enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:04 Kamuda türban serbest bırakılınca dünya yıkılmadı
22:54 Prof. Dr. Levent Atalı; “Kocaeli il olarak spor potansiyelini ulusal düzeyde daha çok kullanmalı” 
22:13 Spor camiasını yasa boğan vefat!…
00:10 Şubat 2025’teki seçimlerden sonra Almanya’da neler değişecek?
00:05 Hollanda’da, son günlerde adları en çok anılan başarılı Türk girişimciler -2-
00:04 Bakan Fidan, Alman mevkidaşı Baerbock ile görüştü
00:04 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suriye halkını hiçbir zaman kaderine terk etmedik
00:04 Prof. Dr. Murat ERCAN, “İsrail, Suriye’nin doğusundaki enerji kaynakları ve lojistik hatlarını da hedef alıyor”
00:03 Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres: “Dünya’daki Yangına Çare Yenilenebilir Enerji Devrimi”
00:03 Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Suriye halkına mektup
00:03 Önce Sen İyi Ol podcast serisinin ilk bölümü yayınlandı
00:02 Teknoloji sektörü için ekosistem ekonomisi seferberliği başladı
00:02 Suriye ve duvarın yıkıldığı an
00:02 Analiz: Suriye’de Yaşanan Rejim Değişikliği ve Türkiye…
00:02 Akçansa, sektöründe CEO Water Mandate’i imzalayan ilk Türk şirketi oldu
00:01 Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Debik’ın Mektubu Macaristan’da
00:01 Lawrence’tan Colani’ye Suriye trajedisi-1/2- İngiltere Vehhabileri tercih ediyor…
00:01 İzmit Belediyesi’nin düzenlediği, İzmit Oyuncak Müzesi’ni bugün Kapanca Sokak’ta açıyor.
00:01 Bir Asırlık Kardeşlik: Türk Macar Dostluk Antlaşması (18 Aralık 1923)
00:01 Lawrence’tan Colani’ye Suriye trajedisi -2/1- Suriye’de kumpasın hızlanması
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Azerbaycan-Ermenistan çatışmasının tarihi arka planı

Azerbaycan-Ermenistan çatışmasının tarihi arka planı
24.07.2020
A+
A-

TÜHA HABER / SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörlüğü Araştırma Asistanı Mehmet Çağatay  GÜLER, Dağlık Karabağ veya Yukarı Karabağ meselesinin iki ülke arasındaki çatışmanın temel nedeni olduğunu açıkladı.

Mehmet Çağatay  GÜLER, Kimi araştırmacıların çatışmayı 1987-1994 dönemine götürse de aslında çatışmanın tarihinin arka planının 19. yüzyılın başlarına dayandığını söyledi.

Çarlık Rusya’sının 1800’lerin başında bölgede iskan politikaları uygulamaya başladığında Karabağ’daki Ermeni nüfusun (1823’te) yüzde 22 iken Azerbaycan Türklerinin ise bölgedeki nüfusun yüzde 78’ini oluşturduğuna dikkat çeken Mehmet Çağatay  GÜLER, “Ardından birer yıl arayla İran-Rusya arasında imzalanan Türkmençay Antlaşması ve Osmanlı-Rusya arasında imzalanan Edirne Antlaşması ile bölgenin nüfusu değişmeye başlamıştır” dedi.

Mehmet Çağatay  GÜLER, bu minvalde Rusya’nın bölgede yönetilebilir yeni bir demografik düzen oluşturmayı planladığını ve başarılı da olduğunu hatırlatarak,  nitekim 1832 nüfus sayımında bölgedeki Ermeni nüfusunun yaklaşık yüzde 32’ye ve 1880’de yüzde 53’e yükseldiğini ve Azerbaycan Türklerinin nüfusunu geçtiğine işaret etti.

“1989’a geldiğimizde ise bölgedeki Ermeni nüfusunun neredeyse yüzde 80’e ulaştığını görmekteyiz” diyen Araştırmacı Mehmet Çağatay  GÜLER, “Rusya izlediği iskan politikalarının hedeflenen sonuçları vermiş, Ermeniler Türk yurdu Karabağ’da çoğunluk hale gelmiştir. Rusya benzer stratejileri yakın geçmişte ve hatta günümüzde birçok bölgede kullanmış ve kullanmaya da devam etmektedir” ifadesini kullandı.

