Etki Alanı Mücadelesi Yaşanan Doğu Avrupa’daki Son Gelişmeler
BERLİN-TÜHA HABER / Prof. Dr. Yaşar Sarı, Doğu Avrupa’da yaşanan son gelişmeleri daha iyi anlamak için uzmanlar son dönem Rus dış politikasını, Polonya-Belarus sınırındaki göç krizini ve bu olayların Türkiye, Batı ve genel olarak uluslararası sistem üzerindeki etkilerini analiz ettik.
(TÜHA) TÜRKUAZ Uluslararası Haber Ajansı Avrupa Temsilcisi Tuba Nur TÜRKELİ, Haydar Aliyev Avrasya Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi, İbn Haldun Üniversitesi ve Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Turizm Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yaşar Sarı’yla, Rusya’nın Batı cephesindeki son hamleleri uluslararası sistemi, NATO ve ABD’yi nasıl etkileyebilir? Moskova yönetimi bu hamlelerle neyi hedefliyor? konu başlıklarını konuştu.
Prof. Dr. Yaşar Sarı, Rusya’nın son dönemki hamlelerini; ABD’nin bölgeye (özellikle Yunanistan’daki Dedeağaç’a) yaptığı yığınağın, Karadeniz’de ABD’li ve diğer Batılı savaş gemilerinin sıklaşan ziyaretleri, NATO ile yaşanan temsilcilik krizi, Almanya’daki seçimlerin sonucu Sosyal Demokratlar liderliğinde yeni bir hükümetin kurulacak olması ve doğal gazda yaşanan tedarik sıkıntısı gibi birçok gelişme ile birlikte değerlendirmek gerektiğini açıkladı.
Rusya’nın özellikle Almanya’daki seçim sonuçlarını, Fransa’nın NATO’ya karşı mesafeli duruşunu ve Türkiye’nin son dönemlerde Batılı müttefikleri ile yaşadığı sıkıntıları dikkate alarak kendisine alan açmak için diplomatik manevra yapmakta yani hem askeri (tatbikatlar, askeri yığınak gibi) hem de siyasi hamleleriyle (göçmenler, hem Ukrayna’da hem de Bosna’daki ayrılıkçılara destek açıklamaları gibi) Batılı devletlerin sinir uçları ile oynadığına dikkat çeken Prof. Dr. Yaşar Sarı, şöyle devam etti:
“Bunu yaparken şu dört temel hedefi gözettiği anlaşılmaktadır: (i) Hedef üzerinde artan ABD baskısını azaltmak, (ii) Rusya’ya karşı Batılı devletlerin (özellikle de AB üyelerinin) uyguladığı ambargolardan kurtulmak, (iii) Kırım başta olmak üzere elde ettiği kazanımların resmen olmasa bile de facto tanınması ve uluslararası kamuoyu tarafından benimsenmesini sağlamak ve (iv) Batı Bloku içerisindeki ileri gelen devletlerin (ABD, Almanya, Fransa ve bir ölçüde de Türkiye’nin) Rusya’ya yönelik politikalarındaki farklılıklardan yararlanarak Batı ittifakındaki çatlakları genişletmek”.
Prof. Dr. Yaşar Sarı, Donald Trump başkanlığı döneminde ABD’de başkan ile Amerikan müesses nizamı arasındaki Rusya’ya yönelik söylem ve politika farklılığının Joe Biden’ın başkan olması ile giderilmesi ve Washington yönetiminin müttefiklerini Moskova’ya yönelik politikalar konusunda birlikte hareket etmeye zorlamasının Rusya’yı taktiksel adımlar atmaya yönelttiğine dikkat çekti.
Son olarak Rusya’daki (başta Vladimir Putin olmak üzere güvenlik birimlerinde çalışmış kişilerin ağırlıkta olduğu bir yapıya sahip) karar alıcıların stratejik fırsatlardan yararlanma konusunda hızlı davrandıklarının da bilindiğini ifade eden Prof. Dr. Yaşar Sarı, Nitekim Kırım’ın ilhak edilmesindeki hızlı ve Rusya için başarılı operasyonun da bunu gösterdiğini söyledi.
Prof. Dr. Yaşar Sarı, Rusya’nın yumuşak da olsa otoriter bir rejime sahip olduğunun göz önüne alınması gerektiğini hatırlstarak,bunun da karar alma süreçlerini hızlandırdığını, bu sebeple Batı ülkeleri arasında Rusya’ya yönelik politikalar konusunda anlaşmazlığın derinleşmesinin yanı sıra Almanya’da kurulacak olan Sosyal Demokratların liderliğindeki koalisyon hükümeti ile daha iyi bir ilişki (Sosyal Demokrat Başbakan Gerhard Schröder ile Vladimir Putin arasındaki ilişki gibi) kurma ihtimalinin ortaya çıkması durumunda Moskova yönetiminin bu fırsattan yararlanmak isteyeceğini kaydetti.
HABER : Tuba Nur TÜRKELİ
[TÜHA Haber Ajansı, 24 Kasım 2021]