Çok Güzelsin, Gitme, Dur!
24 Kasım 2024, her 24 Kasım’ın “Öğretmenler Günü” olarak kutlanmaya başlanmasının 43. yılı. Çalışan ve emekli tüm öğretmen arkadaşlarımın 43. öğretmenler gününü sağlık, esenlik ve başarı dileklerimle kutluyorum.
Ünlü bilim ve devlet adamı Benjamin Franklin diyor ki: “Dünyada işlenmesi güç üç şey vardır: Elmas, çelik, insan ruhu”. Elmas ve çeliği işlemek mekanik olarak, insan ruhunu işlemek ise manevi olarak zor olan eylemdir. İşte öğretmenler zor olan bu manevi eylemin, başka bir ifadeyle insan yetiştirme işinin, mesleğinin ustalarıdır. Dünyada en çok muhtaç olunan şey budur. Kendi hallerine bırakılan insanlar, büyük İngiliz yazarı Karlyl’a göre yerlerde yatan saman çöpleri gibidir. Öğretmenler ise onları tutuşturan şimşektir.
…
Birazcık mürekkep yalamış olan herkesin çok iyi bildiği Büyük İskender, insanı eğitmenin, yetiştirmenin ne kadar önemli olduğunu anlatmak amacıyla öğretmeni Aristo için şöyle diyor: “Benim esas babam Filip değil, Aristo’dur. Çünkü Filip benim sadece maddi varlığımın; Aristo ise ruhumun, maneviyatımın, kişiliğimin sebebidir.
Aristo’nun İslam dünyasındaki adı, insanları, toplumları derinden etkileyen fikirlerinden dolayı “muallim-i evvel” yani ilk öğretmen, birinci öğretmendir. İslam dünyasında onun fikirlerini geliştirmesinden, daha yükseklere taşımasından dolayı Farabi’ye de “muallim-i sânî” yani ikinci öğretmen denmiştir. Bu isimlendirmelerin temelinde ise insanları, toplumları eğitme, geliştirme, yükseltme eylemi, kısaca öğretmenlik yatmaktadır.
Öğretmenlik dünyadaki en kutsal meslektir. Öğretmen de en büyük saygıyı hak eden insandır. Emeğinin karşılığı maddi olarak ödenemez. Kültürümüzdeki “Bana bir harf öğretenin kölesi olurum” anlayışı, öğretmenin bu anlamdaki hakkının tüm toplumda kabul gördüğünün belgesidir. Atatürk’ün, “Öğretmenler, dünyanın her yanında insan topluluğunun en fedakâr ve saygıdeğer kişileridir” sözü ise her çağda, bütün zamanlarda ve bütün toplumlarda öğretmenin yerini, konumunu, yüceliğini anlatan eşsiz bir tespit olarak değerini koruyacaktır.
…
Yazımı, öğretmenler günüyle ilgili geçen yılki yazımdan bir bölüm aktararak bitirmek istiyorum.
“Öğretmenlik; insanı eğitme, insanı yetiştirme mesleğidir; başka bir ifadeyle insan yetiştirme sanatıdır. Bunun özü ve ruhu da insana hizmettir. Dünyadaki bütün bilgelerin gözünde en kutsal iş insana hizmettir. Hizmetin en üstünü de insanları herhangi bir alanda eğitmek, öğretmektir. Bunu en isabetli şekilde “Bir insana bir balık verirseniz karnını bir defa doyurur; ama balık tutmayı öğretirseniz karnını her zaman doyurur” sözü ifade etmektedir.
İnsana hizmetin benzersiz mutluluğunu da bilge Alman şair ye yazarı Goethe anlatıyor. Goethe’nin Faust adında bir eseri var. Faust, Batı edebiyatının şaheserlerinden biri. Faust aynı zamanda eserin kahramanı. Faust, hayatta bütün mutlulukları tatmış. Aşkın verdiği mutluluğu, iktidar olmanın verdiği mutluluğu, zengin olmanın verdiği mutluluğu vb. Faust, tattığı bu mutluluklar bir gün kendisini terk ederken hiçbirine yalvarmamış. “Çok güzelsin, ne olur beni terk etme, ben sensiz yapamam!” dememiş. Ama insanlara hizmet etmenin verdiği mutluluk o kadar etkili, o kadar sürekli olmuş ki, bir gün diğerleri gibi o da kendisini terk ederken yalvarmış: “Çok güzelsin, gitme, dur!”
İsmail ÖZCAN & Eğitimci Yazar