Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş: “Bakanlık içerisinde dijital ortamları tarayan bir birim mevcut”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Ankara’da Medya Temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda, “20 bin veliye ve 14 binden fazla personele Dijital Risklerden Korunma Eğitimi verildi” dedi.
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
Bakan Göktaş, Dijital mecralarda yer alan çocuk istismarı ve şiddet olaylarına ilişkin soru üzerine, Bakanlık içerisinde dijital ortamları tarayan bir birim olduğunu belirtti.
Bu doğrultuda materyaller oluşturma, eğitimler düzenleme, bağımlılık karşısında çocuk, birey ve aile ilişkilerini güçlendirici faaliyetler yürüttüklerini anlatan Göktaş, “Bunun haricinde dijital mecradaki şiddet olayları ve dijital bağımlılık, biliyorsunuz günümüzde aslında merkezi bir konu. Şiddet olaylarını ve oradaki çıkan, dijital mecralarda çıkan çocuk istismarı konularında, bizler her türlü mücadeleyi veriyoruz.” diye konuştu.
Bakan Göktaş, çocukların dijital risklerden korunması kapsamında Bakanlığa bağlı Özel Kreş ve Gündüz Bakımevinden hizmet alan ebeveynlere, kreş ve bakımevi çalışanlarına farkındalık eğitimi verildiğini aktardı.
Dijital medyanın olumsuz etkilerinin en aza indirilmesine katkıda bulunmak amacıyla çocukların dijital risklerden korunması konusunda ebeveyn rehberi oluşturarak Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğünün web sitesinde yayımlandığını anımsatan Göktaş, 2023 yılı haziran ayı itibarıyla yaklaşık 20 bin veliye ve 14 binden fazla personele de Dijital Risklerden Korunma Eğitimi verildiğini söyledi.
Göktaş, 2021’de toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla bağımlılık ile mücadele seferberliği başlatılması kararı alındığına değinerek, “Sonuç itibarıyla bu da bir bağımlılık. Her ne kadar günümüzde bizler de telefon ve tablet kullansak da çocuklarımız kullandıkça ve içeriği kontrol edemedikçe hepimizde çok derin rahatsızlıklar oluşturuyor. Çocuklarımız biraz fazla dijital mecrada zaman geçirince öfke kontrolü sorunlarıyla karşılaşıyoruz. Üstelik içerikleri kontrol edememek de ciddi bir sıkıntı. Bununla ilgili farklı projeleri de geliştireceğiz.” ifadesini kullandı.
Oyuncak ve kitap seçiminde ebeveyn rehberiyle, oyunla doğru ve etkili zaman geçirilmesinin teşvik edilerek dijital bağımlılığa karşı da koruyucu bir faktör olarak işlev görebilmesinin hedeflendiğini dile getiren Göktaş, ancak dijital mecra ile mücadelenin, toplumun her kesiminin yapması gereken bir mücadele olduğuna işaret etti.
“Bu projeyi sonuçlandırarak hayata geçirmeyi istiyoruz”
Bakan Göktaş, 2023’te hazırlanan AK Parti seçim beyannamesinde, aileyi güçlendirmeye yönelik yenilikçi mekanizmalar geliştirileceğinin, bu kapsamda uygulanacak Aile Koruma Kalkanı Programı ile sosyal politikalarda yeni ve vizyoner uygulamaların hayata geçirileceğinin ifade edildiğini hatırlattı.
Aile Koruma Kalkanı Programı’nı finanse etmek üzere ise Aile ve Gençlik Bankası adıyla bir banka kurulacağının ve bu bankanın ana gelir kaynaklarından birisinin de doğal kaynaklar olacağının belirtildiğini anlatan Göktaş, şöyle devam etti:
“Biz bunu Aile Koruma Kalkanı ve Aile ve Gençlik Bankası olarak söylüyoruz, ama Aile Koruma Kalkanı Programı kapsamında temelde ev hanımlarına emeklilik prim desteği ve yıpranma payı hakkı var. Her aileden istihdama en az 1 kişinin katılımının sağlanması, yeni evliliklerin teşvik edilmesi, yeni sosyal hizmet modelleri geliştirilmesi kapsamında faaliyet ve projelerin desteklenmesi öngörülmüştür.
Aile ve Gençlik Bankası konusunda ise biliyorsunuz bunun pek çok paydaşları var. Biz, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak kendi payımıza düşen boyutunu enine boyuna çalışıyoruz, bunu onlar da kendi taraflarında çalışıyor. Çünkü sadece Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını ilgilendiren boyutu yok bunun. Ancak ileriki dönemlerde inşallah bunu sonuçlandırarak, gençlerimize verdiğimiz bu umut dolu projeyi hayata geçirmek istiyoruz.”
