı
Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin üzerinden tam bir ay geçti.
Bulaşıcı hastalık tehlikesi
Uzmanlar ayrıca bölgede yaşanan hijyen sorunu nedeniyle bulaşıcı hastalık tehlikesine dikkat çekiyor.
Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC), depremin yarattığı acil sağlık hizmetleri ihtiyacının yanı sıra, sekteye uğrayan tedavi süreçleri ve travmanın bulaşıcı hastalıkların yayılmasına yol açabileceği uyarısında bulundu. ECDC, gıdalar ve su yoluyla yayılabilecek hastalıklarla birlikte solunum yolu enfeksiyonları ve aşıyla önlenebilecek bulaşıcı hastalık potansiyeline dikkat çekti.
DW Türkçe’ye konuşan bölgedeki aile sağlığı hekimleri de sağlık çalışanlarına uygun koşullar sağlanmadığını, bunun da bulaşıcı hastalık riskini artırdığını anlattılar.
Ekonomi de ağır hasar aldı
Türkiye tarihinin en ağır kayıplarının verildiği deprem felaketinin ülke ekonomisi üzerinde yaratacağı etkiye ilişkin tartışmalar da devam ediyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre depremden etkilenen 11 ilden oluşan bölgenin GSYH içindeki payı yüzde 9,8 seviyesinde bulunurken bölge yaklaşık 14 milyonluk bir nüfusu barındırıyor. Afet bölgesinde ekonomi hem tarım ve hayvancılık hem de başta tekstil, demir çelik ve enerji olmak üzere sanayi üretimi üzerinde şekilleniyor.
Dünya Bankası, Kahramanmaraş depremlerindeki doğrudan maddi hasarı 34,2 milyar dolar olarak hesapladı. Bankanın Afet Sonrası Genel Acil Hasar Tahmin Raporunda (GRADE), bu miktarın 2021 GSYİH’sının yüzde 4’üne denk geldiği belirtilerek doğrudan hasarın yanı sıra enkaz kaldırma ve yeniden imar maliyetinin bu miktarın iki katını bulabileceği tahminine yer verildi.
GRADE raporunda ayrıca 1 milyon 250 bin kişinin evlerinin yıkılması, ağır ya da orta derece hasar alması sonucu evsiz kaldığı kaydedildi.
Depremin ekonomiye etkisi üzerine ayrıntılı bir araştırma yayımlayan eski Hazine Müsteşarı Dr. Mahfi Eğilmez de enkaz kaldırma-hafriyat, konut yapım-onarımı ve altyapı onarımından oluşacak toplam maliyeti 46,2 milyar dolar hesapladı. Bunun 27 milyar dolarının konut yapımı olduğunu belirtti. Hükümetin yapacağı nakdi yardımların da 2,46 milyar dolara ulaşacağını hesaplayan Dr. Eğilmez’e göre, depremin toplam maliyeti 48,7 milyar doları bulacak.
Uzmanlara göre hükümetin faiz indirimi politikası ile birlikte depremin yarattığı yıkım sonrası pek çok mal ve hizmete duyulan ihtiyaç, enflasyonda da yukarı yönlü etki yapacak. DW Türkçe’ye konuşan ekonomist Dr. Murat Kubilay, enflasyonun yılı en iyi ihtimalle yüzde 50 seviyelerinde kapayacağını öngördü.
[Depremzedeler için Mısır’dan gönderilen yardımlar Mersin Limanı’nda gemiden indiriliyor Fotoğraf: Sezgin Pancar/AA/picture alliance]
Seçimlere az bir zaman kaldı
Depremlerden sonra koordinasyon ve planlamada eksiklik ve yanlışlıkları ortaya koyan tablo, iktidara yönelik eleştirileri artırırken, Türkiye cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerine gidiyor.
Felaket, siyasetçilerin seçim kampanyasına kısa bir süre ara vermesine de neden oldu. Kamuoyu neredeyse sadece seçim tarihini ve muhalefetin olası adayını tartışırken 11 ilde meydana gelen deprem Türkiye’nin gündemini sarstı.
Ancak seçim kampanyası yeniden başlamış görünüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son süreçte deprem sonrası devlet tarafından verilen destek ve yardımlarla yeni konut yapımını öne çıkaran açıklamaları dikkat çekiyor. Erdoğan 1 Mart’ta yaptığı bir konuşmada muhalefeti eleştirerek seçimlerin her şeye rağmen 14 Mayıs’ta yapılması gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı’nın 10 Mart’ta seçim tarihini resmileştiren bir kararname yayınlaması bekleniyor.
Gazeteci* Pelin ÜNKER