enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
12:39 Bazı CHP milletvekillerinin Meclis’te İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’yı engellemeye yönelik provokasyonuna tepkiler sürüyor
12:14 Bakan Yerlikaya: Yasa dışı bahisle ilgili 9 bin 780 tutuklama yaptık
12:05 Türkiye, yağışlı sistemin etkisine giriyor
11:55 ‘Yenidoğan çetesi’ davasında savunmalar sürüyor
00:07 Zeynep Sönmez: ‘Kupayı kaldırırken yaptıklarımın mutluluğu kadar vazgeçtiklerimin duygusallığını da yaşıyorum’
00:06 ABD Temsilcisi Hochstein Hizbullah’la ateşkes sağlamak üzere İsrail’e gidiyor
00:05 ABD’ye iş ve yeni hayat hayaliyle gelen Türkler arasında kayıp vakaları dikkat çekiyor
00:05 Yunanistan’da hayat pahalılığını protesto için işçiler 24 saatlik genel greve gitti, halk sokağa indi
00:04 ABD Ukrayna’ya 275 milyon dolarlık yeni askeri yardım açıkladı
00:03 AB’nin 5 büyük üyesinden Ukrayna’ya destek: “ABD yardımı azaltırsa mali ve askeri yardıma hazırız”
00:03 Suriye: “İsrail’in Palmira kentine düzenlediği saldırıda 36 kişi öldü”
00:01 Erdoğan: “Trump’ın savaşları bitirme söylemine inanmak istiyor, adımlar atmasını bekliyoruz”
00:01 Kongo’nun İstanbul Fahri Konsolosu İlyas Keskin
12:42 Nizip Ticaret Odası, Gaziantep Oda/Borsaları ortak meclis ve istişare toplantısına katıldı
12:01 Nizip TOBB Ortaokulu ile eğitimde yeni bir adım atıyor
11:45 TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’ndan Nizip Ticaret Odası’na ziyaret 
11:24 Sosyal medya platformları karşılıklı küfür ve hakaret arenası olmamalıdır
00:06 Irak’ın kuzeyinde 3 terörist etkisiz hale getirildi
00:05 Birleşmiş Milletler’in (BM) Gıda İsraf Endeksi Raporu’na göre, dünyada her yıl 1,05 milyar ton gıda israf ediliyor
00:05 Mahkeme ev giderlerine katılmayan eşi tam kusurlu buldu
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Bir Amerikan Tiyatrosu: “Protect the Prince”

Bir Amerikan Tiyatrosu: “Protect the Prince”
A+
A-

Anlaşılan ABD’de ulusal çıkarları tanımlama gücü ve yetkisine sahip olanların bu gerçeği görecek öngörüsü yok ya da Amerikan halkından çok bazı lobilerin çıkarlarını önceliyorlar.

     Prof. Dr. Kemal İNAT

CIA raporunda Cemal Kaşıkçı suikastıyla ilgili olarak Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın sorumluluğu açık bir şekilde yer almasına rağmen Biden yönetimi Prens’i yaptırımlar listesine dâhil etmek istemiyor. Hâlbuki başkanlık yarışı sırasında Biden, Kaşıkçı’nın ölümünden sorumlu olan Suudi liderleri hesaba çekeceğini söylemişti.

Şimdi ne değişti?

Biden artık Amerikan Başkanı oldu ve dış politikasını şekillendirirken insan haklarına göre değil, ABD’nin stratejik çıkarlarına göre hareket etmesi gerektiğini düşünüyor. İnsan hakları sadece başka ülkelerin içişlerine müdahale etmek istediklerinde faydalı bir argüman olarak işe yarıyor.

Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki katıldığı bir televizyon programında, “Tarihsel olarak ve hatta yakın tarihte, Demokratik ve Cumhuriyetçi yönetimler, diplomatik ilişkilerimizin olduğu ve hatta diplomatik ilişkimizin olmadığı yabancı hükûmetlerin liderlerine yaptırımlar uygulamamıştır” sözleriyle Prens Selman’a yaptırım uygulanmamasını açıklamaya çalıştı.

Öncelikle Prens Selman Suudi Arabistan Kralı değil. Adı üstünde Veliaht Prens ve ayrıca savunma bakanlığı görevi var.

2018 yılında Rahip Brunson davası nedeniyle ABD’nin, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya karşı aldığı yaptırım kararlarını hatırlayalım. Gül ve Soylu’nun Suudi Savunma Bakanı Prens Selman gibi Amerikan yaptırımlarından kurtulması için Rahip Brunson’ı parçalayıp cesedini yok etme emrini vermeleri mi gerekiyordu?

Rahip Brunson’ın yargılanması nedeniyle Türk bakanlara yaptırım uygulayan ABD’nin Kaşıkçı cinayetindeki sorumluluğu bizzat CIA tarafından ortaya konulan Prens Selman’a yaptırım uygulamaktan kaçmasının nedeni nedir?

Beyaz Saray Sözcüsü Psaki bunu, “Suudi Arabistan ile istihbarat paylaşımları, füze saldırıları ve tehditlere karşı savunma gibi önemli ilişkilerimiz var” ifadeleriyle açıklıyor. Biden, ABD’nin ulusal çıkarları doğrultusunda hareket ediyormuş ve ulusal güvenlik ekibi Prens Selman meselesinde bu şekilde hareket etmesinin Amerikan ulusal çıkarları için en uygun yaklaşım olduğunu söylemiş.

Tamam anladık, derdiniz insan hakları falan değil, ulusal çıkarlarınıza göre hareket ediyorsunuz. Bu hep böyleydi zaten. Siz insan hakları ve demokrasi dediğinizde de aslında derdinizin ne olduğunu biliyorduk.

Ama Orta Doğu’da Türkiye’ye her türlü baskı ve düşmanlığı yapıp Suudi Arabistan ve BAE gibi ülkelerle kurduğunuz ortaklığın ulusal çıkarlarınız için en uygun davranış olduğunun muhasebesini iyi yaptınız mı?

Bu ortaklığa YPG gibi terör örgütlerini dâhil etmeniz gerçekten Amerikan ulusal çıkarları açısından doğru adım mı?

Yoksa Orta Doğu’da kurduğunuz bu ortaklıklar ve doğal olarak bu ortaklıkların neden olduğu düşmanlıklar Amerikan ulusal çıkarlarından çok bu ülkede etkili olan bazı lobilerin çıkarlarına mı hizmet ediyor?

Belki Türkiye’nin Suudi Arabistan ve BAE gibi hesapsız ve pazarlıksız bir şekilde her türlü Amerikan silahlarını alacak parası ve isteği yok, yine Türkiye’nin Orta Doğu’da İsrail eksenli oluşturulmaya çalışılan ittifaka katılmaya ve Filistin-İsrail sorununun Siyonist lobinin istediği gibi çözülmesine destek vermeye niyeti yok. Ama giderek şiddetlenmesi beklenen küresel güç mücadelesinde Türkiye mi daha değerli bir müttefik yoksa Suudi Arabistan ve BAE mi?

Anlaşılan ABD’de ulusal çıkarları tanımlama gücü ve yetkisine sahip olanların bu gerçeği görecek öngörüsü yok ya da Amerikan halkından çok bazı lobilerin çıkarlarını önceliyorlar.

[TÜHA Haber Ajansı, 04 Mart 2021]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.