Acısını yüreğine gömdü, kendini depremzede çocuklara adadı
* Asrın felaketini ailesiyle yaşayan Özgül Karpuz, eşini ve kızını enkaz altında kaybetti.
* Acısını yüreğine gömen depremzede, vaktinin büyük kısmını ailelerini afette kaybetmiş çocuklarla geçiriyor.
* Gönüllü olarak çalıştığı Adıyaman Gençlik Merkezi’nde, çocukların yüzünü güldürebilmek için çabalıyor…
Depremle tüm hayatı yerle bir oldu. Şimdi kendisiyle aynı acıları yaşayan miniklerin yüzlerini güldürmeye çalışıyor…
Özgül Karpuz, 4 yıl önce Osmaniye’den Adıyaman’a yerleşti. Kahramanmaraş merkezli depremlerde eşi ve kızı enkaz altında kaldı. Onları memleketi Osmaniye’de defnettikten sonra, Adıyaman’a geri döndü.
Kendini ailesini kaybetmiş çocuklara adadı
Acısını yüreğine gömen Özgül Karpuz, kendini depremzede çocuklara adadı. Gençlik Merkezi’nde gönüllü olarak çalışmaya başladı. Tak amacı, ailelerini kaybetmiş çocukların yüzünü güldürebilmek.
Özgül Karpuz, “Yaklaşık bir ay boyunca memlekette kaldım. Her gün ziyaret ettim. Onlarla konuştum. Çiçekler ektim. Gül çiçeğim derdim. Kır papatyam derdim. O benim kır papatyamdı. Dayanamadım dedim. Atladım geldim buraya” diye konuştu.
“Eğlenmeye çalışıyordu ama çok donuktu”
En iyi oyun arkadaşı ise depremde anne, baba ve ablasını kaybetmiş olan 5 yaşındaki Hira.
Karpuz, Hira’yla tanışmasını anlattı:
“Gençlik merkezimize gelmişti Hira. çok donuk bakıyordu. Biraz eğlenmeye çalışıyordu ama çok donuktu. Öpebilir miyim? Sarılabilir miyim? Ona yaklaşmaya çalıştım. Dokunmaya çalıştım. O izin verdi. Sarıldım. O da bana sarıldı. O minicik elleriyle. Sımsıkı sarıldı bana çok farklı bir duyguydu.“
“Tıpkı benim yavrum gibi dünyanın kiri değmemiş”
Özgül Karpuz, çadır kent ve köyleri de geziyor. Çocuklar için düzenlenen etkinliklere katılıyor.
“O kadar güzel bakıyorlar ki, o kadar içten, o kadar sıcak, o kadar samimi, tertemiz. Dünyanın kiri değmemiş onlara. Tıpkı benim yavrum gibi dünyanın kiri değmemiş de ona da. Sarılabilir miyim diye izin istiyorum tabii ki. Öpmek için izin istiyorum. Onlar izin verirlerse öpüyorum.”