AB’nin sığınmacılar konusundaki tutumu utanç verici
TÜHA HABER / Alman basınının yorum köşelerinde sığınmacı göçü, Afrika’da artan açlık ve Hong Kong’daki sosyal medya platformlarının durumu ele alınıyor.
(TÜHA) Türkuaz Uluslararası Haber Ajansı’nın (DW,dpa,AFP)’ye dayandırdığı haberine göre,AB İçişleri Bakanları Salı günü bir araya gelerek Akdeniz’den sığınmacı göçü konusunu ele aldılar. Rheinzeitung‘daki yorumda, Birlik içinde bu konuda ortak bir tutum belirlenemesi eleştiriliyor:
“Bazı AB ülkelerinin asgari düzeyde bir dayanışma göstermeyi reddetmeleri utanç verici. Denizde mahsur kalanların kurtarılması acil önemi olan bir yardımdır. Elbette 27 ülkeden oluşan AB bir topluluk olmak istiyorsa, mültecilerin yükü sadece üç veya dört üye devlete yıkılamaz. Herkes yardım etmeli. Yunan adaları Midilli, Sisam, Kos, Leros ve Sakız’da 40 binden fazla mülteci, normal kapasitesi 6 bin kişilik olan kamplara tıkılmış durumda. Dar bir alanda, yetersiz su, yetersiz mesafe, yetersiz hijyen, yetersiz tıbbi bakım. Bu durum özellikle şu anda, koronadan da bağımsız olarak oldukça kritik. Avrupa aslında daha fazlasını yapabilir.”
Junge Welt de aynı konuda bir yoruma yer veriyor, hem Almanya’yı hem de AB’yi eleştiriyor:
“(Almanya İçişleri Bakanı) Seehofer, Akdeniz kıyısındaki Kuzey Afrika ülkelerinin polis ve sahil koruma güçlerinin donanımlarını artırarak, daha fazla mültecinin Avrupa’ya gitmesini engellemeleri için çalışıyor. Ne Seehofer’den ne de AB’nin geri kalanından, ‘değerler topluluğu’ ilkesini yansıtacak şekilde güvenli bir kaçış koridoru oluşturulması ya da en azından büyük ölçekli bir sivil kurtarma misyonu başlatılması gibi öneriler getirmeleri beklenemez.”
Alman Açlıkla Mücadele Örgütü’nün (Welthungerhilfe) yıllık raporunda Afrika’daki acil duruma işaret edilmesi Reutlinger Generalanzeiger‘in yorum köşesinde ele alınıyor:
“Afrika’da savaşlar yapacağını yaparken bir de devasa arazileri silip süpüren çekirge istilası ortaya çıktı. (Afrika’da) bir çok ülkede korona krizi nedeniyle okullar kapandı. Bu durum çok sayıda çocuğun öğle yemeğinden mahrum olması anlamına geliyor, ki çocukların çoğu zaten tek öğün yemek yiyebiliyordu. Ekonomi bozuldu. Afrika’daki birçok insan sadece gerçekten çalıştığında para alabiliyor. Bu yüzden şu anda hiç gelirleri yok.”
Çin’in Hong Kong için uygulamaya geçirdiği Güvenlik Yasası’nın sosyal medyaya etkileri Handelsblatt gazetesinde değerlendiriliyor:
“Facebook ve Twitter’ın Güvenlik Yasası nedeniyle kullanıcı verilerinin Hong Kong’un adli makamlarına aktarılmasını durdurması ve Çinli şirket Bytedance’ın Tiktok uygulamasını burada kapatması tamamen doğru. Ekonomik koşulları gereği özgür ve adil bir pazara ihtiyaç duyan şirketler, baskıcı yönetimlerle işbirliği yapamaz. Batılı politikacılar şimdi bunu Tiananmen Meydanı’ndaki iktidara açıkça anlatmalılar.”
[TÜHA Haber Ajansı, 9 Temmuz 2020]