Bir gazetecilik ayıbı: Hollanda’da 7 yıl önce yaşanmış olan bir olay, Hürriyet tarafından yeni yaşanmış gibi yayınlandı
AMSTERDAM – TÜHA HABER / Gerek ana akım gazetelerde ve gerekse sosyal medyada temcit pilavı gibi yeniymiş gibi sunulan haber şaşkınlık yarattı.
İlhan KARAÇAY yazdı:
7 yıl önce, tam olarak 2014 yılı eylül ayında yaşanan ve 12 eylül günü Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan çok ilginç bir olay, geçtiğimiz 5 kasım günü Hürriyet gazetesinde yeni yaşanmış gibi yayınlandı.
Hürriyet’in nasıl oldu da tongaya düştüğü anlaşılmazken, haber gerek ana akım gazetelerde ve gerekse sosyal medyada temcit pilavı gibi yeniden yayınlanıyor. Benim whatsapp’ıma da gelen bu haberi, ilginçliği nedeniyle sizlere sunuyorum.
7 Yıl önce 12 Eylül 2014’te Cumhuriyet’te yayınlanmış olan bu haber, 13 eylülde de Haber Utrecht portalında yayınlanmıştı. İşte Hürriyet, bu portalda yayınlanmış olan haberi noktası ve virgülüne kadar aynen yayınladı.
Bir gazetecilik aybı olarak kabul edilen bu yanlışlığı nasıl yaptığını anlayamadığım Hürriyetçiler üzülecek ama, ben de bir gazeteci olarak bu yanluşı ifşa etmek durumunda olduğumu belirtmek isterim.
Geçtiğimiz 5 Kasım 2021 günü Hürriyet’te üstteki gibi yayınlanan ve bu günlerde sosyal medyada dolaşan haberi aşağıda sizlere sunuyorum:
Kayserili Mustafa Hollanda’yı karıştırdı
Hollanda’nın Dortrecht kentinde yaşayan Mustafa Karaşahin, her gün gönderdiği 70 dilekçeyle kentin belediyesini çalışamaz hale getirdi. Yasa gereği her dilekçeye cevap vermek zorunda olan ve yanıtlamadığı her dilekçe için 260 euroya kadar ceza ödemek zorunda olan Karaşahin’in iki yıl içine belediyeye maliyeti yaklaşık yarım milyon euroyu buldu. Şimdi Hollanda, mahkemenin Karaşahin’e koyduğu dilekçe sınırlamasını konuşuyor.
Adı Mustafa Karaşahin. Kayserili. Hollanda‘nın Dordrecht şehrinde yaşıyor. Yasaların verdiği demokratik hakkını kullanarak kızdığı belediyeye günde ortalama 70 dilekçe gönderip bilgi istiyor. Son iki yılda 3 bin 500 dilekçe yazdı. Dordrecht Belediyesi, Karaşahin’in dilekçelerine cevap veremez duruma geldi. Her dilekçeyi cevaplandırmak için belediyenin en az üç kişiyi görevlendirmesi gerekiyor. Zamanında cevaplandıramadığı her dilekçe için de Karaşahin’e tazminat ödemek zorunda.
CEZA KAVGAYLA BAŞLADI
Belediye ile Karaşahin’i karşı karşıya getiren olay ise 2009 yılında Karaşahin’e kesilen para cezası oldu. Dordrecht Belediyesi, Karaşahin’in kiraya verdiği binalarında kiracıların gürültü yapması ve binalarda yangına karşı yeteri kadar önlem alınmaması gerekçesiyle para cezası kesti. Kendisine haksız yere ceza kesildiğini savunan Karaşahin, ödeme yapmadı. Belediye mahkemeye başvurdu. Geçen sürede faizle birlikte 300 bin euroya yükselen cezanın tahsili için 19 binasının icra yoluyla açık artırmaya çıkarılıp satılmasına kızan Karaşahin intikam almak amacıyla belediyeyi dilekçe terörüne tuttu. Hürriyet’e konuşan Karaşahin “Onlar beni küçümsedi. Onları kendi silahıyla şimdi vuruyorum” dedi.
3 BİN 500 MEKTUP
İki yıl içinde belediyeye tam 3 bin 500 dilekçe gönderen Mustafa Karaşahin, önceleri günde 100 dilekçe gönderirken şimdi günde ortalama 70 dilekçe yazıyor. Hollanda yasaları, bilgi almak amacıyla vatandaşın gönderdiği dilekçeleri dört hafta içinde cevaplandırmasını zorunlu kılıyor. Zamanında cevaplandırılamayan dilekçeler için ise bin 260 euroya kadar tazminat öngörülüyor. Belediye yetkilileri Karaşahin’in dilekçeleri cevaplandırabilmek için belediyenin iki veya üç kişiyi tam gün görevlendirmesi gerekiyor. Mektupların belediyeye maliyeti yılda yaklaşık 500 bin euroyu buluyor.
