Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, “CHP’nin yukarıya doğru ivmelenmesinde hakkımızı teslim etmeyen kimse yok. Nisan ayı anketleri geldi. ‘31 Mart seçimleri bir yerel seçimdir, genele yansımaz’ diyenler yanıldı. Şu ana kadar CHP’nin bu Pazar milletvekili seçimleri olsa oyunuzu kime verirsiniz sorusunda birinci parti olmadığı hiçbir anket yok” dedi.
TÜHA /TÜRKUAZ İnternational News Agency
TÜHA Haber’den Gazeteci Veysel KAVRAYAN‘a konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Emeklilerin ve yoksulların sesini duyurmaya devam edeceklerini söyledi.
Genel Başkan Özel, “CHP olarak bütün emeklileri ve onlara destek vermek isteyen herkesi 26 Mayıs Pazar günü Ankara’daki büyük emekli mitingine davet ediyorum. Örgütlerimizle orada olacağız. Emeklilerin yanında olacağız” diye konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, “Öncelikle bu kürsüde bundan 3 hafta önce başta gençler, tüm yurttaşlarımıza yönelik bir üye kampanyası başlatmış, Atatürk’ün kurduğu bu köklü partiye, bu baba evine, Atatürk’ün evine gençleri davet etmiştik. Gençlik Kollarımız, 81 ilde ve hemen bütün ilçelerimizde üye kampanyasını yapıyorlar. Stantların önündeki ilgi, kalabalık, kuyruktan gördüklerim gerçekten beni çok memnun ediyor. Gençosman Başkanımız, Gençlik Kolları Genel Başkanı. İlk hafta burada karşılaştığımız ikiz kardeşlerin üye olma sürprizinden sonra bir sonraki hafta dedi ki bana, bu iş başka yere gidiyor. Şimdi de üçüzler geldi dedi. Güldük, konuştuk ve burada çok güzel bir katılım yaptık. Sonra ben bir espri yaptım. Dedim ki bakalım ne olacak, gelecek haftaya dördüzler mi gelecek? Instagramda İlayda Aygül. O gün bana DM’den doğrudan mesajdan bir paylaşım yapmış. Başkanım sevgiler ve selamlar. Biz de dördüzüz. Ankara’da ikamet ediyoruz. Kardeşlerimle birlikte size katılmak istiyoruz. İnanılması güçtü ama bir bakalım dedik. Kim bunlar? Benim kızımla yaşıt. 2001’den bir fotoğraf. Dört kardeş. Bu da bugünlerden bir fotoğraf. İlayda’yı görüyorsunuz. 3 oğlan kardeşiyle. Üçünde mavi patik, İlayda’da pembe patik var. İlayda, Berkay, Olgay ve Gökay üye olmak üzere buraya geliyorlar. Arkadaşlar bu iş olacak, olursa böyle olacak. Rozetleri taktık. Biraz uzun sürdü ama 4 tane üyelik kaydını da imzaladık. İlayda, Berkay, Olgay ve Gökay hep beraber çağrımıza uyarak, CHP’ye, Atatürk’ün baba evine geldiler. Hoş geldiler aramıza” dedi.
“BU GELENEĞİ SÜRDÜRÜYORUZ”
“Bundan sonra daha güçlüyüz” diyen Özel ayrıca, “Tüzük düzenlemesinde bir şey yapmamız lazım. Gökhan Günaydın sordu, aynı berbere mi gidiyorsunuz? Evet. Ben de sordum ıskonto alıyor musunuz diye sordum, toptan ıskontosu. Buradan Özgür Karabat’a söyleyelim bu ikizler, üçüzler, dördüzler birlikte okula gittiklerinde bazıları kardeş indiriminden yararlanıyorlar. Bu şartlar altında biz de üye aidatında bir şeyler yaparız artık. Bu dört tane pırlanta gibi Atatürkçü genci doğuran, büyüten ve bugünlere getiren annesine de annelerine de yürekten bir alkış. Değerli arkadaşlar geçen hafta üçüzlerle birlikte partimize eğitimi, geçmiş emeği, tecrübesi ile çok önemli katılımlar oldu. İkizler, üçüzlerle birlikte. Bu geleneği sürdürüyoruz” dedi.
