Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizi diğerlerinden ayıran özellik ülkeye hizmet aşkımızdır”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Anadolu’nun manevi mimarı Yunus Emre’nin çok ibretlik iki mısrası var. Derviş Yunus diyor ki, “Ol imaret eylemez, sen viran olmayınca” yani sen viran olmazsan, sen çabalamazsan, sen koşturmazsan ortaya ne imar çıkar ne imaret çıkar ne de eser çıkar” dedi.
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
“Bizi diğerlerinden ayıran özellik ülkeye hizmet aşkımızdır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“Asıl mesele dert sahibi olmak. Bir dava ideal, ülkü peşinde koşmaktır. Bir derdi olmayan, bir meselesi, bir davası olmayanların çözüm peşinde, eser peşinde, hizmet ve yatırım peşinde koşması zaten beklenemez. Bizi parti, ittifak ve hükümet olarak rakiplerimizden ayıran temel vasfımız ülkeye ve millete hizmet aşkıyla viran olmamızdır. Hangi görüşten, kökenden, gelir gurubundan olursa olsun milletimizin derdi bizim derdimiz, bizim meselemizdir. Sadece bize oy verenlerin değil 85 milyonun tamamının sorumluluğunu yüreğimizde hissediyoruz.
Aziz milletimizin teveccühü ile geldiğimiz tüm makamları siyasi sıçrama tahtası olarak değil ülkemize hizmet etme vasıtası olarak gördük. 40 yılı aşan siyasi hayatımızın hiçbir saflasında şov peşinde koşmadık, millete karşı görevlerimizi en güzel şekilde ifa etmeye çalıştık. İnsanımızın da bizim bu gayretlerimizi görmüş olması işte bizi 20 yıldır bu makamda tutmasını sağlamıştır. Benim milletim bizim çabalarımızı takdir etti, samimiyetimize inandı, bize ve hükümetimize inandı ve itimat etti. Bu güvenin bir neticesi olarak son 21 yılda girdiğimiz 17 seçimin hepsinde milletimiz bizden desteğini, duasını asla esirgemedi. Şimdi ne kaldı? Şurada 3,5 ay kaldı. 3,5 ay gece gündüz mütevazi olarak kapı kapı dolaşmak suretiyle ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları olarak yol yürümeye var mıyız? Yeniden İstanbul diyor muyuz? Milletimizin tüm kesimleri ile aramızda kurulan bu gönül bağını siyasetteki en büyük sermayemiz olarak görüyoruz.
“İstanbul’un hizmet ve eser hasretinin dinmesi için 31 Mart kritik bir eşik”
Önümüzdeki dönemde karşılıklı güvene dayanan bu ilişkiyi inşallah daha da güçlendireceğiz. Başkaları gibi meydanlarda bol keseden atıp tutup göreve gelince bunları unutanlardan, verdiği sözlerin üzerine beton dökenlerden olmayacağız. Yerel yönetimle merkezi hükümet arasındaki vizyon, ufak, ideal ve inanç birlikteliğinin önemini hepimiz çok iyi biliyoruz. Vatandaşa hizmet etmek yerine farklı hayallere kapılan fırsat buldukça belediyeye uğrayan zihni ve kalbi sürekli başka yerlerde olan idarecilerin şehirlerini çok kısa sürede nasıl geriye götürdüklerini 2019 yılında el değiştiren belediyelerde çok acı bir şekilde hep beraber tecrübe ettik. Özellikle Fatih’in emaneti bu güzel şehrin son 5 yılının temel atmama törenleri ile engelleniyoruz yalanlarıyla nasıl heba edildiğinin, nasıl boşa harcandığının hepimiz şahidiyiz. Bunun için 31 Mart seçimleri çok önemli. İstanbul’un hizmet ve eser hasretinin dinmesi için 31 Mart kritik bir eşik. İnşallah 31 Mart’ta İstanbul’un fetret devrini kapatacak irtifa kaybına son verecek, hak ettiği hizmetlerle yeniden buluşmasını sağlayacağız.
İstanbul’a kendini vakfedecek, İstanbul’dan başka hiçbir şeyi gözü görmeyecek, İstanbul’u payidar etmekten başka bir hedefi olmayacak, İstanbul’u emanet bilip ona layıkıyla sahip çıkacak, tüm kalbi ile bu şehri sevecek, bu şehrin insanlarını kucaklayacak hasılı Fatih’in yadigarı olan aziz İstanbul’la şehremini yapmayı en büyük şeref payesi bilecek adayımızı yakında açıklayacağız. Ardından yeniden İstanbul hedefiyle inşallah hep beraber yola revam olacağız. Hiçbir insanımızı ötekileştirmeden kimseye hor, hoyrat davranmadan, kimseyi ayırmadan, ayrımcılık yapmadan milletimizin tüm fertlerini birleştirmek, bütünleştirmek, kardeşlik hukukunu yüceltmek için sabırla, tevazu ile ve kararlılıkla 31 Mart akşamına kadar çalışacağız.”