Biden’ın Kabinesi ve Türkiye Politikasının İpuçları

TÜHA HABER / SETA Washington koordinatörü Doç. Dr. Kadir ÜSTÜN, Türkiye’nin, çıkarlarını ve itirazlarını görmezden gelen Obama’nın ve yaptırımlar yoluyla cezalandırma yoluna giden Trump’ın yönetimleriyle karşı karşıya gelmekten kaçınmayarak ulusal çıkarlarını savunduğunun altını çizerek, Biden yönetiminin de benzer politikalar izleyerek ve dışlayıcı ifadeler kullanırsa ikili ilişkilerdeki sorunlu alanların yapıcı bir diyalogla aşılmasının daha da zorlaşacağına işaret etti..
Doç. Dr. Kadir ÜSTÜN, kaleme altığı ‘Biden’ın Kabinesi ve Türkiye Politikasının İpuçları‘ başlıklı makalesini (TÜHA) TÜRKUAZ Uluslararası Haber Ajansı‘na değerlendirerek, Amerikan tarihinin ırk, din ve cinsiyet çeşitliliği açısından en “ilerici” kabinesini oluşturma hedefiyle göreve başlayan Başkan Biden’ın Trump yönetiminden hem sembolik hem de icraatta son derece farklı bir profil ortaya koyduğu ilk haftasının geride kaldığını açıkladı.
“Beyaz, erkek, zengin ve Protestan kimliği ağır basan kabinesiyle Trump Washington’a savaş açarak işbaşı yapmıştı” diyen Doç. Dr. Kadir ÜSTÜN, Pentagon hariç birçok kurumun gücünü zayıflatan, üst düzey atamalar yapamayan ve politikalarını uygulama konusunda plansız bir şekilde göreve başlayan Trump’ın ideolojik olarak da anti-Washington’ı temsil ettiğini söyledi.
Doç. Dr. Kadir ÜSTÜN, Biden’ın ise müesses nizamı geri getirmenin ötesinde “ilerici” vaatlerini yerine getirecek kabine isimleri ve planlarıyla hızlı bir giriş yaptığını belirterek, Trump yönetiminin birçok üst düzey siyasi atamayı yapmayarak kurumları zayıflatmasıyla övünürken, Biden’ın 4 bine yakın siyasi atamanın binden fazlasını şimdiden yaptığınının görüldüğünün altını çizdi.
“Trump Washington’ı “bataklık” olarak tanımlayıp kurutma sözü vermişti” diyen Doç. Dr. Kadir ÜSTÜN, Biden’ın ise federal hükümetin kurumsal kimliğini vurgulamakla kalmayıp hem kadrosu hem de politika planlarıyla müesses nizamın dönüşünde kararlı göründüğünü ifade etti.
Biden’ın kabine seçimlerinde partinin beklentilerini karşılayacak çeşitliliğin ötesinde kişisel olarak tanıdığı isimleri seçmesinin dikkat çekici olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Kadir ÜSTÜN, “Görüş ayrılıklarının çarpışmasından iyi kararlar çıkacağı varsayımından ziyade kendisiyle uyumlu çalışacak ve dünya görüşleri fazla çelişmeyen bir kadronun işbaşına geldiğini gözlemliyoruz” dedi.
Doç. Dr. Kadir ÜSTÜN, Biden’ın büyük bir ihtimalle tek dönem başkan olacağı için istediklerini vakit kaybetmeden uygulayacak uyumlu bir ekip kurmasının bir avantaj gibi görülebileceğini, ancak işlerin iyi gitmediğinde başkana itiraz edebilecek isimlerin çıkıp çıkmayacağının ve kriz anlarında itiraz edecek figürlerin görüşlerinin ne kadar dikkate alınacağına vurgu yapıyor.
Trump’ın kendisiyle kamuoyu önünde çelişen ve birçok politikada istediğini yapmayan kabine üyelerine bir yere kadar tahammül ettiğini hatırlatmak gerektiğini açıklayan Doç. Dr. Kadir ÜSTÜN, “Körfez krizinde Katar aleyhine tweet atan Trump’a karşın Dışişleri Bakanı Tillerson’ın Katar’ın teröre karşı mücadelede iş birliğini öven açıklamalarını buna örnek gösterebiliriz” dedi.