“BAHADIR ERDEM BABA EVİNE KATILDI”
Hukukçu Bahadır Erdem’in partiye katılışını ilan eden Özel, “Bugün 35 yıllık bir akademisyen. Özel hukuk, milletler arası özel hukuk alanında hem eğitim görmüş, daha sonra mezun olduğu üniversitede lisans, yüksek lisans, doktora dersleri veren, 5718 sayılı Milletler Arası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanunun mimarlarından, hazırlayıcılarından, yine Birleşmiş Milletlerde 2014-2019 yılları arasında özel hukuk enstitüsünde ve yüksek yönetim konseyinde görev yapan ilk Türk hukukçu olma unvanına sahip olan. Doktorası patent hukuku konusunda olan. Türk Patent Enstitüsünde 6 yıl yönetim kurulu üyeliği yapmış. Kariyeri boyunca kadın ve çocuk hakları üzerine pek çok STK’nin üyesi olmuş. Gençlerin eğitimi konusunda birçok vakfın mütevelli heyeti üyeliğini halen daha sürdüren. CHP’ye hem patent hukuku, hem milletler arası özel hukuk alanlarında çok önemli katkılar yapacak olan, bundan sonraki süreçte katılımıyla bize güç verecek yakın mesai arkadaşımız olan, hepinizin yakından tanıdığı Sayın Bahadır Erdem baba evine katılıyor. Kendisini kürsüye davet ediyorum. Bahadır Bey aramıza katıldı, bize güç veriyor. Mücadelemize, iktidar yürüyüşümüze çok önemli katkılar sağlayacak. Kendisine hoş geldiniz, yolunuz ve yolumuz açık olsun diyorum” ifadelerini kullandı.
Özel, şunları söyledi:
“DENİZ FKÖ İLE DAYANIŞMA İÇERİSİNDEDİR”
“Gaziantep’te bir trafik kazasında 9 vatandaşımızı kaybettik. Ailelerine baş sağlığı diliyorum. Milletvekillerimiz, örgütümüz yakından takip ediyor. 90’lı yıllarda hak temelli gazetecilik, hak ihlallerine karşı çok önemli habercilik yapan, maalesef memleketinden, doğduğu topraklardan uzakta, Almanya’da geçen hafta kaybettiğimiz gazeteci Celal Başlangıç’a Allah’tan rahmet ve acılı ailesine başsağlığı diliyorum. Dün bir başka acının, bir büyük utancın yıl dönümünde CHP İl Örgütüyle, Gençlik Kolları ile birlikte kol kola Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan’ın hatıraları önünde anma törenindeydik. 52 yıl önce yaşanan bu büyük acıya hep birlikte ortak olduk. Orada Deniz Gezmiş’in ağabeyi, Bora Gezmiş, arkada bir yerdeyken onu yanıma çağırdığımda yanıma geldiğinde şöyle dedi. Niye arkada kaldınız, şöyle yanıma gelin dedim. Dedi ki, Sayın Genel Başkan siz beni Deniz Gezmiş’in ağabeyi, kardeşi olarak çağırıyorsunuz ama buradaki herkes onun kardeşidir. Ben de buradan onun yaptığı bu tanımlamaya uygun olarak söylüyorum ki bu salondaki herkes, bu partideki herkes Deniz’in, Hüseyin’in, Yusuf Aslan’ın kardeşidir. Onların tam bağımsız Türkiye yolu CHP’nin yoludur.
