Kale Burcundan Dışarıya Bakarken
TÜHA HABER / TASAM Üyesi – Ekonomist / Araştırmacı Yazar Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu, bir tek hücreli olan koronavirüs’ün (COVİD-19), tüm dünya ve ülke gündemini bir anda değiştirdiğini açıklıyor.
Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu, “Bu ilk dünyanın ilk karşılaştığı pandemik değil. Ne yaparsak yapalım sonuncusu da olmayacak. Amaç çağdaş bilim, teknoloji ve iletişimin yardımı ile Corona’nın en başta beşeri telefatı ve yapacağı ekonomik hasarı asgariye indirmek. Bunun için ilk akla gelen önlem karantina oldu. Dünyada şu anda milyarlarca insan kendi kabuğuna çekilmiş durumda. Türkiye’ de de öyle” olduğunu söylüyor.
“Zor zamanlar” olduğunu ifade eden Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu, Ama 100 yıl öncesinden daha iyi durumda olduğumuza şükretmemiz gerektiğini, hiç olmazsa ülkemizin 7 düvelin, İstanbul’un ise İngilizlerin işgalinde olmadığını belirtiyor.
Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu, “Tanrı evsizlere yardımcı olsun, evi şimdi herkesin sığındığı kale. Eğer, kale burcundan dışarıya bakacak olsaydık, düşmanı izleyecek, acil yardım gelene kadar sadece kendimize güvenecektik. Oysa şimdi dışarıya televizyon ve sosyal medyadan bakıyor ve haber akışına güvenmek istiyoruz” diyor.
Güven için önce Şeffaflık Gerek
Önceliğin sağlık olduğunun altını çizen Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu, Virüsün yayılmasını ve salgının hızını kesmenin önemli olduğunu, yangına su gibi ilaç, malzeme, doktor ve hasta hane kapasitesi ile yetiştirmek, yoksulu, yalnızı kollamak, koşul istismarını engellemek için organize bir toplum olmanın ve işin özünün bu olduğuna dikkat çekiyor.
Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu, İşbirliği, dayanışma ve karşılıklı güven gerektiğine vurgu yaparak, Hasta ve ölüm sayılarının hem ülke genelinde, hem de dünyanın her yerinde olduğu gibi yaşadığımız yerlerde de nasıl seyrettiğini bilmenin mutlak bir zorunluluk olduğunun altını çiziyor.
Bu bağlamda New York valisi Andrew Cuomo’nun samimi yakınmaları ile Roma Belediye başkanının şikâyetlerini ve en önemlisi kendi ülkemizde Sağlık Bakanının sadece doğruları yansıtan açıklamalarını çok değerli bulduğunu ifade eden Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu, ” Hafife alınmadığını ama panikletmek istenmediğini; Abartılmadığını, ama küçümsemediğini, sorunlara hurafeyle değil, bilimle yaklaşıldığını bilmemiz, kendi kale burçlarımızdan dışarıyı tarassut eden bizler için gerekli güvenin en önemli basamağı” olduğunu açıklıyor.
Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu, zaten birkaç ülkenin haricinde, neredeyse tüm dünyanın durgunluğa adım adım yaklaştığını hatırlatarak, şimdi dünyayı uçurumdan aşağı itmeye çalışan bir tek hücrelinin yaptığı ani çıkışın, önceden yapılan yanlışları hiçbir yerde mazur göstermeyeceğini söylüyor.
Yeni yanlışların yapılmasını önleyecek en önemli şeyin, şimdi her adımda şeffaflık olacağını açıklayan Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu, şeffaflığın, doğru ve gecikmeyen bilgi akışının ise toplumsal güvenin temel harcı olacağının altını çiziyor.
Mütegallibe Yaratmamak İçin
Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu, her ülkede kamu önderliğinde, acil durum finansmanı için büyük para tahsislerinin söz konusu olduğunu belirterek, “Kime, ne ve ne kadar verilecek? Kimlere ödeme kolaylıkları sağlanacak? Kimler, hangi sektörler vergi indiriminden veya ertelemesinden yararlandırılacak açıklıkla yapılması gereken işlemler” olduğuna vurgu yapıyor.
Talep sahiplerinin de hileli iflasa benzemeden gerçek ihtiyaç sahibi olarak talepte bulunmasının önemli olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu, Süte su karıştırılmaması, açıkta et satılmaması, fahiş fiyat etiketlerinin sahne almamasının da son derece olduğunu hatırlatıyor.
Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu, hangi ölçekte olursa olsun, sadece işverenin, işletmelerin değil, çalışanların da ayırım yapılmadan korunmasının, adaletsizlik duygusunun ağır yükünü azaltacağını kaydediyor.
Virüsün yarattığı beşeri hasar ile en çok sağlık sektörlerini zorlamdığını belirten Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu, “Ama başta hekimler olmak üzere sağlık personeline, mesleğe girerken ettikleri “Hipokrat Yeminini” hatırlatmadan sadece dolgun ücret vaadinde bulunmak da, “paragöz hekim” imajını güçlendirerek, güven aşınması yaratacaktır. Kaldı ki, virüsün bulaştığı hastayı tedavi eden hekim önemli de, o hastanın çöpünü alıp atan çöpçü önemsiz mi?” diyor
Niyetin İyi Anlaşılabilmesi Önemli
“Makroekonomi politikası şeffaflığı kadar mikroekonomi politikası şeffaflığı da önemli” olduğunu açıklayan Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu, tedarik zincirlerinde arıza çıkmasının, yine her yerde, her ülkede sorun olduğunu, Özellikle de gıda, içme suyu, hijyen ve temizlik ürünleri ve ilaç gibi tüketim mallarında tedarik sorunlarının ortaya çıkmaması için, ulaştırma sektörünün akışının aksamaması gerektiğine dikkat çekti.
“Eh petrol ve yakıt şimdi ucuz. Bu da Suudi ve Rusya kapışmasının bir lütfu. Kalite ve sağlık denetimlerinin ihmal edilmemesi ve öncelikle ulusal piyasanın ihtiyacının hedeflenmesi önemli” diyen Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu, “Bu bağlamda, üretim ve dağıtım teşvikleri anlaşılır bir şey olsa bile neden Eximbank ihracat teşvikleri gündemde sorusunun akla gelmemesi, stokçuluğun engellenmesi güven tesisi için olmazsa olmaz” diyor.
Riskli ve Tekinsiz Konular ve Güven
Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu, Eğitime hangi yaşta olursa olsun çocukların sağlığını korumak için her yerde ara verildiğini hatırlatarak, bunun bir salgın da olduğu gibi savaş halinde de olabilecek bir durum olduğunu, ama uzaktan eğitimin kalitesi ve içeriğinin insanları güven aşınmasına itmemeli ve kale içinde mahsur kalanların beyninin yıkanma niyeti olduğu izleniminden kaçınılması gerektiğinee vurgu yapıyor.
Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu, “Büyük bir risk kitlesi olduğu için her türlü mahkûmu, tecavüzcü, gaspçı, hırsız, uğursuz, katil, psikopat farkı gözetmeden salma düşüncesi, hele hele düşünce suçundan tutsak bulunanların adı bile anılmadan dile getirilmesi, taşıdığı risk dolayısı ile virüsün kendisi kadar can güvenliğini ve kamu otoritesine güveni sorgulatacak bir adım olma potansiyeline sahip” olduğunu ifade ediyor.
Bir de Gündemimizden Geçici Olarak Çıkan Konular Var Ya!
TASAM Üyesi – Ekonomist / Araştırmacı Yazar Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu, Covid 19 ile sanki zaman durdu ve gündemi daha önce işgal eden konuların, bir anda arka plana düştüğüne dikkat çekerek, İdlib’de, Libya’da, Yemen’de, Doğu Akdeniz’de, Ege’de, Karadeniz’de ve Doğu Ukrayna’da neler olduğunu artık hiç duymadığımıza dikkat çekiyor.
Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu, “Çin trenleri Ahılkelek’den girip, Ayrılık Çeşmesinden geçiyor mu bilmiyoruz. Belki şimdilik umursamıyoruz da. Sadece insanları bir tek hücrelinin tembih ettiğini, ilan edilen ateşkeslerin devamını sağladığını, çatışmaların durduğunu ve sınır ötesindeki Mehmetçiğin durumunun güvenli olduğunu ümit etmek istiyoruz” diyor.
“Bu konularda da bilgi gizlenmesini ve ileride istenmeyen sürprizlerle karşılaşmak istemiyoruz” diyen Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu, “ayrıca, bu kritik dönemeçte, kendi insanımız için kullanılacak imkânın, yâd ellerde heba edilmesinin yaratacağı güvensizliği hiç mi hiç kaldıramıyoruz” şeklinde kaydediyor.
HABER : Ataner YÜCE
[TÜHA Haber Ajansı, 30 Mart 2020]