ABD’de Federal Hükümet 31 Trilyon 400 Milyar Dolarlık Borçlanma Tavanına Ulaştı
Cumhuriyetçi Parti kontrolundaki Temsilciler Meclisi’yle Başkan Biden liderliğindeki Demokrat Partililer arasındaki zıtlaşmanın birkaç ay içinde mali krize dönüşme riskinin bulunduğu bu dönemde ABD hükümetinin dün 31 trilyon 400 milyar dolarlık borçlanma limitine erişmesi bekleniyordu.
Uluslararası Haber Ajansı (UHA)’nın ‘Reuters’e dayandırdığı haberine göre, Cumhuriyetçiler, federal borçlanma tavanını, Biden ve Demokrat Parti kontrolundaki Senato’nun hükümet harcamalarında kesintiye gitmek için ödün vermesi amacıyla kullanmayı amaçlıyor.
Maliye Bakanlığı yetkililerinin hükümetin temerrüde düşmesini engellemek için acil nakit idaresi önlemlerini devreye almaya başlaması nedeniyle bugün borçlanma limitine erişilmiş olmasının ani etkilerinin olmaması bekleniyor. Ancak Maliye Bakanlığı’nın acil durum manevralarını tüketmesinin beklendiği Haziran ayı yaklaştıkça daha ciddi risklerin ortaya çıkması olasılığı artıyor.
Her iki partinin de uzlaşmaya istekli olmadığı gözleniyor.
Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, borçlanma tavanının yükseltilmesi konusunda, “Bunun hiçbir şarta bağlı olmadan yapılmazı lazım. Taviz vermeden yapılması gerekiyor. Bunu halletmek Kongre’nin temel görevi” dedi.
Cumhuriyetçiler ise temerrüdü önlemek için Maliye Bakanlığı’nı borç ödemelerinde öncelik sırası yapmaya zorlama yoluna gitmeye hazırlanıyor. Mart ayı sonuna kadar bununla ilgili tasarının hazır olması bekleniyor.
Borçlanma limitiyle ilgili zıtlaşma, hem Washington hem de Wall Street’te, Amerika’nın kredi notunun düşürülmesi, ülke içindeki programlarla askeri projelerin harcamalarının uzun yıllar boyunca kesilmesiyle sonuçlanan 2011 yılındaki tartışmaların benzerinin bir daha yaşanıp yaşanmayacağı kaygılarını gündeme getirdi.
Temsilciler Meclisi’nin önde gelen muhafazakar isimlerinden Cumhuriyetçi Partili Chip Roy, “Temerrüde düşmeyeceğiz. Hizmetleri idare etme ve faizleri ödeme becerisine sahibiz. Ancak körü körüne borçlanma tavanını yükseltmemeliyiz” dedi.
Roy, piyasaları çalkantıya sürükleme ve resesyon tehlikesiyle karşılaşma kaygılarınıysa göz ardı etti.
“Her defasında aynı şeyi söylüyorlar, zaten resesyona doğru ilerliyoruz” diyen Roy, “Esas soru, bizi bu kadar çok para harcama akılsızlığımızdan kurtaracak parasal ve mali politikaları birarada kullanmazsak resesyonun neye benzeyeceğiyle ilgili” şeklinde konuştu.
ABD Kongresi, 1939 yılında, hükümet borçlarının artmasını engellemek ve borçlanabileceği azami miktarı belirlemek amacıyla kapsamlı bir borçlanma tavanı yasası geçirmişti. Ancak bu uygulama, niyet edilen amacı karşılamadı. Kongre, yıllık bütçe sürecini yani ne kadar para harcayabileceğini, borçlanma tavanından ayrı olarak ele alıyor. Bu da hükümetin daha önceden onaylanan harcamaları karşılamayı kabul etmesi anlamına geliyor.
Borçların önceliklendirilmesi ve hükümet harcamalarında kısıtlama üzerindeki müzakerelerin, Kongre üyelerinin önümüzdeki hafta Washington’a geri dönmesinden önce başlaması beklenmiyor.
Federal bütçenin 10 yıl içinde dengelenmesi çağrısı yapan Cumhuriyetçi Partililer, zorunlu olmayan harcamaların 2022 seviyelerinde sınırlandırılmasını istiyor. İptal edilebilecek ya da üzerinde daha az harcama yapılabilecek federal programların belirlenmesi için Temsilciler Meclisi Denetim Komisyonu’nun görevlendirilmesi öngörülüyor.
Öte yandan Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçi Partililer, Senato Çoğunluk Lideri Chuck Schumer’dan gelecek hükümet fonları yasa tasarılarını geri çevirme sözü verdi. Schumer’ın tasarıları, Kongre’nin geçen yıl kabul ettiği geniş kapsamlı 1 trilyon 660 milyar dolarlık partilerüstü paketin bir benzeri.
Beyaz Saray yetkilileri, Kongre’deki Cumhuriyetçiler’in eski Başkan Donald Trump döneminde borçlanma tavanını birkaç kez yükselttiğini hatırlatıyor. Maliye Bakanı Janet Yellen’a göre, Kongre ve Beyaz Saray’ın önünde hükümet fonları üzerinde anlaşmaya varabilmesi için, Haziran ayının başına kadar süre bulunuyor.
Bütçe ve harcamalarla ilgili muhafazakar görev gücünün lideri olan Cumhuriyetçi Partili Kongre üyesi Ben Cline, “Demokratlar’ın masaya geleceği ve iyi niyetle müzakere edeceği konusunda iyimseriz. İçinde bulunduğumuz mali krizi ele almak için hangi adımları atacağımız konusunda müzakere edecek geniş alan var” dedi.
[TÜHA Haber Ajansı, 20 Ocak 2023]