ÜÇTE İKİSİ ONUN
118 bin kişinin yaşadığı şehirde belediyeye gelen taleplerin üçte ikisinin Karaşahin’e ait olduğunu söyleyen Belediye Sözcüsü Mark Benjamin “Taleplerin büyük bölümü onu hiç ilgilendirmiyor bile. Kimi soruları da hiç cevap bile gerektirmiyor. Kimileri de ciddi arşiv araştırması gerektiriyor. Kimileri de hukuki bilgiler olduğu için uzmanlara sormak lazım” dedi. Karaşahin gönderdiği dilekçelerde bazen 42 numaralı binada kim oturuyor, bu binada kaç kişi kayıtlı, hangi koşullar altında restoran açmaya izin veriyorsunuz veya 32 numaralı binada yeteri kadar yangın önlemi alındı mı, kentte kaç kişi üniversite mezunu, kimlerin diploması var gibi sorular yer alıyor.
Mustafa Karaşahin belediye önünde üzerine giydiği beyaz tişörte Hollanda Anayasası’nın birinci maddesinde yer alan ‘Yasalar karşısında herkes eşittir’ kuralını yazarak eylem yaptı.
‘CEZAEVİNDEN DE YAZARIM’
Karaşahin ise kendini şöyle savunuyor:
“Belediye beni küçümsedi. Evlerimi icrayla satacakları zaman ben kendilerine ‘İcrayla satmayın. Aramızda husumet çıkar’ dedim. Onlar ciddiye almadı. Bana ‘Sen Dordrecht Belediyesinden daha büyük değilsin’ dediler. Ben de onlara ‘Siz de hukuktan güçlü değilsiniz’ dedim. Yasaların bana verdiği hakkımı kullanıyorum. Bugün mahkemem vardı. Bu yüzden dilekçe yazamadım. Ancak tekrar yazmayı sürdüreceğim. Mahkeme bana günde iki dilekçe sınırlaması koydu. Günde ikiden fazla yazdığım dilekçe için bana bir gün hapis cezası vereceklerin söylediler. Ama hapisten korkmuyorum. Cezaevinden de yazarım. Orada yazmak için daha çok zamanım olur. Belediye memurları tembel oldukları için dilekçelerime zamanında cevap yazamıyorlar. Bu yüzden 10 bin euro tazminat ödediler. Ben kimsenin önünde diz çökmem. Belediyenin önünde de pes etmem. Kanunun verdiği hakkımı kullanacağım.”
BELEDİYE DAVA AÇTI
Karaşahin’in dilekçelerinden bıkan belediye çare olarak mahkemeye başvurdu. Mahkemeden, Karaşahin’in dilekçe yazma sınırlaması kararı çıkartan belediye yine de rahat nefes alamadı. Çünkü Karaşahin, mahkeme kararına rağmen dilekçe göndermeyi sürdürdü. Mahkeme’nin Karaşahin’e önce günde 10, ardından da iki dilekçe yazma sınırlaması getirmesi ise, Hollanda’da yeni bir tartışma başlattı. Kimi hukukçular mahkemelerin vatandaşların kamu kuruluşlarıyla iletişimine sınırlama getiremeyeceğini savunuyor. Bu görüşü savunanlardan İdare Hukuku Uzmanı Aline Klingenberg “Kimse vatandaşın yetkililerle iletişim kurmasına engel olamaz” dedi.
********************************************************************
SONUÇ: HAPİSANE DE MASRAF
12 Eylül 2014’te Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan ve 7 yıl sonra 5 Kasım 2021’de Hürriyet tarafından temcit pilavı gibi yeni yaşanmış gibi yayınlanan haberde yer almayan gelişmeleri ben size yazayım.
Mustafa Karaşahin’in Belediyeye yazmış olduğu mektupların okunması için üç eleman görevlendiren Belediye, 500 bin Euro zarara uğramıştı. Belediye Başkanı Arno Brok da bu zarar karşı Karaşahin aleyhine dava açtı. Ama ne var ki, Karaşahin’in hapisanede kalmasının da masraf olduğunu göz önünde tutan yetkililer, bu dava ile masrafın daha da yükseleceğini belirtmişlerdi.
Gelişmeler karşısında soğukkanlılığını koruyan Karaşahin, ‘Yasalar karşısında herkes eşittir. Ben evimi iki Polonyalıya kiraya verdiğim için ceza yedim. Kaldı ki boş evleri işgal eden onlarca kişiye hiçbir ceza verilmiyor’ demişti.
[TÜHA Haber Ajansı, 17 Ocak 2022]
Yorumlar