Bakan Tunç: “1 Milyon 772 bin 845 dosyada uzlaşma sağlandı”
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yargının iş yükünün de hızla arttığının belirterek, “Cumhuriyet başsavcılıklarında 6 milyon 125 bin, ilk derece mahkemelerinde 3 milyon 913 bin, istinaf mahkemelerinde 1 milyon 351 bin, temyiz mahkemelerinde ise 518 bin olmak üzere, toplam 11 milyon 907 bin derdest dosya bulunmaktadır” dedi.
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç
Bakan Tunç, şu bilgileri verdi:
“Bu iş yükünü azaltmak ve yargı hizmetlerinin etkinliğini artırmak adına yenilikler getirmeye devam ediyoruz. Bu kapsamda denetim mekanizmalarımızı güçlendiriyoruz. Yeni Yargı Reformu Stratejimiz kapsamında Teftiş Kurulu’ndaki müfettiş sayısını artırarak daha güçlü bir denetim sağlayacak, adliyelerdeki çalışmaların verimini artıracağız. Yargısal süreçlerin makul sürede tamamlanmasını sağlayacağız. Yargının iş yükünü azaltmak için alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerine de önem veriyoruz. Bu kapsamda uzlaştırma kurumuyla 1 Ocak 2017’den bugüne kadar 1 milyon 772 bin 845 dosyada uzlaşma sağlandı. Hukuk yargılamalarında uygulanan alternatif uyuşmazlık yöntemi olan arabuluculuk müessesesi, 2013 yılında ihtiyari bir başvuru yolu olarak sistemimize girmiştir. İhtiyari ve zorunlu arabuluculukta 2013’ten bu yana toplamda 6 milyon 731 bin başvuru yapılmış, 4 milyon 209 bini anlaşmayla sonuçlanmıştır. Bu noktada başarı oranı yüzde 65’dir.”
Bakan Tunç, kira davalarında arabulucuya başvuru sayısının 281 bin 522’yi bulduğunu ve bu başvuruların 115 bin 681’inin anlaşmayla sonuçlandığı bilgisini verdi.
Arabuluculuk sisteminin kapsamını genişletmeyi düşündüklerini anlatan Bakan Tunç, “Bu kapsamda üzerinde çalıştığımız müesseselerden biri Aile Arabuluculuğu sistemidir. Kadına yönelik şiddet konusunu içermeyen aile arabuluculuğu sistemi ile aile üyelerine kriz dönemlerinde destek vererek, aile içinde yaşanan uyuşmazlıklar adliye koridorlarına taşınmadan, tarafların ortak yararlarını gözeten ve bireysel beklentilerini olabildiğince karşılayan arabuluculuk sistemi ile çözümlenebilecektir.” şeklinde konuştu.
İhtisas mahkemeleri sayısını da 986’dan 1850’ye çıkardıklarına işaret eden Tunç, bilirkişilik sisteminin etkinliğini artırmak için de çalışma yaptıklarını sözlerine ekledi.
Yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı ve etkinliğinin toplumun adalete olan güvenini inşa eden temel taşlardan olduğunu ifade eden Tunç, “Özellikle bazı soruşturma ve davalar üzerinden yargı mensuplarımızı zan altında bırakan açıklamaların yapılmasını kabul etmemiz mümkün değildir. Mesleğine gönülden bağlı, ailesinden ve çocuklarından fedakarlık ederek gece gündüz çalışan yargı mensuplarımıza yönelik bu haksızlıklara göz yumamayız. Yargı sisteminin siyasi mülahazalarla yıpratılması ve yargıya güvenin zedelenmesi yönündeki söylem ve davranışlardan kaçınılması yargı bağımsızlığının bir sonucudur.” diye konuştu.
Kurumları bütünüyle yıpratıcı söylemlerin demokratik sistemin ruhuna aykırı olduğunun altını çizen Tunç, sözlerine şöyle devam etti:
“Türk yargısı, tarihten gelen köklü kurumsal kültürüyle yargı hizmetlerinin ağırlığını şimdiye kadar koruduğu gibi bundan sonra da koruyacaktır. Köklü devlet geleneklerimize ve bunun temel bir parçası olan yargı kültürümüze hepimiz saygı duymalı ve güvenmeliyiz. Teşkilatımızı kötü niyetli yaklaşımlardan koruma konusundaki kararlılığımıza devam edeceğiz. Yargı milletimizin yargısıdır, hepimizin yargısıdır. Her ne kadar yargı geçmişte vesayetçi anlayışın etkisi altına alınmaya çalışılmış olsa da artık o günler geride kalmıştır. Özellikle, 15 Temmuz’da gerçekleşen darbe girişimine karşı Türk yargısının verdiği sınav, hukuk tarihine geçmiştir. O gece Türk yargısı milletinden aldığı güç ile milleti ile kenetlenerek demokrasiye sahip çıkmıştır.”