Birinci Yılını Dolduran Uzaktan Eğitimde Başarı Yakalandı mı?
UHA HABER / Bundan bir yıl önce, 16 Mart 2021’de ilk ve orta derecelerdeki okullarda yüz yüze eğitime ara verildi. Bir hafta sonra; 23 Mart 2020’de ise uzaktan eğitime geçildi. Özel okulların birçoğu internet üzerinden canlı derslere başlarken, devlet okullarındaki öğrenciler, sadece önceden kaydedilmiş ders içeriklerini Eğitim Bilişim Ağı (EBA) internet sitesi ve televizyon üzerinden izleyebildi.
Süreç içinde devlet okullarında da canlı derslerin sayısı arttı, özel gereksinimli öğrencilerin ihtiyaçlarına yönelik düzenlemeler yapıldı. Ancak yine de milyonlarca çocuk internete erişimi olmadığı için ya da dersleri izleyebilecek yeterli cihaz bulunmadığı için bu bir yıllık süreçte eğitime ulaşmakta zorluk çekti.
İki gün okulda, üç gün uzaktan eğitim
Bir yıllık sürecin en önemli özelliklerinden biri de yüz yüze eğitime geçiş konusunda yaşanan belirsizliklerdi. Yetkililerin farklı dönemlerde yüz yüze eğitime geçiş konusunda yaptıkları farklı açıklamalar, bazı sınıf kademelerinde yüz yüze eğitime başlanıp ardından tekrar uzaktan eğitime dönülmesi, son olarak da illerin risk kategorilerine göre farklı uygulamalara gidilmesi hem öğrencilerde hem de velilerde geleceğe ilişkin belirsizlik duygusunu artırdı.
1 Mart’ta başlayan yeni kontrollü normalleşme sürecinde Türkiye genelindeki tüm okul öncesi eğitim kurumları, ilkokullar, 8. ve 12. sınıflar yüz yüze eğitime başladı. Buna göre, ilkokullar iki gün okulda seyreltilmiş sınıflarda yüz yüze, üç gün ise uzaktan eğitime devam ediyor. Ortaokullarda ise 5, 6 ve 7’inci sınıflar, mavi renkli düşük riskli ve sarı renkli orta riskli illerde seyreltilmiş şekilde iki gün okulda, üç gün uzaktan eğitim alıyor. Nüfusun büyük bir kısmının yaşadığı turuncu ve kırmızı renkli illerde ise tam zamanlı uzaktan eğitim devam ediyor.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 12 Mart’ta yaptığı açıklamada yaklaşık 14 bin 800 EBA destek merkeziyle mevcut duruma uyum sağlamaya ve gereken altyapıyı hazırlamaya gayret ettiklerini söyledi. Süreçte eksikliklerin ve bazı sorunların yaşanabileceğine işaret eden Selçuk, dünya ülkelerine bakıldığında gelinen durumun kendileri açısından memnuniyet verici olduğunu ifade etti.
“Okulların açılmasına sevindik”
Bakanlığın yanı sıra belediyeler de öğrencilerin internete erişimine destek vermeye çalışıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi de kırsal mahallelerde uzaktan eğitim alan çocuklar için ücretsiz internet bağlantısı kurarak EBA noktaları oluşturuyor. Mart ayı içinde ücretsiz internet hizmeti verilen köy sayısı 86’ya ulaşacak.
Bu köylerden biri de Menderes İlçesi’ne bağlı Çatalca Köyü. İlkokul düzeyinde karma sınıfla yüz yüze eğitim başladı. Köyün öğrencileri ve velileri yeniden sınıfların dolmasından memnun. Öğrenci velisi Mehdiye Balcı, son bir yılın kendileri içi sıkıntılı geçtiğini belirterek, “İnternete bağlanmada özellikle kış aylarında zaman zaman çok zorluk yaşadık. Sel baskını, yağmur derken internetimizde kopmalar oldu, elektriklerde sıkıntılar oldu. Ama sonradan internetimize de çözüm bulundu” dedi.
Uzaktan eğitim sürecinde çocukların devamlı evde kapalı kaldıkları için sıkıldıklarını söyleyen Balcı, birer saatlik canlı derslerin ise çok faydalı olduğunu vurguladı. VOA Türkçe’ye konuşan Balcı “Okulların açılmasına çok sevindik. Öğrencinin okulda olması, internet başında durmasından daha verimli oluyor bence. Daha güzel öğreniyorlar” diye konuştu.
