Ayrı ayrı seçime girmek kime yarar?
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, 26 Ağustos’taki konuşmasında muhalefetin seçim yenilgisine dair muhasebe yaptı. Kılıçdaroğlu’nun adaylığını engelleyemediği ve İmamoğlu veya Yavaş’ı aday olmaya ikna edemediği için Türk milletinden özür diledi.
Prof. Dr. Burhanettin DURAN & SETA Genel Koordinatörü
Gazetecilerin sorularına yanıtında da Akşener, 2019 yerel seçimlerindeki başarıyı kendi önerisine, 2023 yenilgisinin sorumluluğunu da 6’lı Masa’ya diğer partileri davet eden Kılıçdaroğlu’na bağladı. CHP çevrelerinin İyi Parti ve Akşener’e yönelik suçlamalarının yanında Akşener’in CHP ve Kılıçdaroğlu eleştirileri ölçülüydü.
Akşener’in konuşmasında en dikkat çeken husus bütün partileri Mart 2024 yerel seçimlerine “ayrı ayrı girmeye” çağırmasıydı.
Bu çağrının sebebini de ittifak sisteminin getirdiği kutuplaşmanın ve toplumsal ayrışmanın partilerin kendilerine ait siyaset alanlarını zayıflatması olarak belirtti. Partisi için üçüncü yol vizyonu oluşturması beklenen Akşener’in “yeni bir başlangıç” söylemi oluşturabildiği söylenemez. Ancak sağın büyük partisi olma isteğine uygun olarak İyi Parti’ye alan açma çabası sergiledi.
İttifak eleştirisi ve ayrı seçime girme önerisi bunun sonucu. Yani Akşener 2019 ve 2023’te olduğu gibi 2024’te de CHP adaylarını otomatik desteklemek zorunda kalmak istemiyor. İyi Parti seçmeni, mevcut ittifak yapısının partilerini CHP’ye mahkûm etmesinden muzdarip.
Ayrıca, Akşener’in önerisinde Cumhur İttifakı’nın dayanışmasını zayıflatma arzusu da seziliyor. Yine ittifakların çözülmesiyle önemli sayıda sağ seçmenin daha serbest hareket etmesi bekleniyor. Dahası, İyi Parti böylece HDP/ YSP ile aynı yerde gösterilme sıkıntısından kurtulabilir.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, çok net şekilde bu öneriyi reddetti. Akşener’in hem yerel planda işbirliği ve ittifaklara açık kapı bıraktığını hem de tek başına seçime girmekten bahsettiğini vurguladı. Muhalefetin şehir bazlı işbirliği bir ittifak modeli zaten. Cumhur İttifakı’nın dayanışmasının çözülmesi muhalefete yarar.
Akşener’in şehirlerde işbirliği kapısını açık bırakarak kendi adaylarını çıkarma arayışı 6’lı Masa’nın diğer sağ partilerinin yaklaşımına benziyor. Bir yandan küçük sağ partilerin yerel seçimlerde oy tabanını görmeye ve genişletmeye ihtiyacı var. Aday çıkarmamak, iddialarından büyük ölçüde vazgeçmeleri demek.
Mayıs 2023 seçimlerine CHP listesinden girmenin olumsuz etkisinin kalıcılaşmaması ve dahası sağ seçmenin farklı gruplarına hitap edebilmek için aday çıkarmak durumundalar. Bu sebeple DEVA, SP ve GP genel başkanlarından CHP’ye dair kısmen ve titrek eleştiriler geldi. Diğer yandan muhalefetteki sağ partilerin “tartıya çıkmak” dışında çok bir şansı olmadığı düşünülürse CHP’yi çetin pazarlıklara zorlamada elleri zannettikleri kadar güçlü değil. CHP’nin eli daha güçlü olabilir.
2019 ve 2023 seçimlerinde CHP’ye oy veren sağ seçmeni CHP’li adaylar yeniden ikna etmeye çalışacaktır.
Bu avantajların farkında olan Kılıçdaroğlu 6’lı Masa’daki sağ parti liderlerinin açıklamalarına hiçbir yorum yapmıyor. Akşener’in eleştirilerine de yorum yapmadı. Sebebi, şehir bazlı işbirliğinde yine en çok kazananın CHP olacağını bilmesi. Akşener’in Mayıs 2023 seçimlerine giderken İmamoğlu ve Yavaş’a gösterdiği yakın ilginin İyi Parti seçmenini etkilemiş olması.
Bu yüzden İyi Parti, İstanbul ve Ankara’da aday çıkarsa bile seçmen İyi Parti adayına beklendiği ölçüde oy vermeyebilir.
Çelişki tam da burada: Büyükşehirlerde ayrı aday çıkarmadan İyi Parti üçüncü yol iddiasını seçmene anlatamaz ve 2028 iddiasından şimdiden vazgeçmiş olur.
Aynı şey diğer küçük sağ partiler için de geçerli. HDP/ YSP de aday çıkarmazsa oy kaybetmeye devam edecek. Muhalefet partileri varlık göstermenin yolunu bulmak zorunda.