Dün mezarı başında ifade ettim. Deniz, Filistin’dedir. Filistin Kurtuluş Örgütü ile dayanışma içindedir. Yanında Filistinli arkadaşı İsa vardır. Arapça yazılmış Filistin şiirini okur. Deniz Arapçayı sökmeye çalışır. Şiiri anlamaya çalışır. Bunun Türkçesini basalım der. 1976’da Filistin şiiri basıldığında Deniz Gezmiş artık aramızda yoktur. İsa Türkiye’ye gelir. O kitabı alır. Deniz’in mezarını ziyaret eder, Filistin’e döner. İsa iki sene önce öldü. Ölürken o kitabı evladına verdi. Dedi ki bu kitabı Türkiye’de Deniz Gezmiş’in izinden yürüyen birine verin. Geçen hafta Türkiye’deki Filistinli öğrencilerin başkanı İsa’nın oğlunun emanetini getirdi. Siz Filistin’i bütün dünyada 119 sosyal demokrat lidere mektup yazarak, her toplantıda anlatarak ve yolumuz Deniz’in yolu diyerek konuştuğunuz için, bu kitabı İsa’nın oğlu Deniz’in yolundan giden Özel’e hediye ediyor dedi. Kitabı aldım MYK toplantısında CHP’nin müzesine konmak üzere. Benden sonraki Genel Başkana devir teslim töreninde arz edilmek üzere partinin envanterine kaydettik. Çünkü Deniz Gezmiş’in yolundan gidip, Filistin’e sahip çıkan, tam bağımsız Türkiye diyen, yaşasın halkların kardeşliği diyen Özgür Özel’in şahsı değil CHP üyesi Özgür Özel’dir.”
“AKIN GÜRLEK ADALETİN KATİLİDİR”
“Şimdi buradan çağrımız şudur. Biz geçtiğimiz yasama döneminde 27 Mayıs darbesine ilişkin idam kararlarını ortadan kaldıran, Menderes’in, Polatkan ve Zorlu’nun idam kararlarını yok sayan bir yasal düzenlemeye imza atmıştık. Şimdi 2024 yılında, 52 yıl önce karıncayı incitmemişlere, anayasal düzeni savunanlara, 12 Mart muhtırasının anayasaya yaptığı tahribata itiraz edip anayasayı savunanlara anayasal düzeni ortadan kaldırmak iftirası ile idam cezası verilen o kararı ortadan kaldıracak bir yasal düzenlemeyi hep beraber yapmak üzere çağrıda bulunuyorum. Basın özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmaz şartlarından biri. Bir ülkede tam demokrasi olması ancak basın özgürlüğünün olmasıyla mümkündür. Geçtiğimiz hafta Dünya Basın Özgürlüğü Günü kutlanırken değerli gazeteci Barış Terkoğlu’na 2 yıl hapis cezası verildi. Ne çekti bu Barışlar? FETÖ yargıya egemendi ve bu gerekçelerle ceza alıyorlardı. Güya FETÖ yargıdan temizlendi. Yine aynı gerekçelerle ceza alıyorlar. Hakiki gazeteciliğin sadece iktidar sahiplerinin işine gelmediği için cezalandırıldığı bu ülkede, Terkoğlu’nun şikayetçisi Akın Gürlek’tir. Akın Gürlek seyyar giyotindir. Akın Gürlek adaletin katilidir. Türkiye Cumhuriyetinde sipariş kararlarla, mahkeme mahkeme gezdirilip adaletin giyotini olan birisi şimdi Adalet Bakan Yardımcısıdır ve halen daha gazetecilerle uğraşmaktadır. Akın Gürlek şunu bilsin. Ne Barış Terkoğlu, ne Pehlivan, ne bir başka gazeteci yalnız değildir. Kimsenin arka bahçesi olmayan bu özgür gazetecileri, onların basın özgürlüğü, eleştirme hakkını ki benim de eleştirmektedirler zaman zaman, sonuna kadar savunuyoruz ve biz onların tam arkasındayız.”
Gazeteci* Veysel KAVRAYAN