Babasının peşine takıldı, TV haberciliğine adım attı!

ANKARA – TÜHA HABER / Türkiye Foto Muhabirleri Derneği’nin her ay çıkardığı dergisine haberci baba-kızı taşıdı.

(UHA) Uluslararası Haber Ajansı’nın ‘Medya Radar’dan aktardığı haberinde, yaklaşık 35 yıldır haber kameramanlığı yapan Cezmi Sayılgan, uzun süredir kızı Sabahnur Sayılgan ile aynı koridorlarda olmayı bekliyordu. Sonunda baba-kız dileklerine kavuştular. Türkiye Foto Muhabirleri Derneği dergisi Cezmi Sayılgan ve kızı Sabahnur Sayılgan ile röportaj gerçekleştirdi. Şubat sayısında da yer verdi. 
Babasının peşine takıldı…

“Babasının peşine takıldı” başlığı ile yer alan röportajda, 2014 yılında TRT Haber’e transfer olan Sabahnur Sayılgan, henüz 28 yaşında.

Meslek hayatına ilk adımı, sekiz yıl önce atan Sayılgan, üniversite döneminde CNN Türk ve FOX TV’de kısa süreli stajyer muhabirlik yaptı.

En büyük sınavı ise kayyum atandıktan sonra çalıştığı Cihan Haber Ajansı’nda veren Sayılgan’ın son durağı ise TRT oldu.

Babası Cezmi Sayılgan’ı rol model alarak gazeteciliği seçtiğini belirten Sayılgan, “Gazetecilik mesleği benim için zor bir tercih değildi. Hangimiz küçükken babamızın iş yerine gitmedik?  Babalardan etkilenmemek, onlara özenmemek mümkün mü?” dedi.

Babalarının izinden giden çocuklar; Sabahnur Sayılgan, Cezmi Sayılgan

Sayılgan şöyle devam etti: “Mikrofon elimden düşmezdi. Bazen mikrofonum bir kumanda olurdu bazen bir tarak… Kimi zaman ayna karşısında kimi zaman ailemin karşısında, onlara anlatacak bir şey mutlaka bulurdum. İlkokulda okuma bayramlarında, ulusal bayramlarda sunucu hep ben olurdum. Bu mesleği seçerken de en büyük hayalim, çıktığım bu haber yolculuğuna babamla birlikte devam etmek.  Bir gün Cezmi Sayılgan’ın haberini anons ederek, ‘Sevgili seyirciler, kameraman Cezmi Sayılgan’ın özel görüntüleri geliyor ekranlarınıza’ demek.”

Gazeteciliği tam bir tutku olarak anlatan Cezmi Sayılgan, mesleğe 1988 yılında Ankara‘da Rüzgarlı Sokak‘ta akşam gazetesi olarak çıkan Tasvir Gazetesi‘nde, amatör spor takımlarını takip ederek başladı. “Herkes görür ama kameraman gözüyle olaylara ve dünyaya bakmak farklıdır” diyen Sayılgan, şu açıklamayı yaptı: “Bunu bir kere öğrendikten sonra bu sizin tutkunuz olur ve hayatınız bu tutku etrafında şekillenir. Yaklaşık 30 yılını bu mesleğe vermiş biriyseniz Türkiye’nin yakın tarihinin en canlı örneklerinden biri de sizsiniz demektir. Çocuklarımızın kitaplardan okuduğu yaşıtlarımızın ise televizyonlardan izlediği pek çok olaya bizzat tanık olmak bu mesleğin en güzel yanlarından biridir. . Ancak bizim asıl zorlandığımız anlar beden yorgunlukları değil ölümle yaşam arasında gidip geldiğimiz anlarda sevdiklerimize ne olacağı düşüncesidir.”

[TÜHA Haber Ajansı, 20 Nisan 2022]