Buça’nın toplu mezarlarında kimlik tespit çalışmaları
KİEV – TÜHA HABER / Rus güçlerinin çekilmesinin ardından Kiev yakınlarındaki yerleşim yerlerinde mayın temizleme ve cesetlerin kimlik tespiti çalışmaları devam ediyor. Hostomel ve Buça’ya giden bir DW muhabiri izlenimlerini aktardı.
Ürkütücü bir manzara hâkim bölgeye. Kiev’in kuzeybatısında yer alan, bir zamanların huzur dolu yerleşim yeri Hostomel’de Rus askerlerinin çekildiği günden bu yana sokaklar bomboş. Burada çok güçlü bir tezat göze çarpıyor: Ağaçlarda ilk tomurcuklar açarken havaya baharı karşılayan kuşların sesi hâkim. Ancak aynı anda yarısı yıkılmış demir elektrik direklerinin gıcırtısı ve artık sahipleri olmadığı için başıboş gezen köpeklerin havlaması da… Asfaltın üstünde yere düşüp dağılmış olan elektrik hatları ve çatışmalarda yıkılan duvarlar parça parça duruyor. Atılan her adıma bastığınız kırık camların çıtırtısı eşlik ediyor.
Her tarafta yanık evler, garajlar ve otomobiller göze çarpıyor. Binaların çoğu beş katlı apartmanlar, çoğunun artık bir çatısı yok. Camlar da patlayan bombaların basıncı ile yok olmuş. Ani Rus saldırısı sırasında aceleyle terk edilen bir evin balkonunda, kuruması için asılmış olan çamaşırlar dalgalanıyor. Bir grup gazeteci olarak Hostomel’de bulunduğumuz süre içinde sadece bir kez orta yaşlı bir erkekle bir kadın gördük, içinde bulunduğumuz otobüse umut dolu gözlerle bakan.
Antonov Havayolları: Bir uçak rüyası yok edildi
Başkent Kiev’e 20 kilometre uzaklıktaki Hostomel Havaalanı, aralarında dünyanın en büyük uçağı Antonov An-225 “Mrija”nın (Rüya) da olduğu kargo uçakları ile tanınan, Antonov Havayolları’nın kavşak noktasıydı. Havalanının girişi yaşanan çatışmalar sonucunda ağır hasar almış durumda. Söz konusu şirkete adını veren, dünyaca ünlü uçağın tasarımcısı Oleh Antonov’un portresinin yer aldığı tabela ise hiç zarar görmemiş halde yerinde öylece duruyor. Havaalanında Rus birliklerine ait, yanmış ve ağır hasar görmüş çok sayıda askeri araç bulunuyor. Ayrıca patlayan bombaların etkisiyle oluşan çukurlar ve her tarafta göze çarpıyor. Hangarların kapıları, duvarları ve çatıları, günlerce ateş altında kalmanın neticesinde kevgir gibi delik deşik olmuş vaziyette.
Dünya üzerinde sadece bir adet bulunan An-225 “Rüya”dan ise geriye sadece uçağın burnu, kanatları ve altı motorun enkazı kalmış. Dev boyutlardaki uçağın tam ortasında, yanan iç kısımdan dışarı taşanlar görülebiliyor. Biz gazetecilere bu tüyler ürpertici manzaranın fotoğrafını çekme izni veriliyor, ancak uçağın kalıntılarına fazla yaklaşmamak şartı ile. Zira havaalanının zemininde hala çok sayıda patlamamış bombalar mevcut.
Gazetecilere eşlik eden Ukrayna İçişleri Bakanı Denis Monastırskiy, “Ancak tüm bunlar temizlendikten sonra uzmanlar uçağın içini inceleyip yangının sebebini ortaya çıkarabilecek” diyor.
Ukrayna Savaşı’nda yoğun çatışmalara sahne olan Hostomel Havaalanı’nda dünyanın en büyük kargo uçağı Antonov An-225’in ve hangarın enkazıFotoğraf: Oleksandr Sawytsky/DW
Hostomel: Başarıyla savunulan ama hayalet kente dönüşen yer
Bakan Monastırskiy, Rus işgalcilerin Kiev’e saldırdıkları 24 Şubat günü havaalanını ele geçirdiklerini ve bu operasyonda yer alan onlarca Rus savaş helikopterinin, Kiev Barajı üzerinden çok alçak irtifada uçtukları için radarlar tarafından görülemediklerini belirtiyor.
Hostomel’e 500 kadar Rus paraşütçü askerin indiğini aktaran Bakan, “Ukraynalı savunmacıların, son derece sert geçen çatışmalarda altı adet düşman helikopterini düşürmeyi başardığını” ifade ediyor.