Doç. Dr. Kadir ÜSTÜN, Trump yönetiminin tutarsızlıklarının bir göstergesi olan bu gibi birçok durumu Biden yönetiminde görmenin pek mümkün olmayacağını ifade eden Doç. Dr. Kadir ÜSTÜN, ancak Biden yönetiminin iç tutarlılığının politika değişiklikleri gerektiğinde yeterince esneklik sağlamakta zorlanacağının da açık olduğunu aktardı.
Biden’ın hem kabinesinde hem de dış politika ekibinde uzun zamandır tanıdığı ve kişisel ilişkisi olan isimleri tercih etmesinin de gözden kaçmadığına değinen Doç. Dr. Kadir ÜSTÜN, Dışişleri Bakanı Blinken’in Biden’la uzun yıllardır birlikte çalışmış olmasının, Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’ın profilinin daha düşük, ancak Blinken’e yakın bir isim olmasının ve Savunma Bakanı Lloyd Austin’in de Biden’ın Irak’tan yakın tanıdığı biri olmasının buna örnek teşkil ettiğini belirtti.
Doç. Dr. Kadir ÜSTÜN, “Bu isimlerin geçmişte bu görevlerde bulunan isimlerden en önemli farkları ise “doktriner” isimler olmamaları. İsimleriyle özdeşleşen bir dış politika anlayışlarından ziyade adeta “görev adamı” profilleri öne çıkıyor. Bu durumda bahsi geçenlerin Biden’ın dış politikasını etkin uygulayabilecek yetkinlikte ancak Biden’dan bağımsız pozisyon almayacak isimler olduklarını söylemek mümkün” olduğunu ifade etti.
Doç. Dr. Kadir ÜSTÜN, “Türkiye’yle ilgili meselelerde de konularına hakim isimler var önümüzde. Ancak bu isimlerin şimdiye kadar Türkiye’yle ilgili açıklamalarının ton ve detayına baktığımızda Ankara’nın politikalarına haklılık payı veren ve NATO müttefikiyle bir şekilde birlikte çalışmak isteyen bir irade öne çıkmıyor. 15 Temmuz sonrasında Biden’la Türkiye’yi ziyaret edip hasar gören TBMM’yi de ziyaret eden Blinken’in 2017’de Trump’a YPG’yi silahlandırmaları gerektiğini salık verdiğini biliyoruz” dedi.
Doç. Dr. Kadir ÜSTÜN, Senatodaki onay oturumunda Türkiye’nin Rusya’dan S-400 alması konusunda “Kabul edilemez” diyen Blinken’in tonunun da Kongredeki anti-Türkiye havanın tatmin edilmesine yönelik göründüğünü hatırlatarak, aynı oturumda farazi bir ifade de olsa Türkiye’ye “sözde” bir müttefik şeklinde referans vermesinin, Türkiye’yle ilgili ton hakkında bir ipucu verdiğini söyledi.
Sullivan’ın da Avrupalı meslektaşlarıyla yaptığı bir görüşme sonrasındaki açıklamasında Türkiye’yi Avrupa’yla üzerinde çalışmaları gereken “ortak endişe” meselesi olarak Çin’le birlikte anmasının benzer negatif tonun bir örneği olduğunu açıklayan Doç. Dr. Kadir ÜSTÜN, “Şimdilik retorik ve ton olarak Türkiye’ye mesafeli ve soğuk bir dil kullandığı görülen dış politika ekibinin YPG, S-400, FETÖ, Doğu Akdeniz, Libya vb. somut politika meselelerinde nihai olarak Biden’ın politikalarını uygulayacaklarını ve retoriğin öneminin sınırlı olacağını söyleyebiliriz” dedi.
Doç. Dr. Kadir ÜSTÜN, Ancak Türk-Amerikan ilişkilerindeki sorunlu alanların yönetilmesinde bu tonun yapıcı bir işlev görmeyeceğinin aşikar olduğunun altını çizerek, şöyle kaydetti:
“Türkiye, çıkarlarını ve itirazlarını görmezden gelen Obama ve yaptırımlar yoluyla cezalandırma yoluna giden Trump yönetimleriyle karşı karşıya gelmekten kaçınmayarak ulusal çıkarlarını savunmuştur. Biden yönetimi de benzer politikalar izler ve dışlayıcı ifadeler kullanırsa ikili ilişkilerdeki sorunlu alanların yapıcı bir diyalogla aşılması daha da zorlaşacaktır”.
HABER : Ataner YÜCE & Emekli TRT Muhabiri
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları https://www.tuhahaberajansi.com’a aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz..
[TÜHA Haber Ajansı, 31 Ocak 2021]