ABD’de neden milyonlarca kadın kürtaj hakkını kaybedecek?
WASHINGTON – TÜHA HABER / ABD’de Yüksek Mahkeme, ülkede 1973’ten bu yana kürtajı yasal hale getiren Roe vs Wade (Wade’e karşı Roe) kararını iptal etti.
Karar, Amerika genelindeki milyonlarca kadının kürtaj olma hakkını etkileyecek.
Peki karar ne anlama geliyor ve nasıl bir ortamda alındı?
Yüksek Mahkeme’nin kararı bekleniyor muydu?
Evet. Politico internet sitesine Şubat ayında sızdırılan bir görüş taslağında Muhafazakâr Yargıç Samuel Alito 1973’teki kararın “en başından bu yana açık bir şekilde yanlı olduğunu” ve iptal edilmesi gerektiğini söylüyordu.
Belgede, Yüksek Mahkeme’deki yargıçların çoğunluğunun ABD genelinde kürtajı yasallaştıran kararı iptal etmek istediği vurgulanıyordu.
Yargıç Alito ayrıca “Anayasaya uyma ve kürtaj meselesini halkın seçilmiş temsilcilerine bırakma zamanı geldi” diye yazmıştı.
ABD Yüksek Mahkemesi tarihinde daha önce görülmeyen bu taslak belge sızıntısının ardından, kürtaj yanlıları büyük gösteriler yapmıştı.
Diğer dört muhafazakâr yargıcın da Alito ile aynı fikirde olduğu belirtiliyor ve bu isimler Clarence Thomas, Neil Gorsuch, Brett Kavanaugh ve Amy Coney Barrett diye sıralanıyor.
Demokrat Parti’nin atadığı diğer üç yargıç Stephen Breyer, Sonia Sotomayor and Elena Kagan ise Politico’ya göre karşı görüş yazmaya hazırlanıyordu.
Samuel Alito kimdir?
Yargıç Samuel Alito, dokuz üyeli Yüksek Mahkeme’ye Cumhuriyetçi başkanlar tarafından atanan altı yargıçtan biri.
Daha önce New Jersey’de savcılık ve yargıçlık yapan Alito, 2005’te dönemin Başkanı George W.Bush tarafından atanmış ve Ocak 2006’da göreve başlamıştı.
Alito, Yüksek Mahkeme’deki en muhafazakâr yargıçlardan biri olarak tanınıyor.
Alito Kasım 2020’deki bir muhafazakâr etkinlikte konuşma yapıp, eşcinsel evlilikleri eleştirmiş, üreme hakları yasalarına saldırmış ve Covid önlemlerinin ifade özgürlüğü ve dine tehdit olduğundan bahsetmişti.
Karşıtları da Alito’nun tarafsızlığını sorgulamıştı.
Eski Başkan Barack Obama, 2006’da senatörlük yaparken atanmasına karşı çıktığı Alito için “Devamlı bir şekilde güçsüzlere karşı güçlünün yanında yer alıyor. Bir işçi ve işveren arasında dava varsa ve Yüksek Mahkeme net bir direktif vermedikçe Yargıç Alito hep işverenden yana karar verir” demişti.
Roe v Wade davası nedir?
Roe v Wade, ABD Yüksek Mahkemesi’nin kadınlara kürtaj hakkı kararı verdiği davanın ismi.
Davada Jane Roe diye anılan Norma McCorvey adlı kadın 1969’da üçüncü çocuğuna hamile kaldı.
McCorvey memleketi Texas’ta kürtaj olmak istedi ama eyalette kürtaj yasaktı. Daha sonra eyalete ve başsavcı Henry Wade’e dava açtı.
Kararla, kadınlara gebeliğin ilk üç ayında mutlak kürtaj hakkı verilmişti.
Ancak muhafazakâr eyaletlerdeki yasa koyucular, kadınların kürtaja erişimlerini zorlaştıran kanunlar geçirdi.
1992’de de Planned Parenthood v Casey davasında, Yüksek Mahkeme, eyaletlerin gebeliğin 24. haftasından önce kürtaj olmak isteyen kadınlara “gereksiz yük getiremeyeceğine” hükmetti.
Kararlara nasıl karşı çıkıldı?
Her iki karara da Mississippi eyaletinde tecavüz ve ensest vakaları da dahil 15. haftadan sonra kürtajı yasaklayan kararla karşı çıkıldı.
Yasa 2018’de geçti ama Mississippi’deki tek kürtaj kliniğinin açtığı karşı davalarla yürürlüğe girmedi.
Mississippi eyaleti de Roe v Wade kararının ve ABD’de kürtajın anayasal hak olmasının iptal edilmesini istemişti.
Muhafazakâr yargıçların çoğunlukta olduğu Yüksek Mahkeme üyeleri, ideolojik fay hatlarına uygun olarak altıya karşı üç oyla kararı aldı ve anayasal kürtaj hakkına uygulamada son verdiler.
Kararda, “Anayasa’nın kürtaj hakkı vermediğini düşünüyoruz ve kürtajı düzenleme hakkının halka ve seçilmiş temsilcilerine verilmesi gerektiğini düşünüyoruz” da denildi.
Yüksek Mahkeme’nin kararıyla, kürtaja federal koruma kalkarken, muhafazakâr eyaletler kürtaja daha sıkı kurallar koyabilir ya da büyük ihtimalle doğrudan yasak gelebilir.
Amerikan eyaletlerinin yarısının yeni kısıtlamalar ya da yasaklar getirmesi bekleniyor.
13 eyalet de Yüksek Mahkeme’nin kararının ardından otomatikman kürtajı yasaklayacak yasalar getirmişti.
En çok kimler etkilenecek?
Kürtaja erişimi kısıtlamak, özellikle kürtaj isteme ihtimali daha yüksek olan yoksul kadınları etkileyecek.
Siyah ve Latin Amerika kökenli kadınların orantısız etkilenmesi öngörülüyor. Ülkede kürtaj yaptıranların %61’i etnik azınlıklardan.
20’li yaşlardaki kadınlar kürtaj yaptıranların çoğunluğunu oluşturuyor. 2019’da kürtaj olan kadınların %57’si bu yaş grubundandı.
[TÜHA Haber Ajansı, 26 Haziran 2022]