AB’nin dezenformasyonla mücadelesinin yasal çerçevesi
TÜHA HABER / Avrupa Birliği’nin (AB) dezenformasyonla mücadele stratejisini koronavirüs (Covid-19) salgını bağlamında Brüksel Koordinatörü, Avrupa Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Enes BAYRAKLI ve Araştırma Asistanı Şeyma FİLİZ, yapmış oldukları analizdeAB’nin dezenformasyonla mücadelesinin yasal çerçevesi konusunu ele aldı.
Doç. Dr. Enes BAYRAKLI, AB’de dezenformasyona yönelik mücadelenin
hukuksal dayanağının Avrupa Birliği Temel Haklar Bildirgesi’nin 11.1 numaralı maddesinde (2000/C 364/01) yer alan ifade ve bilgi edinme hakkına ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesine dayandırıldığını açıkladı.
“Sosyal medya platformları aracılığıyla bilgiye erişimin kolay ve içeriklerin hızlıca yayılabiliyor olması AB’nin dezenformasyonla mücadele süreci içerisinde belli kararlar almasını gerekli kılmış ve bu amaçla olası siyasi önlemlerin yasal dayanağı oluşturulmuştur” diyen Doç. Dr. BAYRAKLI, “Avrupa Komisyonu’nun Danışma Kurulu tarafından 13 Kasım 2017-23 Şubat 2018 arasında yapılan Yalan Haber ve Online Dezenformasyon toplantısında dezenformasyon kaynağının çoğunlukla sosyal medya olduğu ve mücadele için en etkili potansiyel çözümün bilginin kontrolü olduğu ifade edilmiştir” dedi.
Doç. Dr. Enes BAYRAKLI, devamında ise Nisan 2018’de Avrupa Komisyonu tarafından İletişimde Online Dezenformasyonla Mücadele başlıklı tebliğ kabul edilerek Yalan Haber ve Online Dezenformasyon toplantısının bulgularının yenilendiğine dikkat çekti.
2018’de Avrupa Komisyonu ve Yüksek Temsilciliği tarafından Dezenformasyona Karşı Eylem Planı (The Action Plan) kabul edildiğini hatırlatan Doç. Dr. BAYRAKLI ,Teknoloji şirketlerinin kendi kendini düzenleyen standartlara ilk kez imza attığı anlaşmanın siyasi reklamcılıkta şeffaflık, sahte hesapların kapatılması ya da dezenformasyon sağlayıcıların bulunması konularını kapsadığını açıkladı.
Doç. Dr. Enes BAYRAKLI,18 Nisan 2018’de ise sosyal medya platformlarını düzenlemek için Code of Practice on Disinformation (Dezenformasyonda Uygulama Kuralları) komisyon tebliği kabul edildiğinin altını çizerek, Tebliğin Ekim’de genişletilmesiyle birlikte Facebook, Google, Twitter, Mozilla gibi platformların dışında reklam verenler ve reklam endüstrisinin de anlaşmayı imzaladığını aktardı.
Online platformların düzenlemesine yönelik 8 Haziran 2000 tarih ve 2000/31/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifinin (E-Ticaret Direktifi) ile AB içerisindeki bilgi toplumu hizmetlerinin (sosyal medya sağlayıcılarının) ve özellikle e-ticaretin bazı yasal yönleriyle ilgili düzenlemenin yapıldığı görüldüğüne vurgu yapan Doç. Dr. BAYRAKLI, 2000 tarihli düzenlemeden yirmi yıl sonra Haziran 2020’de Avrupa Parlamentosu tarafından Çevrim İçi Platformların Çevrim İçi Yasa Dışı İçeriğinin Denetimi (Online Platforms’ Moderation of Illegal Content Online) başlığıyla dijital hizmetler yasası taslağını yayımladığını ifade etti.
Doç. Dr. Enes BAYRAKLI, “Söz konusu çalışmada yirmi yıl öncesine göre farklı bir bakış açısı dikkat çekmektedir. 2000 tarihli direktifte üye devletler arasında bilgi toplumu (sosyal medya) hizmetlerinin serbest dolaşımını sağlayarak iç pazarın düzgün işleyişine katkıda bulunmanın amaçlandığı ifade edilmekteyken yirmi yıllık süreç içerisinde serbest dolaşıma katkı sunmaya yönelik bakış açısının yerini Avrupa Komisyonu güdümünde platformların kendi kendini düzenlediği anlaşmaların aldığı görülmektedir” ifadesini kullandı.
Bu durumun AB’nin sosyal mecraların düzenlenmesine ilişkin bakış açısında ikilem yarattığını söyleyen Doç. Dr. Enes BAYRAKLI, Birliğin dezenformasyon ve yalan haberle mücadelesindeki yasal çerçeveye geniş bir perspektifle bakıldığında ise ABD’deki sosyal platformlara yönelik düzenlemelerin aksine AB’deki düzenlemelerin daha zorlayıcı olduğunun görüldüğünü açıkladı.
Doç. Dr. Enes BAYRAKLI, Yirmi yıllık süreç içerisinde yasal çerçevenin çizilmesine yönelik adımlar atıldığını belirterek, Ancak sosyal platformların kendini düzenlemeye yönelik rızalarının yalan haber ve dezenformasyon içeriklerinin yayılmasının önüne geçemediğinin de bilindiğini aktardı.
Brüksel Koordinatörü, Avrupa Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Enes BAYRAKLI, diğer yandan Avrupa Komisyonu’nun dezenformasyon içeriklerinin kontrolünden ziyade mekanizmanın işleyip işlemediğini kontrol etmesinin dezenformasyonla mücadelenin uygulanmasını zorlaştırdığını kaydetti.
HABER : Tuba Nur TÜRKELİ & UHA) Uluslararası Haber Ajansı / Almanya Temsilcisi
***
YAZARLAR HAKKINDA
-Enes Bayraklı
Viyana Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü lisans mezunu olan Enes Bayraklı aynı
üniversitede Siyaset Bilimi alanında yüksek lisans ve doktora eğitimini tamamladı. 2009-2010 arasında İngiltere Nottingham Üniversitesi’nde doktora tezi için
araştırmalarda bulundu. 2011-2013 arasında Londra Yunus Emre Türk Kültür
Merkezi’nde uzman ve müdür yardımcılığı pozisyonunda çalıştı. Aynı dönem içerisinde 2012’nin Ağustos-Aralık arasında kurucu müdür olarak Bükreş ve Köstence Yunus Emre Türk kültür merkezlerinde görev aldı. 2013’ten beri Türk-Alman Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesidir. SETA Avrupa Araştırmaları direktörü görevini yürüten Bayraklı’nın çalışma alanları arasında, İslamofobya, Avrupada aşırı sağ hareketler, dış politika analizi, Alman siyaseti ve dış politikası bulunmaktadır.
-Şeyma Filiz
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü’nden
2018’de, Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler (İngilizce)
Bölümü’nden (çift ana dal) 2019’da mezun olmuştur. 2018 itibarıyla Galatasaray
Üniversitesi Stratejik İletişim Yönetimi Bölümü Tezli Yüksek Lisans Programı öğrencisidir. 2019-2020 arasında Erasmus değişim programıyla Belçika’daki Universite Libre de Bruxelles’te eğitim görmüştür.
[TÜHA Haber Ajansı, 10 Ağustos 2020]