Azerbaycan-Özbekistan Yakınlaşması ve Hazar’da İşbirliği Arayışları
Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi’nden (ANKASAM) Araştırmacı – Yazar Dr. Doğacan BAŞARAN, ‘Azerbaycan-Özbekistan Yakınlaşması ve Hazar’da İşbirliği Arayışları’nın önemli olduğunu açıkladı.
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
Dr. Doğacan BAŞARAN, ‘Azerbaycan-Özbekistan Yakınlaşması ve Hazar’da İşbirliği Arayışları‘ konusunu TÜRKUAZ Uluslararası Haber Ajansı (TÜHA)’dan Haber ve Yayın Koordinatörü Veysel KAVRAYAN’a değerlendirerek, Hazar Denizi merkezli projelerin 24 Şubat 2022 tarihinde başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ardından her zamankinden daha fazla önemsenen girişimler olduğunun görüldüğünü, bunun da Türk Dünyası’nın müşterek projesi olan Orta Koridor’un ve buna bağlı olarak Güney Gaz Koridoru’nun ehemmiyetini arttırdığını söyledi.
Bahse konu olan durumun iki nedeninin bulunduğu ifade eden Dr. BAŞARAN, bunlardan ilkinin, söz konusu savaşın ardından Kuzey Koridor’un tıkanması olduğunu ve bu nedenle de enerji ve transit taşımacılık bağlamında Orta Koridor ön plana çıktığını belirtti.
Araştırmacı – Yazar Dr. Doğacan BAŞARAN, “Zira dünyanın üretim atölyesi konumunda bulunan Çin’in ve zengin enerji kaynaklarına ev sahipliği yapan Orta Asya devletlerinin Avrupa’ya açılmasında; yani Doğu-Batı etkileşiminin sürdürülmesi noktasında Orta Koridor, en düşük maliyetli, en kısa ve en istikrarlı rota olarak gündeme gelmiştir” dedi.
Dr. Doğacan BAŞARAN, Özellikle de İkinci Karabağ Savaşı’nın ardından Güney Kafkasya’da oluşan göreli istikrarın, Çin-Orta Asya-Hazar Denizi-Güney Kafkasya-Avrupa bağlantısının ön plana çıkmasında belirleyici rol oynadığının altını çizdi.
“Nitekim Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ardından yaşanan enerji krizini aşmak isteyen Avrupa Birliği’nin (AB) alternatif tedarikçi arayışına yöneldiği ve bu kapsamda Azerbaycan’la 2022 yılının Temmuz ayında bir anlaşma imzaladığı bilinmektedir” diyen Dr. BAŞARAN, [1] fakat AB ülkelerinin enerji ihtiyacının karşılanması noktasında Azerbaycan gazının Güney Gaz Koridoru üzerinden taşınmasının yeterli olmayacağının da ortada bulunduğuna dikkat çekti.
Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi’nden (ANKASAM) Araştırmacı – Yazar Dr. BAŞARAN, “Bu nedenle de bir yandan AB ülkeleri, Güney Gaz Koridoru’ndan taşınan doğalgaz hacminin arttırılmasını talep ederken; diğer taraftan da Bakü yönetimi yalnızca kendi ihracatını arttırmak istememekte aynı zamanda Kazakistan ve Özbekistan gibi ülkelerin de Kafkasya üzerinden Avrupa’ya enerji ihraç etmesine aracı olmayı arzulamaktadır. Üstelik yukarıda belirtildiği üzere, meselenin enerjiyle sınırlı kalmadığı ve lojistik boyutunun da bulunduğu görülmektedir. Kuşkusuz bu durum, Azerbaycan’ın jeostratejik ve jeoekonomik öneminin daha da artacağı anlamına gelmektedir” dedi.
Dr. Doğacan BAŞARAN, bu kapsamda Bakü yönetiminin Hazar merkezli işbirliği süreçlerine odaklandığı ve Orta Asya devletleriyle karşılıklı saygı ve müşterek çıkara dayalı kazan-kazan temelli ilişkiler geliştirmeye özen gösterdiğinin söylenebileceğini hatırlatarak, “Nitekim bahse konu olan sürecin ilk çıktısı, 18 Ağustos 2022 tarihinde Kazakistan’ın KazMunayGas Yönetim Kurulu Başkanı Magzum Mirzagaliyev ile Azerbaycan’ın enerji devi olan SOCAR’ın Başkanı Rovshan Necef’in Bakü’de bir araya gelerek Hazar merkezli altyapı projelerini ele alması olmuş ve daha sonra da Kazakistan Cumhurbaşkanı Sayın Kasım Cömert Tokayev ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’in karşılıklı ziyaretleri, bu yönde yürütülen çabaları hızlandırmıştır” şeklinde konuştu.
Gelinen nokta itibarıyla benzer çabaların Bakü-Taşkent hattında da söz konusu olduğunun görüldüğünü anlatan Dr. BAŞARAN, çünkü 18 Mayıs 2023 tarihinde Özbekistan merkezli Uzbekneftegas şirketinin temsilcilerinden oluşan bir heyetin, Bakü’de SOCAR Başkanı Najaf başkanlığındaki Azerbaycan heyetiyle görüştüğünü belirtti.
