Batı Trakya’da neler oluyor?
Milliyet Gazetesi ‘Düşünenlerin Düşüncesi’ köşe yazarı Abdullah KARAKUŞ, ‘Batı Trakya’da neler oluyor?’ başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Yazar Abdullah KARAKUŞ yazısında, Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerin NATO zirvesi sonrası yeni bir döneme girdiğini ve yeni döneme ilişkin karşılıklı olumlu mesajların verildiğini hatırlatıyor.
Ama Yunanistan’dan yine eski uygulamalara yönelik haberlerın geldiğini dile getiren Abdullah KARAKUŞ, “Batı Trakya’daki Müslüman Türk okulları kapatılmaya devam ediyor. Birkaç gün önce 9 okulun daha kapatıldığı haberlerini duyduk” diyor.
KARAKUŞ, gelinen noktayı ve yaşananları Gümülcine doğumlu olan Eski Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu’na sorduğunu, Çavuşoğlu’nun sık sık doğduğu topraklara giderek akrabalarının sorunlarını not ettiğini ve destek verdiğini ifade ediyor.
231 okuldan 90 okula düştü
Yazar Abdullah KARAKUŞ, Çavuşoğlu 1995 yılında Batı Trakya’da 231 azınlık okulu olduğunu ancak şimdi bu sayının 90’a düştüğünün altını çizdiğini belirtiyor ve Çavuşoğlu’nun sözlerini şöyle aktarıyor:
“Yıllar içerisinde Müslüman Türk toplumunun eğitim hakkı elinden alınıyor. Son 3 yılda 22 okul kapatıldı. Bu sene 9 okul kapatılmış. Bahane öğrenci azlığı. Ama bu hak mutlaka korunmalı. Başka bir uygulama olacaksa bu Batı Trakya Müslüman Türk azınlığı ile istişare ederek yapılmalı. Her bir okulun kendine ait bir encümeni var. Dolayısıyla o encümen heyetleri ile istişare ederek bir karar alınması gerekir. Hiçbir şekilde istişare mekanizması işletilmeden devlet otoritesini pervasızca kullanmak suretiyle Batı Trakya Müslüman Türk toplumunun Lozan ile alınmış bu hakları ellerinden alıyor.”
Lozan’a aykırı
Yunanistan’ın tavrını eleştiren Çavuşoğlu şunları söyledi:
“Yunanistan’ın azınlık ilk okullarına kapatma kararı alması hem Lozan anlaşmasına aykırı hem de eğitim hakkına
aykırı. Hiçbir şekilde kabul edilmesi mümkün değil. Batı Trakya’daki Müslüman Türk toplumunun eğitim hayatı Lozan Antlaşması ile garanti altına alınmış ve kısmen özel bir statü oluşturulmuştur. Bu okullarda çift dilli eğitim yapılmaktadır. Batı Trakya Müslüman Türk azınlığının kurum ve kuruluşları ile hiçbir istişare yapmadan bir karar alıyor. Ben yaptım oldu diyor.”
AB kriterlerine uymuyor
Yunanistan’ın yaptıklarının AB kriterlerine de aykırı olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, “Yunanistan zaten her konuda AB’yi kendi politikalarına, göçmen konusunda, Batı Trakya konusunda bir dayanak olarak kullanıyor. Yani kendi politikalarını AB üzerinde uygulama tutumunu benimsemiş. Hatta AB’yi kendine bir kalkan teşkil ediyor. Yaptıkları AB uygulamalarına aykırı, Lozan Antlaşmasına aykırı, eğitim hakkına da aykırı” diyor.
Yunanistan’ın Türkiye ile ilişkilerinde son dönemde bir iyimser hava olduğunu dile getiren Çavuşoğlu bunu azınlık politikalarında göremediklerini kaydetti. Çavuşoğlu, “azınlık politikalarında hiçbir yumuşama göstermiyor Yunanistan. Yunanistan’ın Batı Trakya’yı boşaltmak amacı var. Batı Trakya’da hiçbir şekilde Müslüman Türk varlığına tahammül edememek gibi bir tavrı koyuyor. Yunanistan aslında kendisini demokrasinin beşiği olarak gösteriyor olmasına rağmen gördüklerimiz bırakın demokrasi ile yönetilen bir ülke olmayı başka bir yönetim anlayışı ile izah edilemeyecek bir tavrı ortaya çıkıyor. Okulların kapatılması çok yanlış. Yunanistan’ın bu noktada karar alırken Lozan Antlaşması’na göre karar alması gerekir” diyor.
Bölgede görüşme trafiği
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bölgedeki sorunlara yönelik görüşme trafiğini artırdı. Ortadoğu ve Akdeniz bugünlerde yeniden ana gündemlerden biri olacak.
Erdoğan’ın Filistin Cumhurbaşkanı Abbas ve İsrail Başbakanı Netanyahu ile önümüzdeki günlerde yapacağı görüşmeler hem Ortadoğu ve bölge barışı hem de Akdeniz enerjisi için kritik öneme sahip.
İsrail gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınması tartışılan konulardan biri. Bu gerçekleşirse bütün bölge ülkeleri enerji yatırımlarını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyabilir.
Güney Kıbrıs’ın da bu gelişmelerden dersler alması lazım. Ama öncelikle KKTC’nin de tanınması gerekiyor.
Yunanistan ve Güney Kıbrıs, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son tarihi çağrısını dikkate almalı.