Prof. Dr. Selim İnan: Her yıl Türkiye’de 41 bin deprem oluyor
TÜHA HABER / Mersin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim İnan, Türkiye’nin, yüzde 95’i deprem riski altında bulunan bir deprem ülkesi olduğunu açıkladı.
Prof. Dr. Selim İnan, (UHA) Uluslararası Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, her yıl Türkiye’de 41 bin deprem olduğunu hatırlatarak, ülkemizde, Kuzey Anadolu Fayı ve Doğu Anadolu Fayı olmak üzere iki tane son derece aktif ana fay hattı bulunduğunu, bu fayların milyonlarca yıldan beri deprem ürettiğini ve milyonlarca yıl daha da deprem üreteceğine dikkat çekti.
Mersin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim İnan
“ÜLKE TOPRAKLARININ YÜZDE 95’İ DEPREM RİSKİ ALTINDA”
Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunun altını çizen Prof. Dr. İnan, ülke topraklarının yüzde 95’inin deprem riski altında bulunduğunu belirterek,tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de depremleri oluşturan ana faktör fay hatları olduğunu açıkladı.
Prof. Dr. Selim İnan, ülkemizde, biri Kuzey Anadolu Fayı, diğerinin de Doğu Anadolu Fayı olmak üzere iki tane son derece aktif ana fay hattının bulunduğunu, Kuzey Anadolu Fayının ise ülkemizi doğudan batıya doğru kat eden bin 350 kilometre uzunluğunda bir fay sistemi olduğunun altını çizdi.
Bu fay sisteminin, İstanbul depremini de etkileyecek bir fay sistemi olduğunu açıklayan Prof. Dr. İnan, Kuzey Anadolu Fayı ile Sivrice depremini oluşturan Doğu Anadolu Fayının, Karlıova’da birleştiği, Doğu Anadolu Fay sisteminin de, Karlıova’dan kuzeydoğu-güneybatı istikametinde uzanan 750 kilometre uzunluğunda bir fay sistemidir olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Selim İnan, bu fayların tek parça halinde olmadığını, çok sayıda parçaların (segmentlerin) bir araya gelmesiyle oluşmuş bir fay sistemi olduğunu, bu fayların milyonlarca yıldan beri deprem ürettiğini ve milyonlarca yıl daha da deprem üreteceğini ifade etti.
Türkiye’nin bu depremlerden çok büyük zararlar görebildiğine işaret eden Prof. Dr. İnan, İstanbul, Manisa Akhisar ve son olarak Sivrice depremlerini örnek vererek, Sivrice de Doğu Anadolu Fayının bir parçası olduğunu , Sivrice’nin bulunduğu bölgedeki parça bugün kırılmış vaziyette bulunduğunu belirtti.
Prof. Dr. Selim İnan, bu parçanın kırılmasıyla AFAD verilerine göre 6,8, Kandilli verilerine göre ise 6,6 büyüklüğünde bir deprem ürettiğini, bunun, orta büyüklükte bir deprem ve bunların da , yüzeyde 60-70 kilometrelik bir kırık hattı oluşturabileceğine dikkar çekti.
“BİZ DEPREME, ‘GEL ARKADAŞ BİZİ YIK’ DİYORUZ”
Elazığ depremine de can değinen kayıpları olduğunu ve binaların yıkıldığını belirten Prof. Dr. İnan, bu bölgedeki fay hatlarının hem yıkım yaptığını hem de verimli topraklarının, alüvyonları ve gölleri oluşturduğunu, buraların da zemininin kötü olduğu için bu zemin üzerine binaları kalitesiz, çürük, çimentosundan demirine, etriyelerden bağlayıcı sistemine kadar yanlış ve eksik kullandıysa biz depreme, ‘Gel arkadaş bizi yık’ diyoruz değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. Selim İnan, Sivrice depreminini, ‘zemin’ ve ‘bina kalitesi’ olmak üzere iki ana nedene bağladığını hatırlatarak, bunların da yıkılan binalardan çok net görüldüğünü açıkladı.
“Eğer zemininiz kötüyse bina zemine doğru gömülür; üçüncü kat birinci kata inebilir ya da bina yan yatabilir” diyen Prof. Dr. İnan, bu durumda belki yaşam hasarının biraz daha az olabileceğini, yapı kalitesi çürük ve kötü olursa bina üst üste iskambil kağıtları gibi dizilebildiğini, bunun da çok büyük hasara neden olduğunu, Sivrice’de binaların kalitesinin düşük ve zeminin gevşek alüvyonal zemin olduğunu ispatladığını aktardı.
“KAHRAMANMARAŞ TARAFINDA 145 KİLOMETRE UZUNLUĞUNDA PARÇALAR VAR. BUNLAR KIRILDIĞI ZAMAN 7 VE ÜZERİNDE DEPREM ÜRETEBİLİR”
Prof. Dr. Selim İnan, Sivrice depremini oluşturan fayın, bundan sonra meydana gelebilecek depremleri nasıl etkiyeceğine dair de bilgiler verdi.