Bu toplantıda taraflar arasında ortak girişimlerde bulunulması hususunun ele alındığını dile getiren Dr. Doğacan BAŞARAN, “Bu da Hazar merkezli enerji projelerine Kazakistan’ın yanı sıra Özbekistan’ın da dahil edilebileceğine işaret etmesi hasebiyle son derece mühim bir gelişme olarak yorumlanabilir. Çünkü Azerbaycan’daki doğalgaz sahalarının Özbekistan’la ortaklaşa geliştirilmesi dahil olmak üzere işbirliği imkanlarına dair konu başlıkları masaya yatırılmış ve taraflar arasındaki ortaklıkların geliştirilmesi kararı alınmıştır” dedi.[2]
Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi’nden (ANKASAM) Araştırmacı – Yazar Dr. BAŞARAN, tahmin edileceği üzere, Özbek gazının Azerbaycan’a Kazakistan üzerinden taşınmasının beklendiğini hatırlatarak, çünkü Özbekistan’ın, Hazar Denizi’ne kıyıdaş devletler arasında yer aldığını ve bu sebeple de Bakü-Taşkent hattındaki işbirliği arayışlarının Bakü-Astana hattındaki süreçlerden bağımsız okunmasının mümkün olmadığını açıkladı.
Öte yandan Bakü-Taşkent hattındaki işbirliği arayışlarının enerjiyle de sınırlı olmadığına dikkat çeken Dr. Doğacan BAŞARAN, şunları söyledi:
“Zira 19 Mayıs 2023 tarihinde Özbek basınına yansıyan haberlere göre, Taşkent yönetiminin Bakü Limanı’nda ultramodern kargo terminali inşa edilmesi planlanmaktadır. Bu da taraflar arasındaki ilişkilerin bir boyutunun da lojistik bağlamında gelişen ilişkilerden oluştuğuna işaret etmektedir. Bu çerçevede Özbekistan’ın yıllık ihracatını 1,5 milyon ton hedefine uygun bir biçimde geliştirmesi ve mevzubahis gelişimde Kazakistan-Hazar Denizi-Azerbaycan bağlantısın kritik rol üstlenmesi beklenmektedir.[3] Şüphesiz bu da Orta Koridor’un kapasitesinin ve potansiyelinin artacağının habercisidir”.
(ANKASAM) Araştırmacı – Yazar Dr. BAŞARAN, tüm bunlara ek olarak Hazar merkezli projelere Türkmen gazının da dahil edilmesinin olası olduğunu belirterek, “Özellikle de Azerbaycan ile Türkmenistan arasında uzun yıllar ihtilaf yaşanan “Serdar ve Kepez” petrol sahası anlaşmazlığının 2021 yılının Ocak ayında giderilerek söz konusu sahanın adının “Dostluk” olarak nitelendirilmesi, Bakü-Aşkabat hattındaki işbirliği imkanlarını da güçlendirmiştir” dedi.
Dr. Doğacan BAŞARAN, bu çerçevede AB ülkelerinin artan enerji ihtiyacına paralel olarak Azerbaycan’ın Kazakistan’la başlattığı ve Özbekistan’la sürdürdüğü sürecin Türkmenistan’ı da içerecek şekilde yeni gelişmelere gebe olduğunu ifade etmenin de mümkün olduğunu ifade etti.
Neticede Rusya-Ukrayna Savaşının gerek transit taşımacılık gerekse de enerji krizi boyutunda Hazar merkezli projelerin ehemmiyetini arttırdığını söyleyen Araştırmacı – Yazar Dr. BAŞARAN, “Bunun yansıması olarak da AB, Azerbaycan’la anlaşma imzalamıştır. Fakat birlik devletlerinin ihtiyacının karşılanabilmesi için Hazar Bölgesi’nde yer alan diğer ülkelerin de bu girişimlere dahil olması gerekmektedir. Özbek gazının ve lojistik imkanlarının Azerbaycan üzerinden ihraç edilmesi bağlamında yaşanan son gelişmeler ise bu yönde güçlü bir iradenin bulunduğunu ortaya koymaktadır. Dolayısıyla ilerleyen dönemlerde Türkmenistan’ı da içerecek gelişmelerin yaşanacağı öngörülebilir” şeklinde kaydetti.
[1] Sabir Askeroğlu, “An Alternative to Russian Natural Gas: EU-Azerbaijan Natural Gas Agreement”, ANKASAM, https://www.ankasam.org/an-alternative-to-russian-natural-gas-eu-azerbaijan-natural-gas-agreement/?lang=en, (Erişim Tarihi: 19.08.2023).
[2] “SOCAR и Узбекнефтегаз обсудили создание совместного предприятия”, Day.az, https://news.day.az/economy/1565557.html, (Erişim Tarihi: 19.05.2023).
[3] “Узбекистан построит грузовой терминал в порту Баку”, UPL 24, https://upl.uz/economy/33669-news.html, (Erişim Tarihi: 19.05.2023).