enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp

Bozdağ: “Sorumlu olanlar, milletin gözü önünde milletin yargısına hesap verecek”

Bozdağ: “Sorumlu olanlar, milletin gözü önünde milletin yargısına hesap verecek”
24.02.2023
A+
A-

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, özel bir televizyon kanalında, Kahramanmaraş merkezli depremlere ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

siyah kurdele deprem anlamı|TikTok AramaDepremin ardından Türkiye’nin ayağa kalktığını ifade eden Bozdağ, bakanların bölgelere gittiğini, kendisinin de Diyarbakır’da bulunduğunu belirtti.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Cumhuriyet savcılarının duruma el koyarak resen soruşturmalar başlattığını vurgulayan Bozdağ, yıkılan binaların sorumlularının tespiti, delillerin toplanması için yoğun mesai harcandığını dile getirdi.

Deprem soruşturmalarının aktif şekilde sürdüğünün altını çizen Bozdağ, “Deprem soruşturmaları kapsamında bugüne kadar 583 şüpheli hakkında işlem yapıldı, 171 kişi hakkında tutuklama kararı, 197 kişi hakkında adli kontrol kararı verildi. Yakalama kararı 77 kişi hakkında çıkarıldı, gözaltı talimatı verilen 49 kişi, gözaltında olan 14 kişi. Yurt dışında olduğu tespit edilen 2 kişi, ölen 11 kişi var, ifadeleri alınan 62 kişi olduğunu görüyoruz” bilgisini paylaştı.

Bekir Bozdağ, binaların müteahhidinden yapı sahibi, denetimi yapan, işçi ve ustasına kadar sorumluların ayrı ayrı tespitinin yapıldığını kaydetti.

“Sorumlu olanlar, milletin gözü önünde milletin yargısına hesap verecek”

Hakkında işlem yapılanlar arasında kamu görevlileri, yöneticiler ve denetim yapanların bulunup bulunmadığının sorulması üzerine Bozdağ, şöyle konuştu:

Şu ana kadar tutuklu 171 kişiden 78’inin müteahhit, 64’ünün yapı sorumlusu olduğunu görüyoruz. Yapı sahibi 11 kişi, binada değişiklik yapan 18 kişi var. Hakkında adli kontrol verilenlere baktığımızda 70 müteahhit var, yapı sorumlusu 78, yapı sahibi 21, binada değişiklik yapan 28 kişi. Ayrıca inşaatın ustası, inşaat teknikeri, yapı ruhsatı düzenleyen, yapı kullanma izni veren, denetimi yapan ve burada sorumluluğu ve imzası bulunan kim varsa bunların hepsi soruşturmaların kapsamındadır ve bunların sorumlulukları ayrı ayrı değerlendirilmektedir. Yıkılan bir binada sorumluluğu olan kim varsa görevi ne olursa olsun onların hepsi sorumluluklarına göre adalet terazisinde tartılacak ve hakkında yapılması gereken, hukukumuzun emrettiği her türlü iş ve işlem tereddütsüz yapılacaktır. Sonuna kadar da her tür soruşturma yürüyecektir ve adalet tecelli edecektir. Bundan hiç kimsenin endişesi olmamalıdır. Sorumlu olanlar, milletin gözü önünde, milletin yargısına hesap verecektir.

“Herkes sorumluluğu kadar bütün bu yapılanlardan mesul tutulacaktır”

Bozdağ, kolonların kesilip kesilmediğinin, imara aykırı değişiklik yapılıp yapılmadığının, denetimleri kimin yaptığının, izinleri kimin verdiğinin savcılıklar tarafından incelendiğini ve araştırıldığını anlattı.

Kamu görevlileri hakkında da soruşturma olup olmayacağına yönelik soruyu Bozdağ, şöyle yanıtladı:

Kimin ne kadar sorumluluğu varsa herkes sorumluluğu kadar bütün bu yapılanlardan mesul tutulacaktır. Hukuk bunu emrediyor. Herkesin kusuru tespit edilecek, buna göre bir değerlendirme yapılacak. Ruhsat veriyorsanız bu mevzuata uygun mu, yapı kullanma izni veriyorsanız bu yapı kullanma izni teknik düzenlemelere ve mevzuata uygun mu, denetimler doğru mu yapılmış, ustaysa demirleri doğru mu bağlamış, betondaki kum ve çimento oranı teknik nizamnameye uygun mu bütün bunlar, aklımıza gelebilecek ne kadar soru varsa buradan kaynaklı olabilir, buradaki eksiklik bu sonuçları doğurabilir, denetim eksikliğinden kaynaklanmıştır, şu şartlar gerçekleşmediği halde buna ruhsat verilmiştir ya da başka başka şeyler yapılmıştır… Diyarbakır özelinde söyleyeceğim, burada 411 insanımız hayatını kaybetti. Bu 411 insanımızın hayatını kaybettiği binaların hepsinin altında işletmeler, dükkanlar var. Bu dükkanların bir kısmında kolon kesme ve başka iddialar var. Bütün bunlarla ilgili de soruşturmalar yapılıyor ve bunlarla ilgili de adli işlemler sürüyor. Kolon kesildiyse, binanın kolonları ve kirişleri bu nedenle yükü taşımadıysa elbette bunu kesenlerle, buna izin verenlerle, göz yumanlarla, denetim yetkisini kullanmayanlarla ilgili yasal işlem yapılacaktır. Bunda hiçbir şüphe yok.

