Bitkisel bazlı ürün sektörü, tüketici güvenini nasıl kazanabilir?
Bitkisel bazlı diyetler, popüler olmaya devam ediyor. Ancak aşırı işlenmiş gıda (UPF) ürünleriyle ilişkilendirme ve düşük kaliteli bileşenler; alternatif et, balık ve süt ürünlerine yönelik tüketici güvenini zedeliyor. Peki sektör, kamuoyunun güvenini nasıl tekrar tesis edebilir?
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
Küresel bitki bazlı gıda ürünleri sektörü; geçen yıl et, balık ve süt ürünleri alternatiflerinin çoğunun aşırı işlenmiş olduğu ve düşük kaliteli bileşenler içerdiğinin ortaya çıkmasıyla gündeme geldi. Bu ürünlere ilişkin algı, bazı bitki bazlı markaların hiç tanınabilir bileşenler kullanmadığı, bunun yerine nişasta, sakız, un, proteinve aromaların bir karışımını kullandığı gerçeğiyle zarar gördü.
Tüketicilerin buna verdiği tepki o kadar güçlüydü ki, bu durum “bitki bazlı tepki” olarak adlandırılmaya başlandı. O zamandan beri endüstri, sınırlı bir başarı ile tüketici güvenini geri kazanmak için mücadele ediyor. Peki, bitki bazlı ürün sektörü tüketici güvenini yeniden kazanmak ve satışları yeniden canlandırmak için ne yapabilir?
Bitki bazlı ürün sektörü, tüketicinin güvenini nasıl geri kazanabilir?
Alternatif et, balık ve süt ürünleri üreticilerinin karşılaştığı zorluk, birçok tüketicinin artık bu ürünleri aşırı işleme yöntemleriyle ilişkilendirmesi ve bu aşırı işleme yöntemlerine ilişkin algının giderek daha olumsuz hale gelmesidir.
Better Nature adlı Tempeh markasının kurucu ortağı Christopher Kong, FoodNavigator’a verdiği demeçte, “Aşırı işleme, bugün bir endüstri olarak karşılaştığımız en büyük zorluklardan biri. Ancak, bir zorluğun olduğu yerde bir fırsat da vardır” ifadelerini kullandı. Kong’a göre endüstri, ultra işleme yöntemlerinden uzaklaşıp daha az sayıda, daha doğall bileşenlerin kullanımına doğru bir kayma ile bu fırsatı değerlendiriyor.
Better Nature’un diğer kurucu ortağı Elin Roberts FoodNavigator’a verdiği demeçte, “ Uzun zamandır et ve balığı taklit etmeye çalışan markalara odaklanılıyordu. Ancak şu anda etsiz gıda ürünlerinde gördüğümüz, müşterilerin aşırı işlenmiş seçenekleri doğal ve besleyici olanlarla değiştirmesiyle güçlenen Tofu ve Tempeh gibi daha doğal gıdalardan oluşan yeni bir alternatif kategori. Tüketiciler, doğal, basit ve tanınabilir bir içerik listesine, etle karşılaştırılabilir protein içeriğine ve bağırsağa olan etkisi ve yüksek lifi çeriği gibi etten elde edemeyecekleri ilave faydalara sahip, her gün yiyebilecekleri bitki bazlı protein ürünleri istiyor” dedi.
Ancak tüketicilerin bitkisel gıdalara yönelik algılarını değiştirmek için daha çok şey yapılması gerekiyor. Tedarikçi bulma motoru Kwayga’nın kurucu ortağı ve CEO’su Mike McGrath, FoodNavigator’a verdiği demeçte, “Endüstri, içerikleri basitleştirmeye ve minimum düzeyde işlenmiş ürünlere yönelmeye odaklanmalı. Daha az, daha tanınabilir içeriğe sahip temiz etiket konsepti gerçekçi bir hedef olsa da, bunu başarmak ürün formülasyonunda yenilik gerektirecek” diyor. Bununla birlikte, işleme yöntemlerinin kaçınılmaz olduğu durumlar vardır ve bu noktada tüketicilerle iletişimin geliştirilmesi gerekiyor. McGrath, “Ürün içeriklerinde ve üretim süreçlerinde şeffaflık çok önemli” diyor.
Markaların ayrıca odağı bitki bazlı beslenmenin potansiyel sağlık faydalarına kaydırması gerekiyor. McGrath, “Şirketler, tüketicileri bitki bazlı alternatiflerin sağlığa faydaları konusunda eğitmeye öncelik vermeli, tam gıda bileşenlerini vurgulamalı ve gereksiz katkı maddelerini en aza indirmeli. İddiaları bilime dayalı kanıtlarla desteklemek için beslenme uzmanları ve sağlık profesyonelleriyle işbirliği yapmak güveni yeniden inşa edecek” dedi.