enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
23:33 Dışişleri Bakanı Fidan, yarın Fransa’ya gerçekleştireceği resmi ziyaret kapsamında, Fransa Avrupa ve Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot ile bir araya gelecek…
23:09 Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Aydın, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “boykot” çağrısına tepki gösterdi…
22:49 Bahçeli’den sokak çağrılarına tepki: Şuursuzluk ve sorumsuzluk
22:20 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Salı günü vefat eden AK Parti Kocaeli İl İstişare Kurulu Üyesi ve eski Ulaşlı Belediye Başkanı Burhan Abiş’in cenaze törenine katıldı…
22:11 Ömer Çelik: Özgür Özel’in geldiği nokta Türkiye’yi topyekun tehdit etmektir
22:01 Trabzonspor U19 UEFA Gençlik Ligi’nde yarı finalde
21:55 Fahrettin Altun: Siyasi rekabet, ilke ve vizyonla yapılır; tehdit ve sindirme ile değil
21:37 Birleşik Irak Türkmenleri Cephesi’nden Talabani’nin açıklamalarına tepki!…
21:13 Acıların gölgesinde bir Ramazan Bayramı daha
20:19 CHP Neden Boykot Çağrısı Yaptı?
18:55 Fidan’ın Washington Ziyareti ve Türkiye’nin Stratejik Otonomisi
18:30 Sokak Siyasetinden Geriye Ne Kalır?
18:10 Adalet Bakanı Tunç, Silivri’de işkence ve kötü muamele yapıldığına dair iddialara yanıt verdi…
13:33 Bilgisayar korsanları, zayıf gördükleri gıda endüstrisine saldırıyor!
13:24 Gazeteci Serkan Borlak hayatını kaybetti 
12:59 Kocaelispor Sakarya’yı eli boş gönderdi!…
09:26 Irak ile Kuzey Irak Arasında Türkiye’ye Petrol İhracatı Gerilimi Çözülecek Mi?
09:18 “Klinik Araştırmalar Eğitim Programı” gerçekleştirildi
08:50 Bipolar bozukluk, genellikle 15-35 yaş arası bireylerde ortaya çıkıyor
08:43 Saha İstanbul Haber Bülteni!…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Prof. Dr. Murat ERCAN, “İsrail, Suriye’nin doğusundaki enerji kaynakları ve lojistik hatlarını da hedef alıyor”

Prof. Dr. Murat ERCAN, “İsrail, Suriye’nin doğusundaki enerji kaynakları ve lojistik hatlarını da hedef alıyor”
21.12.2024
A+
A-

*

* İsrail’in saldırıları, özellikle Şam, Hama, Humus, Halep gibi büyük şehirler ve çevresinde yoğunlaşmaktadır.

* İsrail, bu hedefleri vurarak Suriye ordusunun operasyonel kapasitesini zayıflatmayı ve askeri altyapısını etkisiz hale getirmeyi amaçlamaktadır.

* İsrail, Golan Tepeleri çevresindeki askeri faaliyetlerle, bölgedeki tehditlere karşı savunma pozisyonunu güçlendirmeyi hedeflemektedir.

TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency

Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM) Prof. Dr. MURAT ERCAN | AVESİSyazarı Prof. Dr. Murat ERCAN, kaleme aldığı, “Suriye’deki İsrail Operasyonlarının Stratejik Hesapları” başlıklı analizinde,
“Suriye rejimi, özellikle başkent Şam çevresinde hava savunma sistemlerini yoğunlaştırmıştır” diyor.
Prof. Dr. Murat ERCAN, İsrail’in, bu sistemleri etkisiz hale getirerek gelecekteki operasyonlarına yönelik olası engelleri ortadan kaldırmayı amaçladığını ve  ayrıca Golan Tepeleri’nin, İsrail için önemli bir jeopolitik merkez olduğunu ve bu bölgedeki saldırıların, İsrail’in bölgedeki güvenlik endişelerini ve stratejik çıkarlarını yansıttığına dikkat çekiyor.
İsrail’in, Golan Tepeleri çevresindeki askeri faaliyetlerle, bölgedeki tehditlere karşı savunma pozisyonunu güçlendirmeyi hedeflediğinin altını çizen Prof. Dr. ERCAN, “Deyrizor ve Kamışlı’ya yönelik saldırılar ise İsrail’in sadece askeri hedefleri değil, aynı zamanda Suriye’nin doğusundaki enerji kaynakları ve lojistik hatlarını da hedef aldığını göstermektedir. Bu saldırılar, İsrail’in bu bölgedeki stratejik kaynakları kontrol altına alarak Suriye’nin ekonomik ve askeri kapasitesini zayıflatmayı amaçladığını ortaya koymaktadır” diyor.
Prof. Dr. Murat ERCAN, şunları söylüyor:

“İsrail, Tartus ve Laskiye limanlarına saldırarak Suriye’nin Akdeniz’e erişimini kısıtlayıp Şam’ın İsrail karşıtı herhangi bir durumda dış destek alma kapasitesini daraltmayı amaçlamıştır. Başka bir ifadeyle İsrail, Tartus ve Laskiye saldırılarıyla Suriye’nin dış yardımlardan yararlanmasını engelleyerek bölgedeki İsrail karşıtı güçlerin stratejik hareket alanını sınırlandırmayı planlamıştır. Böylece, Suriye ve müttefiklerinin dış yardımlarına olan bağımlılıklarını azaltarak bölgesel üstünlüğünü pekiştirmeye çalışmıştır.

Vadedilmiş toprak meselesi nedir? Neresidir? - Habervakti, son dakika haber, haber, güncel haberler, gazeteler

İsrail’in Suriye’ye yönelik askeri operasyonları, yalnızca askeri-stratejik hamleler değil, aynı zamanda tarihsel, dini ve ideolojik temellere dayanmaktadır. “Vaadedilmiş Topraklar” kavramı, İsrail’in ulusal kimliği ve dış politika hedeflerini şekillendirirken, Golan Tepeleri’ne atfedilen stratejik ve dini anlam, bu bölgedeki politikalarını meşrulaştırma çabalarına zemin hazırlamaktadır. İsrail, Golan Tepeleri’nin Yahudi kutsal metinlerinde “Başan” olarak anıldığını ve Hz. Musa döneminden itibaren Yahudilere ait olduğunu iddia ederek, bölge üzerindeki hakimiyetini ideolojik gerekçelerle desteklemektedir. Bununla birlikte Golan Tepeleri’nin stratejik önemi, İsrail’in ulusal güvenlik politikaları açısından kritik bir rol oynamaktadır. İsrail’in bölgesel güvenlik kaygıları ve yayılmacı politikaları, Filistin’le sınırlı kalmayıp Suriye, Lübnan ve Türkiye’yi de içine alan daha geniş bir coğrafyada etkisini göstermektedir. Bu bağlamda İsrail’in Suriye’ye yönelik müdahaleleri, tarihsel, dini ve güvenlik odaklı bir stratejiyle şekillenmektedir”.

İsrail’in bölgedeki yayılmacı politikalarının arka planında sadece yüzyıllar önce kendisine “Vaadedilmiş Topraklar” stratejisi bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. ERCAN, “Bunun yanında bir de İsrail’in bölgesel stratejik planları bulunmaktadır. Başka bir ifadeyle İsrail’in bölgesel yayılma stratejisinin bir diğer dayanağı bölgede bir “Davut Koridoru” planı, hayali ve idealini hayata geçirme düşüncesidir. Aslında İsrail, kuruluşundan bugüne kadar yaptığı bütün kanlı eylemlerini, planlarını ve stratejilerini bu plana dayandırmaktadır. Davut Koridoru veya planın hayata geçirilmesinin İsrail açısından stratejik öneme sahip olduğu ileri sürülebilir.[3] Bu çerçevede Golan Tepeleri hem İsrail’in hem de Suriye’nin paylaşamadığı bir yerdir. Golan Tepeleri, 1981 yılında İsrail tarafından ilhak edilmiş ancak bu ilhak uluslararası toplum tarafından kabul edilmemiş ve hâlâ Suriye’nin toprağı olarak tanınmaktadır. Davud Koridoru ise Golan Tepeleri’nden başlayıp Süveyda ve Deyrizor’dan geçip Irak’a kadar uzanmaktadır. Bu koridor, Irak, Suriye ve Ürdün’den geçerek Akdeniz’e kadar uzanmaktadır” değerlendirmesinde bulunuyor.