“Bu durumun Kuzey Anadolu Fay Sisteminde çok fazla görüldüğünü kaydetti” diyen Prof. Dr. İnan, Kuzey Anadolu Fayının Karlıova’dan başlayarak Marmara Denizi’ne kadar gittiğine dikkat çekti.
Mersin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim İnan, şunları söyledi:
“Kuzey Anadolu Fayında doğudan batıya doğru bir göç var. İlk başta 1939’da Erzincan depremini oluşturan parça kırılıyor ve 300 kilometre uzunluğunda. Daha sonra Refahiye, Suşehri, Kargı-Ladik, Bolu, Abant ve 1999’da Marmara oldu. 1939’dan 1999’a kadar o parçalar kırıldı, şimdi kırılacak nokta Marmara Denizinden geçen parça. Gelecekte İstanbul konusunda en büyük sıkıntı o. Doğu Anadolu Fayında ise bu kadar doğrusal bir yol izlemese de 2003’te Bingöl depremi oldu. Daha sonra Kovancılar bölgesinde bir deprem oldu; şimdi de Sivrice. Sivrice de bunların güneybatıya doğru devamı. Böyle bir göç varsa, Doğu Anadolu Fayı da sol yanal doğrultu atımlı bir fay; bu şekilde hareket ediyor; hareket ettiği zaman Sivrice’deki enerji açığa çıktı ama devamına enerji birikmeye başladı. Bu hat da Pötürge hattı. Daha sonra da Sürgü ve Kahramanmaraş’a doğru giden çeşitli parçalar var. Bunlar da parça parça kırılacak demektir. Buraya enerji birikimi var şu anda. Ama bunun ne zaman bir deprem üreteceğini söylemek; bugün hiçbir yer bilimcinin ‘şu tarihte, şu saatte, şurada deprem olacağını’ söylemesi mümkün değil. Ancak, biriken bir enerji söz konusu; ‘Gelecek yıllar içinde deprem olabilir’ demek doğrudur.”
Bu bölgedeki olası depremin büyüklüğüne ilişkin de konuşan Prof. Dr. İnan, büyüklüğün, kırılan parçayla doğru orantılı, eğer fay 70 kilometre ve üzerindeyse büyüklüğün 6,5-7’ye yaklaşabileceğinin altını çizdi.
Prof. Dr. Selim İnan, Marmara depremini oluşturan büyüklüğün 7,4 olduğunu belirterek, Orada 120 kilometre uzunluğunda bir yüzeyin kırıldığını, Sivrice’de ise 60-70 kilometre arasındaki yüzey kırığının olabileceğini, Pötürge bölgesinde bazılarının 70 kilometre, bazılarının ise Kahramanmaraş tarafında 145 kilometre uzunluğunda parçalar bulunduğunu, bunlar kırıldığı zaman 7 ve üzerinde deprem üretebilir ve bunların da o bölge için yıkıcı olabileceğini ifade etti.
“’NE ZAMAN DEPREM OLACAK’ SORUSUNU BIRAKIP, SAĞLAM ZEMİNLER ÜZERİNE SAĞLAM BİNALAR YAPMAK ZORUNDAYIZ”
Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini hatırlatan Prof. Dr. İnan, bilimsel çalışmaların depremlerin ülkemizi milyonlarca yıldan beri tehdit ettiğini ve milyonlarca yıl daha da devam edeceğinini ispatlandığının altını çizerek, yüzde 95’i deprem riski altında bulunan ülkemizde, ‘ne zaman deprem olacak, kaç büyüklüğünde olacak, bizim şehrimizi etkileyecek mi’ gibi soruları bir kenara bırakıp, sağlam zeminler üzerine sağlam binalar yapmak zorunda olduğumuzu ve ayrıca var olan bina stoklarını da bir an önce ve acilen güçlendirmek gerektiğini, bunun yanı sıra halkımıza deprem konusunda gerekli eğitimlerin verilmesinin ayrıca önem taşıdığını kaydetti.
HABER: Ataner YÜCE & Emekli TRT Muhabiri
***
Neden https://www.turkuazhaberajansi.com?
Bağımsız bir haber ajansı olarak amacımız, insanlara hakikati ulaştırarak ülkede gerçek bir demokrasi ve özgürlük ortamının yeşermesine katkı sunmak. Bu nedenle abonelikten elde ettiğimiz geliri, daha iyi bir ajans gazeteciliğini hayata geçirmek, okurlarımızın daha nitelikli ve güvenilir bir zemin üzerinden bilgiyle buluşmasını sağlamak için kullanıyoruz. Çünkü banka hesabını şişirmek zorunda olduğumuz bir patronumuz yok; iyi ki de yok.
Bundan sonra da yolumuza aynı sorumluluk bilinciyle devam edeceğiz.
Bu yolculukta bize katılmak ve bir gün habersiz kalmamak için
Bugün https://www.turkuazhaberajansi.com’a Abone Ol.
https://www.turkuazhaberajansi.com; seninle güçlü, seninle özgür!
[TÜHA Haber Ajansı, 17 Mayıs 2021]