Neyin değişimi?
![Neyin değişimi?](https://www.turkuazhaberajansi.com/wp-content/uploads/2025/01/KILIC.png)
Gazeteci Süleyman Kılıç, Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde “değişim” sloganı ile varılan noktayı ve Türkiye’nin iktidar/muhalefet sarmalında gelecek vizyonu hakkındaki düşüncelerini kaleme aldı.
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
İşte o yazı:
“O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler.
Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık.”
Yaşar KEMAL
Ne çok yiğit ve kahramanın kanından canından beslendi kana, cana doyamayanlar…
Y. Kemal, kendi kahramanlarını yiyerek ucuz kahramanlık taslayan, cesaret beklenen en ufak bir durumda şahsi çıkar ve menfaatinin etrafında çarkıfelek gibi dönen korkak, tabansız bir toplum olduğumuz için mi söylemiş bu sözleri?
Yoksa, direnç beklediği aydın sandığı ancak umduğu, beklediği tavrı göstermeyen kişilere atfen mi söylemiş? Bilemem.
Ancak yıllardır Edirne F tipi cezaevinde yatırılan Selahatin Demirtaş gibi, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tutuklanıp cezaevine götürülürken, bir suikaste uğrayabileceği şeklinde canından endişe duyduğunu mesajını görünce, bir önceki CHP genel başkanımız sayın Kılıçdaroğlu’nun yakın zaman önce mahkemede yaptığı cesaret ve ahlak yüklü savunması aklıma geldi.
Bu duruş neden kesintiye uğramıştır, düşündünüz mü?
Şimdi olsun bir şeyler görebiliyor muyuz?
“Sırtından vuran hançerler” sözü aslında ne kadar ağır bir söz, hepimiz için…
Mertçe, yiğitçe değil; kalleşçe arkadan sırta vurulan hançerler bu, yani biziz, ne kadar ağır…
“Değişim” denen söz ne büyülü bir sözmüş değil mi?
Kimin aklına gelirdi, bumerang olup gelip bizi vuracağı?
İl, ilçe danışma kurulu toplantılarında PM üyelerinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı seçimini kaybetmesini “değişimin önünü açan” argüman olarak kullanıldı.
Partimiz CHP için bu yaklaşımın bir kırılma noktası olduğunu ve yeni genel başkanın “gerçekleşen değişimle yerel seçimlerin görülmemiş bir zaferle kazanılarak artık partinin iktidarı önünde hiçbir engel kalmadığı yönündeki” açıklamasını alkışlayanların arasında sanırım benim gibi üzülerek dinleyenleriniz de olmuştur.
Evet, gölge kabinemiz bile oluşturulmuş hazır, “iktidar olmayı beklerken”, gün sayarken, ülke içinde toplumu derinden sarsan olaylarda CHP’de tık yok, CHP yok!
Hakikaten gölgeymişiz!
Geldiğimiz noktada şu soruya acil ve ivedi bir cevap bulmak zorundayız: Cumhuriyet’in yıkılmaz kalesi olan CHP tarihini bırakın, dününü dahi bilmeyenlerin yerel seçimden aldıkları zafer narkozunun sarhoşluğuyla dayanaksız mutluluk vaatleri verenlerin iktidarın acımasız hamleleri karşısında cesaret yüklü bir akıl ve tavır geliştirmesi mümkün müdür?
Süleyman KILIÇ