Büyük Felakete Karşı ‘Tek Yürek’ Olma Zamanı
Bir daha bu tür felaketlerin olmaması için ülkemizin şehirlerinde başlatılan köklü ve kapsamlı dönüşümlerin tamamlanması gerektiği ortada. Ancak ilk günlerden depremi ideolojik rekabetin konusu yapanların ağır ahlaki kriz içerisinde olduğunu düşünüyorum. Depremde hayatını kaybeden insanlarımızın yeri cennet olsun. Yaralılarımıza acil şifalar dilerim.
Prof. Dr. Burhanettin DURAN & SETA Genel Koordinatörü
Güzel ülkemiz dün (06 Şubat 2023) 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki depremle sarsıldı. Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Malatya, Osmaniye, Hatay ve Kilis’te yaşanan büyük felakette bu satırlar yazılırken can kaybımız 1541, yaralımız ise 9733 idi. Bu sayıların artmasından korkuyoruz.
Yüreğimize ateş düştü. Milletimizin başı sağ olsun. AFAD koordinasyonundaki arama kurtarma ekiplerinin göçük altındaki tüm vatandaşlarımızı sağ kurtarabilmesi için dua ediyoruz. Türkiye’nin 1939 Erzincan depreminden sonraki en büyük felaketinin etkilediği 10 ilimizdeki vatandaşlarımıza yardım için devlet kurumları, TSK, belediyeler, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlarımız seferber oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vurguladığı gibi “Gün; 85 milyon tek yürek, tek bilek olma günüdür.” Ayrıca, bu “4. Seviye” afette 45’i aşkın ülke Türkiye’nin acısını paylaşarak, yardım için harekete geçti. Taziyelerini ileten ve yardım önerisinde bulunan liderlere müteşekkiriz.
***
1999 Marmara Depremi’ni Adapazarı’nda yaşadım. Yıkılmış binaların başında canların kurtarılması için beklemenin ne kadar ağır bir çaresizlik olduğunu biliyorum. Artçı depremlerin gece yarısı gelen o korkunç gürültüyü hatırlatarak yüreğimizi nasıl sıkıştırdığını hiç unutmadım. Yardım için yollara düşen insanımızın cömertliği hatıralarım arasında apayrı bir yere sahip.
Felaketin travmalarının iyileştirilmesinin ne kadar süre aldığı da hâlâ zihnimde. Kahramanmaraş merkezli bu büyük felakette devlet kurumlarının arama-kurtarma faaliyetlerinde gösterdiği hızlı müdahale önemliydi. Kabinenin deprem illerinde görev başında olması beklenendi. Yine, tüm siyaset kurumunun bu acı günde dayanışma göstermesi de ayrıca değerliydi. Kurumlarımızın kriz yönetiminde etkili olması tüm Türkiye’nin hep birlikte sahipleneceği bir sonuç olacaktır.
***
Felaket günleri aynı zamanda imtihan zamanlarıdır. Deprem travmasını yaşayan vatandaşlarımızın acısını paylaşmak, yaralarını sarmak birinci öncelik olmalı. Felaketin ağır kış şartlarında gerçekleştiğini unutmayarak önce arama-kurtarma ve barınma faaliyetlerine ağırlık verilmeli.
Bugünden söylemekte fayda var. İçinde olduğumuz günler milletçe hep birlikte krizi yönetme dönemidir. Yaralarımızı sarma ve şehirlerimizi yeniden imar etme günleridir. Böylesine büyük bir afet döneminde siyasetin ve tarafgirliğin çekişmesini bir süre kenarda tutmak lazım. Milletimizin acısı bu kadar yeniyken sosyal medyada suçlayıcı siyasi yorumlarla depremi ele alanları daha ilk günden görmek çok yaralayıcı. Elbette deprem kuşağındaki ülkemizde ne gibi yeni tedbirler almak gerektiğini konuşacağız.
Bir daha bu tür felaketlerin olmaması için ülkemizin şehirlerinde başlatılan köklü ve kapsamlı dönüşümlerin tamamlanması gerektiği ortada. Ancak ilk günlerden depremi ideolojik rekabetin konusu yapanların ağır ahlaki kriz içerisinde olduğunu düşünüyorum. Depremde hayatını kaybeden insanlarımızın yeri cennet olsun. Yaralılarımıza acil şifalar dilerim.