Göktaş, “Net bir takvim yok mu?” sorusunu, “Şöyle ki diğer paydaşlarımız var. Takvimimiz yok. Önümüzdeki zamanlarda… Bu konuyu zaten şu anda çalışıyoruz detaylıca. Dijital bankacılık olarak modelleme üretebiliriz ama tabii ki şartlar, konseptler bunların hepsi sadece kendi bakanlığımızla ilgili boyutu olmadığı, farklı bakanlıkları da ilgilendirdiği için de onların çalışma alanlarıyla beraber bunu takvimlendirip kamuoyu ile paylaşacağız.” diye yanıtladı.
“Cezaların artırılmasına yönelik tedbirler almaya devam ediyoruz”
Bakan Göktaş, kadına yönelik şiddete ilişkin bir soru üzerine, bunun, herkesin canını acıtan bir konu olduğunu dile getirdi.
Kadına yönelik şiddetin, sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada gündemde olduğunu aktaran Göktaş, şu açıklamalarda bulundu:
“Biz tabii ki bununla mücadele için sıfır tolerans ilkesiyle çok yönlü ve bütüncül bir yaklaşım benimsiyoruz. Öncelikle bunu söyleyeyim ve altını da çizeyim. Temel kanunlarda eşitlik ilkesi ve pozitif ayrımcılığı anayasal güvence altına aldık. Şiddet mağdurlarının korunması ve şiddetin önlenmesi için 6284 sayılı Kanun ve ikinci mevzuat ile güçlü bir yasal altyapı oluşturduk. Hukukumuzu güçlendirmeye ve uygulamadaki başarısını artırmaya yönelik çalışmalarımızı yapmaya devam ediyoruz. Kadın cinayetlerinde ve kadına yönelik şiddet eylemlerinde cezaların artırılmasına yönelik tedbirler almaya devam ediyoruz.”
Hem hukuki platformlarda hem de uygulamada yoğun ve hassas bir şekilde çalıştıklarını vurgulayan Göktaş, farkındalık artırma çalışmaları çerçevesinde, eğitimler ve seminerler düzenleyerek kamu personeli, muhtarlar ve diğer kesimlere eğitimler verdiklerini, ulusal ve il düzeyinde kadına yönelik şiddetle mücadele eylem planları hazırlayıp uyguladıklarını söyledi.
Hangi ilde vaka çoğalması varsa ya da hangi ilde şiddetle ilgili özel bir durum oluşacaksa onu mercek altına alıp özel bir çalışma yapmayı hedeflediklerine işaret eden Göktaş, şunları kaydetti:
“1 Temmuz 2021 tarihinde yürürlüğe giren Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı’nın daha etkin kullanılması ki bu ulusal eylem planını biliyorsunuz 2021-2025 yıllarını kapsıyor. Daha etkin kullanılması ve izlenmesi amacıyla da yıllık faaliyet planları hazırlıyoruz. Bakanlığımız koordinasyonunda Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı işbirliğiyle kadına yönelik şiddetle mücadelede 2022 yılı faaliyet planını imzaladık ve bunu uygulamaya başladık.”
ALO 183 Sosyal Destek Hattı’nı ve KADES mobil uygulamasını, kadına yönelik şiddetle mücadelede aktif bir şekilde kullandıklarını belirten Göktaş, “Kadın cinayetlerinin nitel ve nicel analizine ilişkin periyodik araştırmalar yapıyoruz. Kadın cinayetleri ve şiddet vakalarına ilişkin veriler İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından kayıt altına alınıyor ve kamuoyu ile periyodik olarak paylaşılıyor. Adalet Bakanlığı UYAP sistemi, POLNET ve Jandarma Genel Komutanlığının veri sistemi de verilerin toplandığı diğer kaynaklar.” dedi.
“Nerede bir mağdur varsa onun yanındayız”
Bakan Göktaş, Brüksel Parlamentosu’nda kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerine yönelik çalıştığı gibi burada da aynı hassasiyeti göstereceğini vurguladı.
“6284 sayılı Kanun’un değiştirilmesi, kaldırılması söz konusu mu? ‘Mağdurun beyanı esastır’ meselesinin aile birliğini bozduğu iddiaları da var. Sizin bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?” şeklindeki soru üzerine Göktaş, şunları paylaştı:
“Tabii ki söz konusu değil. Benim bu konuda düşüncem açık ve net. Nerede bir mağdur varsa onun yanındayız. Biz, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığıyız. Mağdur bir kadınsa onun yanındayız. Mağdur bir çocuksa onun yanındayız. Mağdur bir erkekse onun da yanındayız. Mesele öncelikle şiddet gören kişiyi tabii ki de anında koruma altına almak, anında güvence altına almak.”