Prof. Dr. Murat ERCAN, bu planıın İsrail’in doğrudan kendi askerleriyle değil YPG/PYD ve PKK gibi terör örgütlerini kullanarak hayata geçirmeyi planlandığını ve bu konuda İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar’ın, 10 Kasım 2024 tarihinde yaptığı açıklamada; Kürtlerin İsrail için “doğal müttefik” olduğunu belirterek, İsrail’in Kürtlerle ilişkilerini güçlendirmesi gerektiğini ifade ettiğini hatırlatıyor.

Russia turning against Israel, growing dangerously close with Iran, says Israeli Minister Gideon Sa'ar | All Israel News

ERCAN, Bölgesel politikalara ilişkin de açıklamalarda bulunan Saar’ın, “bölgedeki azınlıkların birleşmesi şart. Kürtler, İran ve Türkiye’nin baskıcı politikalarının mağduru konumundadır. İsrail’in bu gruplarla iletişimini artırarak ilişkilerini güçlendirmesi gerekiyor” dediğini ve ayrıca Lübnan ve Suriye’deki Dürziler hakkında da konuşan Saar’ın, “Bizler bölgede bir azınlık topluluğuyuz, bu sebeple diğer azınlıklarla doğal müttefiklik ilişkileri kurmamız kaçınılmaz.[4] ifadelerini kullandığına vurgu yaptı.

“Burada İsrail Dışişleri Bakanı, “bizler Kürtler gibi zulme uğradık, biz onları çok iyi anlarız, dolayısıyla biz onlarla ilişkilerimizi geliştirerek ittifak kurmak zorundayız” demek istemektedir” diyen (ANKASAM) yazarı Prof. Dr. Murat ERCAN,  “Aslında İsrail’in burada bahsettiği ve ittifak kurmaya çalıştığı Kürtler değil, PKK, PYD ve YPG gibi terör örgütleri” olduğunu dile getiriyor.

“Türkiye ve Suriye Milli Ordusu’nun ve muhaliflerin Suriye’yi terör örgütlerinden temizlemesi YPG ve PKK’yı panikletmiş ve ABD ve İsrail’den yardım talebinde bulunmalarına sebep olmuştur. Özellikle Suriye Milli Ordusu’nun ve muhaliflerin Deyrizor’u YPG ve PKK unsurlarından temizlemesi İsrail’i rahatsız etmiştir” diyen  Prof. Dr. ERCAN, şöyle devam ediyor:

“Çünkü ABD ve İsrail, Deyrizor’un bulunduğu hat üzerinde Davut sapanı veya duvarı oluşturma çerçevesinde bir uydu devleti kurma hayali kurmaktadır. Türkiye’nin katkısıyla Suriye Milli Ordusu ve muhalif güçlerin terör örgütlerine karşı sağladığı başarılar, İsrail’in bölgedeki stratejik hesaplarına büyük bir darbe vurmuştur.  Bu bağlamda İsrail ve ABD’deki etkili İsrail yanlısı lobiler, Türkiye’nin bölgedeki hamlelerine karşı ekonomik ve diplomatik yaptırımların devreye sokulması yönünde güçlü bir baskı oluşturmaktadır.

