Afganistan’da Bir Sivil Öldürmek Kaç Dolar?
TÜHA HABER / Afganistan’da yabancı güçler tarafından işlenen insanlık dışı suçlara bir yenisi daha eklendi. Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, ABD’nin suçlanmaması için Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Fatou Bensouda başta olmak üzere mahkeme çalışanlarına yaptırım uygulanacağını açıkladı.
Prof. Dr. Kemal İNAT
Afganistan’da yabancı güçler tarafından işlenen insanlık dışı suçlara bir yenisi daha eklendi.
Avustralya Başbakanı ve Genelkurmay Başkanı, Afganistan’daki askerlerinin sivillere yönelik katliamlarından dolayı Afgan halkından “özür” dilediler. 2005-2016 yılları arasında 25 Avustralyalı askerin 39 sivili kasıtlı olarak öldürdüğünü tespit eden bir raporun ardından bu özürler iletildi. Muhtemelen katledilen insanların yakınlarına tazminat ödenmesi söz konusu olacak.
Bu, Afganistan’daki yabancı askerlerin sivillere yönelik ilk katliamı değil kuşkusuz.
Başta ABD olmak üzere Alman, İngiliz ve diğer ülke askerî güçlerinin de Afganistan’da çok sayıda sivili öldürdüğüne dair haberler sürekli olarak medyada yer aldı.
Örneğin 4 Eylül 2009’da Kunduz şehri yakınlarında, aralarında çocukların da olduğu 100’den fazla sivilin hayatını kaybettiği saldırının emrini Alman Albay Georg Klein vermiş, Amerikan uçakları da saldırıyı gerçekleştirmişti. Bu katliam nedeniyle Almanya’da başta dönemin savunma bakanı olmak üzere birçok yetkili istifa etti, soruşturma açıldı ama Avustralya örneğinden farklı olarak Alman hükûmeti “özür” dilemedi ve açılan soruşturma kimse ceza almadan kapatıldı.
Amerikan askerlerinin Afganistan’daki katliamlarında hayatını kaybeden sivillerin sayısı ise on binleri aşıyor. Örneğin Kandahar Katliamı diye bilinen olayda, Robert Bales isimli bir Amerikan askeri 11 Mart 2012’de, aşırı alkol aldıktan sonra Kandahar eyaletinde bir köydeki üç evde dokuzu çocuk ve üçü kadın olmak üzere 16 sivili katledip bazılarının cesetlerini yaktı. Bu katliam nedeniyle bir Amerikan mahkemesinde yargılanan Bales duruşmalardan birinde işlediği suçtan dolayı “özür” diledi.
Bunun haricinde Amerikan savaş uçakları ya da SİHA’ları sayısız defalar Afgan sivilleri vurdular. Bunun için bazen ufak bir tehdit hissetmeleri yeterli oluyor, bazen ise Bales gibi bir sarhoş psikopatın öldürme zevkini gidermek istemesi masum insanların hayatının sönmesine yol açıyor.
Alman İstatistik ve veri sitesi Statista’nın yayınladığı bir tablo Afganistan’daki sivil katliamlarının trajik boyutunu gözler önüne seriyor. Tabloda Afganistan’da öldürülen sivil başına değişik ülkelerin ödediği tazminat miktarları gösteriliyor. İtalyan hükûmeti, askerlerinin öldürdüğü her bir Afgan sivil için 13.500 dolar öderken en az ödemeyi 2.400 dolar ile Hollanda yapıyor.Amerikan askerleri ise bir Afganlı sivili öldürmek istiyorlarsa 2.500 doları gözden çıkarmak zorundalar!
Tabloda Avustralya yok.
Şimdi ortaya çıkan skandalın ardından artık onlar da listeye girmeye hak kazandılar!
Bakalım Avustralya hükûmeti için bir Afganlı sivilin hayatı kaç dolar edecek?
Bizim topraklarımızı “Arınma Gecesi” filmi sahnesine çevirdiler. En psikopat vatandaşlarını asker kisvesiyle işgal ettikleri Müslüman topraklarına gönderiyorlar ve “öldürme ihtiyaçlarını” gideriyorlar.
Sonra da bastırıyorlar tazminatı…
“Parayla değil mi kardeşim, öldürüyorsak tazminatı da veriyoruz” havasındalar.
Bu tavırdan dolayı, bu yılın mart ayında Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) Afganistan’da işlenen savaş suçlarının incelenmesi yönündeki kararından son derece rahatsız oldular. Amerikan Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, UCM’yi “yargı organı görünümünde bir siyasal kurum” olarak suçlayarak Amerikan vatandaşlarının bu mahkeme önünde hesap vermelerine engel olacaklarını açıkladı.
Eylül ayı başında ise Pompeo, ABD’nin başta UCM Başsavcısı Fatou Bensouda olmak üzere mahkeme çalışanlarına yaptırım uygulanacağını açıkladı.
Ondan sonra, utanmadan başka ülkeler için insan hakları değerlendirme raporları yayınlıyorlar.
Pompeo’nun telaşının ana nedeni, Afganistan’daki muhtemel bir yargı süreci sonunda Amerikan askerlerinin suçlu bulunması sonucunda bir örnek olay oluşması ve bundan sonra, yargı yetkisini kabul etmedikleri UCM’nin ABD tarafından dünyanın her yerinde işlenen savaş suçları, saldırı suçu ya da insanlığa karşı diğer ağır suçlar konusunda devreye girecek olması endişesidir.
Böyle bir uluslararası denetim olmadan, işledikleri suçların bir kısmının üstünü örterek, bir kısmı için sınırlı tazminatlar ödeyerek işgal ve tecavüz politikalarını sürdürürken kendilerine sorun çıkaracak bu tür müdahalelerden rahatsız olmaları doğaldır. Zira UCM’de sadece suç işleyen askerler değil, emri veren siyasiler ve bürokratlar da yargılanıyor.
[TÜHA Haber Ajansı, 23 Kasım 2020]