‘Adli Sicil Affı çıkarılmalı ve Adli Sicil Kanunu Güncellenmeli’

TÜHA HABER / Araştırmacı Yazar Hukukçu Hüseyin Demir, ’Adli Sicil Affı ve Adli Sicil Kanunu’nda değişiklik, Hukuk reformunun ilk önceliği olmalıdır ’dedi.
Araştırmacı Yazar Hukukçu Hüseyin Demir
Araştırmacı Yazar Hukukçu Hüseyin Demir, konuyla ilgili (TÜHA) Türkuaz Uluslararası Haber Ajansı’na önemli açıklamalarda ve önerilerde bulundu.
Türkiye’de, Merkezî Adlî Sicil Bilgi Bankası’nda yaklaşık 7 milyon kişiye ait 18.9 milyon canlı kayıt olduğuna dikkat çeken Hüseyin Demir, yapılan araştırmalarda, adli sicil kanunun mevcut halinin neden olduğu olumsuzluklardan dolayı, eski hükümlülerin en temel ihtiyaçlarının başında gelen yiyecek, giyecek, gelir ile barınma gibi kaynaklara ulaşılamadığını, sosyal destek yetersizliğinden dolayı hayal kırıklığı, umutsuzluk ve ruhsal çökkünlük yaşanıldığını, bu nedenle yeniden suçlu davranışa yöneldiklerini ve cezaevinden tahliye olan hükümlülerin üçte ikisinin yeniden suç işleyerek tekrar tutuklandığının ortaya koyulduğunu açıkladı.
Hüseyin Demir
Adli Sicil Affı ile 7 milyon kişiye temiz bir sayfa açılmalı
Araştırmacı Yazar Hukukçu Hüseyin Demir, Hükümlülerin cezaevinden çıktıktan sonra, toplumsal yaşama uyum sürecinin, birçok sorunu da beraberinde getirdiğini ve asıl cezanın tahliye sonrasında varlığını hissettirdiğini ifade etti.
Türkiye’de çeşitli nedenlerden dolayı 7 milyonun üzerinde adli sicili olan kişinin bulunduğunu ve bu kişilerin cezaevinden çıktıktan sonra ilk işlerinin, geçimlerini sağlamak için iş arayışı olduğunu hatırlatan Hüseyin Demir, Adli sicili temiz, kalifiye, mesleği bulunan insanların iş bulamadığı bu ortamda, tüm iş başvurusunda istenilen adli sicil belgesinin, yeni bir iş bulma umuduyla iş arayışında olan adli sicili bulunan kişilerin, iş bulmalarının önündeki en büyük engel olduğunun altını çizdi.
Araştırmacı Yazar Hukukçu Hüseyin Demir, “Sabıkalı diye iş verilmeyen eski hükümlüler cezasını çektikten sonra genellikle ceza mahkumiyetlerinin büyük bir kısmı 15 yıl veya 30 yıl süresince arşiv kaydında kalmasının yarattığı umutsuzluk ve en temel ihtiyaçların başında gelen yiyecek, giyecek, gelir ve barınma gibi ihtiyaçları karşılayamaz duruma düşenler tekrar suça bulaşabilmektedir. Yapılan bilimsel araştırmalar, resmi veriler ve istatistikler, dikkate alınarak, sayıları 7 milyonun üzerinde olan adli sicili bulunan kişilere yeni bir hayat ve gelecek imkanı verme adına Adli Sicil Affı, Hukuk reformunun ilk önceliği olmalıdır ’dedi.
Adli Sicil Kanunu Güncellenmeli
Adli Sicil Kanunu’nda, değişiklik yapılması gerektiğini vurgulayan Araştırmacı Yazar Hukukçu Hüseyin Demir, Mevcut adli sicil kanunu eski hükümlü istihdamı, topluma adaptasyonu, sosyal yaşama entegrasyonu zorlaştırdığı ve suç ortamına yönlendirmeyi engellemek yerine suça meyli artırdığı yapılan bilimsel araştırmalarda ortaya konmaktadır” şeklinde konuştu.
Adli sicil kaydı silinme süreleri konusuna da değinen Hüseyin Demir, “Türkiye’de genellikle ceza mahkumiyetlerinin büyük bir kısmı 15 yıl veya 30 yıl süresince arşiv kaydında kalmasının yarardan çok zarar vermesi ve yasaklanmış haklar noktasında yaşanan olumsuzluklar dikkate alınarak adli sicil kaydı silinme sürelerinin minimuma indirilmesi, iş başvurularında ve diğer kullanım durumlarında işin mahiyetine göre düzenlenmiş adli sicil kaydı belgesinin verilmesi gibi hayati öneme sahip değişiklikler, yeni hukuk reformunda dikkate alınarak değiştirilmesi geçmişte yaptıklarından pişman olan ve temiz bir hayat sürdürmek isteyen kişilerin toplum ile adaptasyonuna büyük katkı olacağı gibi suç oranlarının düşmesine katkı sunacaktır ’dedi .
[TÜHA Haber Ajansı, 20 Ocak 2021]