İsrail medyası: Türkiye'nin planı işliyor. Suriye'de harita yeniden çizilecek - Haber 7 DÜNYA

Görüldüğü gibi İsrail’in bölgedeki stratejileri, yalnızca İran’a yönelik tehditleri bertaraf etmek için değil, aynı zamanda Türkiye’nin artan bölgesel etkisini dengelemeyi amaçlayan çok boyutlu bir politika olarak öne çıkmaktadır. Davut Koridoru’nun tamamlanması, İsrail açısından hem askeri hem de ekonomik açıdan kritik bir avantaj sağlayacaktır. Golan Tepeleri’nden Irak’a kadar uzanan bu stratejik hat, İsrail’in güvenlik kaygılarını hafifletmekle kalmayacak; aynı zamanda Doğu Akdeniz’e erişimini kolaylaştırarak enerji ve ticaret yollarını kontrol etme potansiyelini de artıracaktır. Bu durum, İsrail’in bölgesel gücünü pekiştirmenin yanı sıra enerji kaynakları üzerindeki hâkimiyetini genişletmesine de olanak tanıyacaktır”.

(ANKASAM) yazarı Prof. Dr. Murat ERCAN, “Sonuç olarak söyleyebiliriz ki buradaki mesele sadece Suriye içinde oluşturulan sözde “Bashan Oku Bölgesi” değildir. Aynı zamanda Neocon Atlantikçilerin ve Siyonistlerin Irak Süleymaniye’den başlayıp Suriye’ye oradan da İsrail’e uzanan ve Akdeniz’e açılan Davut Koridoru çerçevesinde sürdürülebilir bir Coğrafya oluşturma meselesi” olduğunu söylüyor.

Petrol fiyatları için dikkat çeken öngörü

Prof. Dr. Murat ERCAN, bu hayali projenin oluşmasıyla birlikte; İsrail ve ABD’nin bölgedeki bütün enerji kaynaklarını, petrol ve doğalgaz boru hatlarını, ticaret rotalarını, Akdeniz’e çıkışı ve Akdeniz inisiyatifini ellerinde bulundurmak olduğunu ve aynı zamanda Türkiye’nin önüne jeopolitik bir duvar örerek Orta Doğu’yla bağının kesileceğini,  ayrıca Türkiye ve İran’ın kuşatılarak etkisiz hale getirileceğinin altını çiziyor.

Suriye içi fay hatlarının kırılarak hem ülke içerisinde hem de bölge ülkeleri arasında büyük savaşların çıkartılacağını ifade eden Prof. Dr. Murat ERCAN analizini şöyle noktalıyor:

“Bu da ABD ve İsrail’in beslenmesi ve bölgede varlığını devam ettirmesi anlamına gelmektedir. Bu stratejinin merkezinde ise YPG/PKK terör örgütü yer almaktadır. Bundan dolayıdır ki YPG/PKK gibi terör örgütleri, bu senaryodan kesinlikle sökülüp atılmalıdır. Türkiye, 40 yıldır terörle mücadele etmektedir. Bu doğrultuda on binlerce Mehmetçik şehit olmuş ve terörle mücadele için trilyonlarca dolar harcanmıştır. Bugün Türkiye’nin bu mücadelesi ya sonuç verecek, zaferle sonuçlanacak ya da ABD ve İsrail’in ittifakı ile hüsrana uğrayacaktır. Burada artık her şey veya tüm inisiyatif Türkiye Cumhuriyeti devletinin alacağı kararlar ve kahraman Türk Ordusu’nun yapacaklarına bağlıdır.

Yolları açık olsun, ayaklarına taş değmesin…”


[3] Davut Koridaru Haritası; Haber Global, “Israil’in Suriye’ye Saldırısının Perde Arkası Ortaya Çıktı! Netanyahu’nun Hayali Suya Düştü” başlıklı videosundan alınmıştır. Bunun için bakınız; https://www.youtube.com/watch?v=eVyrrShAGcs, (Erişim Tarihi: 10.11.2024).

[4] “İsrail’den Kürtlere ittifak çağrısı: “Onlar bizim doğal müttefikimiz”, Medyascope, https://medyascope.tv/2024/11/11/israilden-kurtlere-ittifak-cagrisi-onlar-bizim-dogal-muttefikimiz/, (Erişim Tarihi: 11.11.2024).

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.