Ailenin güçlendirilmesinin öncelikli alanlardan bir tanesi olduğunu vurgulayan Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ancak bu tartışmanın, 6284 sayılı Kanun’dan ayrı bir şekilde ele alınması gerektiğine inanıyorum. Aileyi güçlendirmek şart, evet. Bunun için farklı mecralarda çalışıyoruz ve bunları toplumla paylaşıyoruz. Ancak diğer yandan böyle bir tartışma söz konusu olamaz. 6284, bizim önemli bir kanunumuz. Diğer yandan karardan kaynaklı bazı mağduriyetler doğuyorsa bunları ele almak lazım.Ben süresiz nafaka konusunu da önemsiyorum. Bazı insanlar 1990’lı yıllarda evlenmiş. Süresiz nafaka ödemek gibi uygulama kabul edilebilir olamaz. Dolayısıyla bunu da ele almak ve buna da dikkat etmek lazım. Eğer bir mağduriyet oluşuyorsa üstesinden gelmek lazım. Diğer bakanlıklarımızla da bu konunun üzerinde çalışmayı hedefliyoruz.”
Kadına yönelik şiddetle ilgili caydırıcı önlemler almak zorunda olunduğunu belirten Göktaş, Bakanlık olarak sosyal medya paylaşımlarını çok yakından takip ettiklerini ve anında müdahale ettiklerini söyledi.
Şiddet eğilimli insanlara yönelik bir rehabilitasyon gerektiğine işaret eden Göktaş, “Bunu bir caydırıcı unsur olarak kullanmak gerekiyor. Şiddet eğilimli insanlar, bir eğitim ya da bir rehabilitasyondan geçmesi gerektiğinin farkında değil. Maalesef zaman zaman kadınlarımız da 6284 sayılı Kanunu uygulamamızı istemiyorlar. Biz bunu alanda görüyoruz. ‘Biz eşimizin yanına dönmek istiyoruz.’ diyorlar. Böyle bir durum da var.” diye konuştu.
Göktaş, Bakanlığın, kadın konukevinde kalan kadınların, can güvenliğinin ve ekonomik kaygısının üstesinden geldiğini belirtti.
Türkiye’nin bu meseleyi çözmek adına yaptığı çalışmalarla pek çok Avrupa ülkesinin önünde olduğunu ifade eden Göktaş, Türkiye’de kadına yönelik şiddete ilişkin çalışmaların devrim niteliği taşıdığını söyledi.
“Bu kanunun değişmesi gerekmiyor”
Bakan Göktaş, mağdur erkeklerin de yanında olduklarını belirterek, “Bunları da dinlememiz lazım. Sonuçta biz ‘aile’ bakanlığıyız. Kadına, erkeğe, gencine, yaşlısına, engellisine her kitleye hitap eden bir bakanlığız. Burada bir mağduriyet söz konusuysa onu da dinlememiz lazım.” dedi.
Mahinur Özdemir Göktaş, süresiz nafaka konusunu ve 6284 sayılı kanunu Adalet Bakanlığı yetkilileri ile görüştüklerini, bakanlığı ilgilendiren boyutlarını ele aldıklarını anlattı.
6284 sayılı kanunun değişmesinin gerekmediğini aktaran Göktaş, ” Ancak uygulamada varsa bir hata bunun da üstünden gitmemiz lazım. Bu kanundan kaynaklanan hatalar değil.” dedi.
“Bu tür içerikleri yakından izlediğimizi bilmenizi istiyorum”
Bakan Göktaş, Youtube’de çocukları hedef alan paylaşımlar yapan bir kanalla ilgili de değerlendirme yaptı. Bu tür içerikleri yakından izlediklerini ifade eden Göktaş, şöyle devam etti:
“Çocuklara yönelik içerikleri olan, tepkilere yol açan bir Youtuber ile ilgili sosyal medyada biz de bunu izledik ve değerlendirdik. Çocukların üstün yararına ve gelişimine olumsuz etkisi olacağı değerlendirildi. Bugün bu konuyla ilgili içeriğin engellenmesi kararı çıktı. Mecrayı kapatamıyoruz ancak içeriği önleyebiliyoruz. Biz bu konuda çok hızlı çalışıyoruz. Sosyal medyadaki şiddet olaylarını izlediğimizde de aynı şekilde, aynı hızla takip ediyoruz. Bu tür içeriklere çok hızlı müdahale ediyoruz.”