“Batı medyası İsrail’in savaş suçlarını görmezden geliyor”
Amerikalı gazeteci Max Blumenthal, Batı medyasının katil İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını ve savaş suçlarını görmezden geldiğini belirterek, savaşın gerçek yüzünün Batı kamuoyundan gizlendiğini vurguladı.
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
Gazeteci* Max Blumenthal
Bağımsız haber ve araştırmacı gazetecilik sitesi The Grayzone’un editörü Blumenthal, İstanbul’da katıldığı bir konferansta, Batı medyasının İsrail‘in Gazze’deki saldırılarını nasıl yansıttığı ve ABD’nin İsrail-Filistin çatışmasındaki rolü hakkındaki görüşlerini değerlendirdi.
Blumenthal, Batı medyasını özellikle 7 Ekim’den itibaren İsrail yanlısı haberler yapmakla eleştirerek, “Batı medyası İsrail ordusunun Hamas ve Gazze’deki diğer gruplar karşısında verdiği kayıpları göstermedi. Sadece kaçırılan sivillere odaklandılar.” ifadelerini kullandı.
İsrail’in Filistin’e daha sert karşılık vermesini meşrulaştırmak için “kafası kesilmiş bebekler” gibi vahşet haberleri uydurulduğunu hatırlatan Blumenthal, medya tarafından “İsrail’in Gazze’yi tamamen yok etmesi için koz ve siyasi alan” yaratıldığını söyledi.
Blumenthal, Batı medyasında Gazze’de son dönemde yaşanan, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) çalışanının öldürülmesi ve Cibaliye Mülteci Kampının bombalanması gibi olaylara yeterince yer verilmediğini belirterek, “Şimdi Gazze hakkında çok az şey görüyoruz. Batı medyası bunları hiç haber yapmıyor. İsrail’in Lübnan’a saldırısına odaklanmış durumdalar. Yeni hikaye, bu.” dedi.
Batı medyasının “İsraillilerin göstermekten gurur duydukları şeyleri de göstermediğini” vurgulayan Blumenthal, şunları kaydetti:
“İsrail askerleri kendi TikTok hesaplarında kendilerini eğlence için evleri havaya uçururken, evlere ateş ederken, işgal ettikleri evlerde kadın iç çamaşırları giyerken gösteriyorlar. Batı medyası bu konuya hiç yer vermediği gibi, İsrail’in 7 Ekim’de rehin alınan kendi vatandaşlarını ve askerlerini öldürmesi için verdiği emir olan Hannibal Protokolü’ne de hiç yer vermedi. Bence Batı medyasının en büyük sorunu gösterdiklerinden çok göstermedikleridir.”
ABD’nin İsrail-Filistin barış sürecindeki rolünü de eleştiren Amerikalı gazeteci, “ABD, İsrail-Filistin’de barışın önündeki en büyük engeldir. Hükümette kim olursa olsun, başından beri İsrail’in avukatı rolünü oynamıştır.” diye konuştu.
“Blinken, insani yardım konvoylarına yönelik saldırılara izin vermiş”
Blumenthal, “Şimdi öğreniyoruz ki Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrail’in yardımların girişini engellemediği yalanını söyledikten sonra insani yardım konvoylarına yönelik saldırılara izin vermiş. Bu kişi İsrail lobisine çok yakın bir isim.” iddiasında bulundu.
İsrail lobisinin Washington’daki etkisine ve ABD politikalarını nasıl etkilediğine dikkati çeken Blumenthal, Washington’da bu konudaki en büyük sorunun “İsrail lobisinin ve İsrail’i destekleyen milyarderlerin seçimlerin finansmanındaki rolü” olduğunu vurguladı.
Blumenthal, ABD’de bir kişinin bir adaya ne kadar bağış yapabileceği konusunda herhangi bir sınırlama olmadığını belirterek, “ABD’deki Kongre üyesi ve Filistin konusunda, ateşkes çağrısında bulunma ve İsrail’e verilen silahları askıya alma konusunda açık sözlü olan iki siyasetçimiz vardı. Cori Bush ve Jamal Bowman. İsrail lobisi AIPAC (Amerikan-İsrail Halkla İlişkiler Komitesi), onları yenmek için 20 milyon dolar harcadı. Bu, dünyanın pek çok ülkesindeki tüm seçimlerde harcanan paradan daha fazla. Yani bu noktada Washington’da değişim ihtimali yok.” değerlendirmesini yaptı.
Tek değişimin “dünya sahnesinde” olabileceğini kaydeden Blumenthal, “Değişimi görmemizin tek yolu da AIPAC gibi İsrail lobi kuruluşlarının yabancı ajan olarak tescillenmesidir.” dedi.
“(ABD’deki Filistin dayanışma hareketi) Batı’nın ve ABD’nin en büyük çelişkilerinden birini ortaya çıkardı”
İsrail’in Gazze’ye saldırılarının ardından küresel aktivizmin artan rolünü değerlendiren Blumenthal, “ABD’deki Filistin dayanışma hareketi, 7 Ekim’den önce ölmüş olan savaş karşıtı hareketi yeniden canlandırdı.” diye konuştu.
Blumenthal, hareketin, “üniversitelerdeki protestoları bastırma çabaları” ve “Kongre’nin ifade özgürlüğünü sınırlama girişimleri” de dahil olmak üzere Amerikan kurumları içindeki çelişkileri açığa çıkarmadaki rolünü vurguladı.
Blumenthal, “Amerikalıların bunu görmesi çok önemli. Böylece Batı’nın ve özellikle de ABD’nin en büyük çelişkilerinden birini ortaya çıkardılar.” dedi.
“(BM) İsrail ve ABD şiddetini caydırmak için müdahale edemiyor”
Batı’nın “kurallara dayalı düzeninin” ikiyüzlülüğünü eleştiren Blumenthal, mevcut küresel düzen hakkında şüphelerini dile getirdi.
Başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere uluslararası kurumların başarısızlığının şiddetin tırmanmasına katkıda bulunduğunu belirten Blumenthal, “Birleşmiş Milletler’in dişsiz ve tamamen zayıf olduğu görüldü. Çünkü İsrail ve ABD şiddetini engellemek için müdahale edemiyor ya da bir şey yapamıyor.” diye konuştu.
Blumenthal, bölgede uzun süreli çatışma olasılığı konusunda uyarıda bulunarak, “Batı tarafından yaratılan ve başarısız olmak üzere kurulan uluslararası kurumların başarısızlığı yüzünden bu savaşın 20 yıllık bir savaşa dönüştüğünü görüyoruz.” ifadelerini kullandı.