Almanya’da koronavirüsle ilgili Atılan Somut-Yasal Adımlar
TÜHA HABER / SETA bağımsız, tarafsız düşünce ve yayın kuruluşu, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’ndan Araştırmacı M. Erkut Ayvaz ve Araştırma Asistanı İbrahim Alboğa, ‘Almanya’nın Koronavirüs salgınına karşı mücadelesi’ başlığı altığında, hazırlamış oldukları Perspektif’de bugün de’Koronavirüs salgını ile mücadelede Federal Hükümet ve Eyaletlerin bu konuda ‘Atılan Somut-Yasal Adımlar’a yer vereceğiz.
***
Federal siyaset ise kamuoyunda oluşan krize karşı vakitlice önlem alınamadığı eleştirilerinden sonra Koronavirüs konusunda bazı somut adımlar atmıştır. Öncelikle değinilmesi gereken husus sokağa çıkma yasağından ziyade bu tür sınırlandırmaların hukuki dayanağının net olmayışıdır. Burada federal (ulusal)bir hareket alanının kısıtlandığını da özellikle belirtmek gerekmektedir. Bahsi geçen uygulamalar eyalet ve yerel yönetim boyutunda ele alınmaktadır. Bu sebeple federal hükümet eyaletler arası daha çok koordinasyon görevi üstlenmiş veya Şansölye Merkel nezdinde bu yönde bir eğilim ortaya çıkmıştır. Koronavirüs salgını güçlü bir ekonomi ve sağlık sistemine sahip olmasına rağmen Almanya’nın da aktif tedbir ve uygulamalar konusunda sorunlar yaşadığını netleştirmiştir. Özellikle federal yapı ve eyaletler nezdindeki yasal karmaşıklıklar Almanya gibi ülkelerin küresel salgınlar karşısında en etkili nasıl hareket edeceği sorusunu da gündeme getirmiştir.
Örneğin Weimar Anayasası’nda Almanya cumhurbaşkanının uhdesinde toplanan olağanüstü hal ve benzeri yetkiler 1949 tarihli Federal Almanya Anayasası’nda geçmişteki olumsuz tecrübeler sebebiyle yer almamıştır. Aksine kısmen benzerlik arz eden ve 1968’de Anayasa’ya eklenebilen bazı olağanüstü yetkiler yine yasama erkinin uhdesine bırakılmıştır. Koronavirüs salgını karşısında birincil olarak başvurulan öncelikli yasal dayanakise federal geçerliliği olan Enfeksiyondan Korunma Yasası’dır.(Infektionsschutzgesetz, IfSG). İlgili yasaya göre federal devlete yetki verilse de uygulamada eyaletler ve yerel yönetimlere yasal haklar tanınmıştır. Bu sebeple yasada ilave değişikliklere gidilerek ulusal anlamda daha etkili hareket edilmesi hedeflenmiştir. Yasa değişikliği ile ilgili kanun taslağı Federal Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanıp 25 Mart’ta hızlı bir şekilde Federal Meclise sunulmuştur. Burada özellikle ülke içinde nakil işlemleri ve tıbbi malzemelerin merkezibir şekilde yönetilmesi hususunda değişiklikleri öngören ilave düzenleme kabul edilmiş, aşırı sağcı AfD’nin çekimser kalması dışında Federal Mecliste yer alantüm partiler tarafından desteklenmiştir. Meclisteki bu uyum kamuoyunda olumlu yankılanmıştır. Ancak ilerleyen haftalarda durumun olağan olarak kabullenilmesiyle birlikte muhalif partilerin eleştirilere başlayacağı da ileri sürülmüştür. Enfeksiyondan Korunma Yasası’ndaki değişikliklerin yürülüğe girmesiyle birlikte federal hükümet salgınla mücadelede yetkilerini artırarak örneğin son olarak İran’dan Almanya’ya yönelik uçuşları ancak bu şekilde 1 Nisan’a gelindiğindeyasaklayabilmiştir. Bahsi geçen kanunun düzenlenmesiyle birlikte bu defa federal hükümetin yetkilerini genişlettiği ithamları kısmen eleştirel bir çerçevede gündeme gelmiştir. Bu bağlamda Almanya’da Koronavirüs salgınıyla birlikte ilk defa devletin ve hükümetin yanı sıra yeni aktörlerin siyaseti yönlendirdiğine dair bir izlenim deoluşmuştur. Burada özellikle Federal Sağlık Bakanlığına bağlı RKE’nin yanı sıra viroloji alanında önde gelen bilim insanlarının öne çıktığını belirtmek gerekmektedir. Öyle ki Alman kamuoyunu siyasetçilerden ziyade RKE Başkanı Lothar Wieler’in veya benzer bir medyatik popülerlik kazanan Berlin Charite Üniversite Kliniği Viroloji Enstitüsü Başkanı Christian Drosten’in yönettiği türünden benzetmelere başvurulmaktadır.(devam edecek)
***
M. Erkut Ayvaz
Araştırmacı, BerlinErlangen-Nürnberg Üniversitesi (Almanya) siyaset bilimi ve kamu hukuku bölümlerinden 2011 yılında mezun oldu. DAAD bursu ile Duke University (ABD) siyaset bilimi departmanında 2012-2013 arası bir yıllık eğitim aldı. ABD dönüşü 2014’te Erlangen-Nürnberg Üniversitesi siyaset bilimi master programında master tezini bitirmesini müteakip mezun oldu. Çeşitli ulusal gazetelerde yayımlanmış yazıları bulunan Ayvaz, Otto-Friedrich-Universität Bamberg’te (Almanya) doktora çalışmalarını sürdürmektedir. ***
İbrahim Alboğa
Araştırma Asistanı, BerlinFrankfurt Goethe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Etnoloji bölümünde Lisans yapmıştır. Aynı üniversitede Siyaset Felsefesi alanında Yüksek Lisansını tamamlamış ve ERASMUS kapsamında bir sömestr İsviçre’de Bern Üniversitesi’nde uluslararası iklim politikaları ve iklim değişikliğiyle mücadele stratejileri alanında çalışmalar yapmıştır. Çalışma alanları Alman kimliği ekseninde dış politika, Almanya’nın kalkınma ve güvenlik politikaları ve Avrupa Birliği’nin mülteci ve güvenlik politikalarıdır. İbrahim Alboğa SETA Berlin’de Araştırma Asistanı olarak çalışmaktadır.
[TÜHA Haber Ajansı, 10 Nisan 2020]