Bozdağ, kullanıcıların yaptığı imara aykırı değişikliklere de bakıldığını, süreçlerin titizlikle, delillendirilerek devam ettiğini belirtti.

“Anayasal düzeyde bir değişiklikte fayda vardır”

“İmar affı artık Türkiye’de literatürden kalkmalı, siz buna katılıyor musunuz?” sorusuna Bakan Bozdağ, “Anayasal düzeyde bazı konularda af çıkarılamayacağına dair hükümler var, o zaman anayasal düzeyde bir düzenleme yapıldığı takdirde bu kalıcı olabilir. Belki ‘imar affı çıkarılamaz düzenlemesini’ veya ‘imarla ilgili suçlarda ceza alanın affı cihetine gidilemez’, bunu anayasal düzeyde tartışmak, değerlendirmek, Meclisin de bu anlamda Anayasa’yı değiştirmedikçe adım atamayacağı bir düzenlemeyi tartışmakta elbette fayda vardır. Bu konuda anayasal düzeyde bir değişiklikte ben kendi adıma söylüyorum, böyle bir değişiklikte Türkiye açısından fayda vardır, yarar vardır. Yaşadığımız bu tecrübelerde bu konuların artık Türkiye’nin gündemine gelmemesi gerektiğini gösteriyor. Bunu gündeme sokmayacak şey de anayasal engeldir” yanıtını verdi.

Hayatını kaybedenlerin kimlik tespiti konusunda DNA testleri yapıldığını bildiren Bozdağ, yaşamını yitirenlerin yakınlarının örnek vermesinin önemli olduğunu vurguladı.

Deprem soruşturmaları kapsamında delillerin toplanması için büyük titizlikle çalışıldığını dile getiren Bozdağ, delillerin karartılmasının söz konusu olmadığını, deliller toplanmadan enkazın kaldırılmadığını anlattı. Bekir Bozdağ, bilirkişi incelemesi yapılmadan kaldırılan enkazın bulunmadığını kaydetti.

Bozdağ, “Şu ana kadar enkazdan bilirkişi incelemesi için numune alma çalışması Diyarbakır, Adana, Şanlıurfa, Gaziantep ve Kilis’te tamamlandı, üç ilimizde devam ediyor. Orada da önemli mesafe alındı. Şu ana kadar 6 bin 167 binada bilirkişi incelemesinin tamamlandığını ifade etmek isterim. Yakın zamanda da kalan üç ilimizdeki bilirkişi incelemeleri de tamamlanmış olacaktır” diye konuştu.

Deprem iddianameleri için koordinatör başsavcılığa ihtiyaç bulunup bulunmadığının sorulması üzerine Bozdağ, buna ihtiyaç bulunmadığını söyledi.

Bakan Bozdağ, deprem bölgelerine çok sayıda savcı görevlendirildiğini anımsatarak, savcı ihtiyacı olan yerlere ilave görevlendirmeler yapılabileceğini sözlerine ekledi.

Depremlerde yıkılan binalarla ilgili “zaman aşımı” konusunun çok tartışıldığını, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin konuyla ilgili yerleşik içtihatlarının bulunduğunu anlatan Bozdağ, şunları kaydetti:

Zaman aşımı, fiilin olduğu neticenin meydana geldiği andan itibaren işlemeye başlıyor. Dolayısıyla binaların eski tarihli olması, onların zaman aşımından istifade edeceği anlamına gelmez çünkü zaman aşımı, deprem tarihi olan 6 Şubat’tan itibaren burada işlemeye başladığına dair Yargıtayımızın yerleşik içtihatlarının olduğunu ifade etmek isterim.

“Herkesin hak ettiği cezayı alması gerekiyor”

Bozdağ, ceza alan kişilerin aynı mesleği yapmaya devam edebilmelerine yönelik soru üzerine, herkesin hak ettiği ceza neyse onu alacağını ve alması gerektiğini söyledi.

Bu cezaların ve caydırıcılık konusunun yeniden ele alınacağını bildiren Bozdağ, “Çünkü taksirle baktığımız zaman cezalarda gerçekten caydırıcılık konusunda yeteri kadar caydırıcılık vasfı taşımadığını bu olaylar da bize bir kez daha gösterdi. Şimdi o maddeleri yeniden ele almak ve bu cezaları yeniden düzenlemek konusunda bizim bir hazırlığımız var” ifadelerini kullandı.

Depremde yıkılan Adıyaman’daki İsias Oteli soruşturmasında gizlilik kararı verilip verilmediğine ilişkin soru üzerine Bozdağ, “Soruşturduk, orada bir gizlilik kararı yok diye biliyorum. Kamuoyuna öyle yansıdı ama gizlilik kararı olmadığına dair bana bilgi verdiler” dedi.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.