Mehmet Çağatay  GÜLER,  Sovyetler Birliği’nin kurulmasını müteakip ise Karabağ’ın, Azerbaycan’a bağlı otonom bir siyasal yapı hüviyetine büründüğüne dikkat çekerek, Mihail Gorbaçov döneminde yani Sovyetler’in son yıllarında bölgenin statüsünün sorun olmaya başladığını, zira Ermenilerin hak talep etmeye başladığını hatırlattı.

Sovyetler’in Ermenistan’dan yana izlediği politikalara ek olarak bölgedeki Ermeni nüfus içerisinde bir hareketlenmenin başlamasıyla birlikte ilerleyen yıllarda Dağlık Karabağ’da yaşanacak çatışmaların fitilinin de ateşlendiğine vurgu yapan Mehmet Çağatay GÜLER,, Sovyetler’in dağılmasından sonra Azerbaycan’ın bağımsızlığını ilan etmesi ve Karabağ’ın otonom statüsünü feshetmesinin bölgede yaşayan Ermeni halkın  desteği ile birlikte Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığını ilan etmesi ve ardından da Ermenistan’ın iki yıl boyunca dahil olduğu çatışmaların işgal ile sonuçlandığını açıkladı.

Mehmet Çağatay  GÜLER, “Lakin Sovyetler’in ardından Dağlık Karabağ Birleşmiş Milletler (BM) tarafından bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti’nin toprağı olarak tanınmıştır. De facto (fiili) olarak bağımsız bir devlet olma iddiasında olsalar da bu otoriteyi tanıyan Ermenistan dahil hiçbir devlet bulunmamaktadır. Bu nedenle Ermenistan tarafından atılan bu adımların tamamı uluslararası hukuka aykırıdır ve Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü ihlal etmektedir. Ermenistan’ın bu süreçte izlediği etnik temizlik ve katliam politikaları sebebiyle bölgeden bir milyonu
aşkın Azerbaycan Türkü göç etmek zorunda kalmış ve binlerce insan hayatını kaybetmiştir” dedi.

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörlüğü Araştırma Asistanı Mehmet Çağatay  GÜLER, halen işgalin sürdüğü bu bölgenin Azerbaycan topraklarının beşte birine tekabül ederken zengin maden yataklarına, geniş tarım ve orman arazilerine sahip bulunduğunu ifade etti.

Mehmet Çağatay GÜLER,  Karabağ ile bölgede Hristiyan bir tampon bölge oluşturulması hedeflenmekte ve bunun yanı sıra Ermenistan’ın “megali idea”sı olan “Büyük Ermenistan” hayali için bu bölge coğrafi olarak kritik bir önem arz etttiğini ifade ederek ve bu nedenle bölgenin kontrol altında tutulmasının önemli bir jeopolitik kazanç olarak görüldüğünü kaydetti.

***

MEHMET ÇAĞATAY GÜLER
SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörlüğü’nde araştırma asistanı olarak çalışmaktadır. Hacettepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunudur.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Avrasya Çalışmaları Bölümü’nde yüksek lisans eğitimini birincilikle tamamlamıştır. Roma La Sapienza Üniversitesi’nde
Siyaset Bilimi eğitimi almıştır. Hamburg Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde tez araştırmalarında bulunmuştur. Building a Nuclear Empire: Nuclear
Energy as a Russian Foreign Policy Tool in the Case of Turkey adlı kitabın yazarı olan Mehmet Çağatay İtalyanca, Rusça ve İngilizce bilmektedir. Rus iç ve dış
politikası, Kafkasya, Orta Asya siyaseti, Avrasya jeopolitiği, enerji ve su politikaları konularında çalışmaktadır.

HABER : Ataner YÜCE

[TÜHA Haber Ajansı, 24 Temmuz 2020] 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.