Yüzlerce paraşütçü askerin de öldürüldüğünü aktaran Monastırskiy, Ukrayna ordusunun, Çeçen lider Ramazan Kadirov’a bağlı özel bir birliği de füzelerle vurarak, teçhizatlarıyla birlikte yok ettiğini dile getiriryor.
Monastırskiy’e göre, daha sonra çok sayıda takviye asker gönderen Rusya, ancak bu şekilde havaalanını ve Hostomel’i kontrolü altına alabildi. Denis Monastırskiy, Rusların Hostomel’i ele geçirerek buradaki havaalanını, Kiev’i işgal edecek güçlerin askeri uçaklarla taşınmasında kullanmayı hedeflediklerini ancak Ukraynalıların pistleri patlayıcı maddelerle kullanılamaz hale getirdiğini ve sert çatışmaların ardından düşmanı geri çekilmeye zorladığını vurguluyor. “Kiev için tehlike hala geçmiş değil” diyen Monastırskiy, olası yeni saldırılara karşı hazırlandıklarını belirtiyor.
Buça: Cesetlerin kimlikleri belirlenecek
Hostomel’in yanıbaşında Buça kenti yer alıyor. İki yerleşim birimi arasındaki sınırı bir park belirliyor. Ancak bu iki yer arasındaki tezat da çok çarpıcı. Buça’nın Rus işgalinden kurtulmasından bir hafta sonra burada yine bir canlanma yaşanıyor. Sokaklarda çok sayıda insan ve sivil araç göze çarpıyor; sağlam durumdaki yapıların sayısı da Hostomel’dekilerden daha fazla. Öte yandan Buça’da da hasar görmüş binalar, yıkık süpermarketler ve caddelerdeki bariyerler bize savaşı hatırlatıyor.
Gördüğümüz görece barışçıl manzara aslında bizi biraz aldatmakta, zira Buça sokaklarındaki sivillerin cesetlerine dair fotoğraflar hem bu şehirdeki insanların hem de dünya kamuoyunun belleğine kazınmış durumda. Bir yandan şehir idaresi sokakları temizlerken, diğer yandan sivillerin katledilmelerine dair yeni deliller bulunduğu için bazı ölüler, inceleme için mezarlarından çıkarılıyor.
Buça’da cesetleri toplu mezardan çıkarma çalışmasına katılan bir kişi sigara molası veriyor Fotoğraf: Rodrigo Abd/AP Photo/picture alliance
Gazetecileri taşıyan otobüs bir Ortodoks kilisesinin önünde duruyor. Kilisenin hemen yanıbaşındaki derin bir çukurdan, üzerinde beyaz koruyucu kıyafetler bulunan kişiler tarafından cesetler yukarı taşınıyor. Ölüler ise siyah plastik çuvalların içinde. Kilisenin rahibi, aile üyeleri ile irtibatı kaybolan çok sayıda Buçalının büyük bir endişe ile toplu mezarlara baktığını ve “Yakınlarını, ölüler arasında görmemeyi umut ettiklerini. Onların belki esir düşmüş ya da hastanede ama her halükarda hayatta olduğunu umduklarını” dile getiriyor. Ceset çuvalları hâlâ açık ve ölülerin, çoğu kararmış olan yüzleri görülüyor.
Kiev bölgesi emniyet teşkilatından polis müdürü Andriy Nebytov gazetecilere, kilisenin yanındaki çukurda şu ana dek 40 kişinin cesedinin çıkarıldığını anlatıyor. Nebitov’un aktardığına göre, kent idaresinin enerji dağıtımından sorumlu biriminde çalışan bir kişi, Rus işgalcilerin izni ile kent sokaklarındaki cesetleri toplamış. “Cesetleri şimdi adli tıpa gönderiyoruz” diyen Nebitov, “Birçoğunun başında ya da vücudunda kurşun yarası var. Makineli tüfekler ya da keskin nişancılar tarafından öldürüldüklerini söyleyebiliriz” bilgisini paylaşıyor.
Andriy Nebitov, ölülerin iki tane asker hariç hepsinin farklı yaşlarda kadın ve erkek sivillerden oluştuğunu da vurgulayarak, “Bu 40 cesedin yanı sıra Kiev bölgesinin tamamından yaklaşık 400 ceset, adli tıp merkezlerine getirildi. Bunların 360’dan fazlasını Buça, Hostomel ve İrpin’den getirilenler oluşturuyor” söyleminde bulunuyor. Ancak aramaların hâlâ sona ermediğini belirten Nebitov, “Çok sayıda insan, ateş altında mezarlıklara götürülemediği için bahçelerde defnedilmiş” diyor.
HABER : Alexander Sawizkij
[TÜHA Haber Ajansı, 14 Nisan 2022]