“Bir yıl çoğunlukla kötü geçti”
Dördüncü sınıfa giden Hüseyin Efe Balcı ise şunları söyledi: “Bir yıl çoğunlukla kötü geçti. Arkadaşlarımdan uzak kaldım. Bazen elektrik ve internet kopmaları oldu. Canlı derslere girmeyi istedim ama bazen uzak kaldım. Giremediğimiz dersleri daha sonra telafi etmeye çalıştık. Ama bence çok yeterli değildi. Okulların açılması iyi oldu. Hem arkadaşlarımlayım hem dersleri daha net anlayabiliyorum.”
“İki çocuğumdan biri dersi izleyemiyordu”
İki çocuk annesi Dilek Aktaş ise uzaktan eğitimde ders saatleri çakıştığı zamanlarda çocuklarından birisinin dersi izleyemediğini söyledi: “Birisi mutlaka derse giremiyordu. Sıkıtı yaşıyorduk. Ne kadar verim aldıklarını şu anda söyleyemem. Küçük çocuğum üçe gidiyor. Burada bir senemiz kaldı. Ondan sonra taşımalı eğitimle ortaokula gidecek. Buradan ne kadar verim aldığını o zaman göreceğiz. Kızım sekizinci sınıfa gidiyor. Lise Giriş Sınavlarına (LGS) girecek. Onun ne kadar verim aldığı sınav sonuçlarından belli olacak. Yüz yüze eğitim tabii internetten daha iyi. Okulda direkt öğretmenle bire bir ders yapması daha faydalı. Sorular sorabiliyor. İnternette zamanımız kısıtlı.” Aktaş, köyde öğrenci sayısının az olması, dört ayrı sınıftaki öğrencilerin farklı zamanlarda okula gitmesi ve sosyal mesafe kuralına uyulması nedeniyle bir sıkıntı yaşamadıklarının da altını çizdi.
“Şimdi okulda öğretmeni, tahtayı görebiliyorum”
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin köy kütüphanesine kurduğu ücretsiz internet noktası, köydeki öğrencilerin ödev ve araştırmalarını yapması için büyük kolaylık sağlamış. Üçüncü sınıf öğrencisi Yiğit Aktaş, burada öğretmenin verdiği ödevi araştırdığını söyledi. Aktaş, LGS’ye hazırlanan ablasının dersleri daha önemli olduğu için kimi zaman kendi derslerini izleyemediğini belirterek, “Evde tablet vardı, ama bozuldu. Tabletten bazen buruşuk gözüküyordu. Bilgisayardan da sesler kısıktı. Bazen internet kesiliyordu. Şimdi okulda öğretmeni görebiliyorum, tahtayı görebiliyorum” ifadesini kullandı.
Üçüncü sınıf öğrencilerinden Çisem Özkan da uzaktan eğitimde hiçbir şey anlamadığını belirterek “Benim açımdan bu bir yıl kötü geçti. İnternete girebildiğim kadarıyla dersleri takip ettim. Ama her şey bulanık görünüyordu. Bazen de internete giremedim. Şimdi okullarım açılması iyi oldu. Çünkü dersi daha iyi anlıyorum” dedi.
“Bazı öğrenciler okulu bıraktı”
Çatalca Köyü Muhtarı Süleyman Üstün Güner ise köyde ilk ve orta öğretim seviyesinde yaklaşık 60 öğrenci olduğunu kaydederek şu görüşleri dile getirdi: “İnternetin kesilmesi, çoğu insanda tablet, bilgisayar olmaması gibi nedenlerle uzaktan eğitim öğrenciler için zor bir dönem oldu. Ben de muhtarlığın bilgisayarını çocuklara açtım. Onlar da gece, gündüz geldiler. Büyükşehir Belediyesi kütüphaneye internet koydu. Oraya bilgisayar koyduk. Çocuklar hem derslerine çalışıyor hem kitap okuma alışkanlığı kazanıyor. Özellikle kız çocukları giderken bir kitap alıp, bir hafta sonra getiriyor ve yenisini alıyor. Biz de böyle bir katkı vermeye çalıştık eğitime. Şimdi yüz yüze eğitim başladı. Tabii çocuklar daha memnun. En azından kendi arkadaşlarıyla görüşüyorlar. Öğretmenler de yardımcı oluyor ama tabii bu bir sene çocuklar için aslında kayıp. Bunun telafisi var mı, zor.”
Bu süreçte bazı öğrencilerin okulu bıraktığını söyleyen Güner, “Ya tamirci olarak ya çırak olarak bir yerlere girdiler. Eğitim için o da bir kayıp. Ama yapacakları bir şey yok. Sonuçta hayat böyle devam ediyor” diye konuştu.
HABER : Soner KIZILKAYA & İzmir
[TÜHA Haber Ajansı, 16 Mart 2021]