Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bütçe disiplininden bundan sonra da asla taviz vermeyeceğiz”

ANKARA – TÜHA HABER / Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 3 saat süren Kabine Toplantısı’nın ardından açıklamalarda bulundu. Erdoğan açıklamalarında, kendi krizlerinin yükünü azaltmak için Türkiye’nin politikasına benzer ve hatta daha ileri adımlar atan gelişmiş ülkelerin olduğunu belirtti.
”O eski Türkiye artık geride kaldı”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı ülkelerdeki kimi çevrelerin, Türkiye gibi potansiyellerini en üst seviyede kullanmaya başlayan yerlere karşı eski politikaları dayatmaları ise iyi niyetlerinden değil, kendi çıkarlarının derdine düşmelerinden kaynaklanıyor. Hiç kimse kusura bakmasın, o eski Türkiye artık geride kaldı. Tıpkı güvenlik, enerji, sanayi politikaları, sosyal politikalar gibi ekonomi politikamızı da kendi ihtiyaçlarımıza ve çıkarlarımıza göre belirlemeyi sürdüreceğiz” dedi.
Son 20 yılda yapılan her eğitim, sağlık, ulaştırma, enerji, tarım, teknoloji yatırımının bugünler için olduğunun altını çizen Erdoğan, “Bu yatırımları küresel finans baronlarına daha çok kaynak aktarmak için değil, kendi vatandaşlarımızın hayat seviyesini yükseltmek, geleceğini güçlendirmek için yaptık” diye konuştu.
Erdoğan, bugüne kadar 184 milyar dolara yakın yatırımla, Türkiye’nin ulaşım altyapısını, kendisinin ve bölgesinin ihtiyaçlarını karşılayacak hale getirdiklerini belirterek, bugüne kadar 250 milyar dolarlık yatırımla Türkiye yollarında dolaşan taşıtları yenilediklerini, çoğalttıklarını anlattı.
Türkiye’nin kurulu enerji gücünü de bugüne kadar 100 milyar doların üzerinde yatırımla hedeflerine uygun seviyeye çıkarttıklarını hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bugüne kadar sanayicilerimiz, 1,5 trilyon dolarlık yatırımla makine ve ekipman altyapılarını yenilediler ve güçlendirdiler. Diğer alanlarla birlikte toplamda 3,5 trilyon dolarlık yatırımla her alanda ülkemizi bugünlere hazırladık. Şimdi bu emeklerin, bu çabaların, bu fedakarlıkların, bu gayretlerin neticesini alma vaktidir. Şimdi tüm unsurlarıyla büyük, güçlü, müreffeh, özgür Türkiye’yi hızla inşa etme vaktidir. Bizden sonraki nesle bırakacağımız en büyük miras olan 2053 vizyonumuzu şekillendirme vaktidir. Çevreden ulaştırmaya, enerjiden sanayiye, tarımdan konuta kadar pek çok alanda bu vizyonun sütunlarını da yükseltmeye de başladık. Hiç kimsenin, siyaset mühendislikleri ile sinsi tuzaklarla naftalin kokulu sosyal gerilim projeleriyle bizi bu hedefe ulaşmaktan alıkoymasına izin vermeyeceğiz.“
“Bütçe disiplininden bundan sonra da asla taviz vermeyeceğiz”
Yeni ekonomi modeli çerçevesinde istihdama, üretime, ihracata odaklanmayı sürdüreceklerini bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin yeniden yarım asrı aşkın süredir oynanan oyunlarla sıcak para sömürgesi haline dönüştürülmesine rıza göstermeyeceğiz. Bizim ekonomi modelimizde yatırım yapan kazanacak, çalışan kazanacak, ticaret yapan kazanacak. Bunların hasılasıyla da devlet kazanacak, bütçe kazanacak. Hükümete geldiğimiz günden beri üzerinde titizlikle durduğumuz bütçe disiplininden bundan sonra da asla taviz vermeyeceğiz. Ülkenin kazancını devletin kazancına dönüştürüp, bunu da millete eser olarak, hizmet olarak, destek olarak aktarma kararlılığımızdan en küçük bir geri adım atmayacağız. Büyümeden, istihdam ve ihracata, bütçe gerçekleşmelerinden küresel ticaretten aldığımız paya kadar tüm rakamlar ekonomi programımızın öngörülerine uygundur. Vatandaşlarımızdan ve iş dünyamızdan tek ricam, kendi ülkelerine ve dolayısıyla kendi paralarına güvenmeleridir.“
“Hepimiz aynı Türkiye gemisinin içerisindeyiz”
Tasarrufları Türk Lirasından yaparken, döviz ve altın gibi alternatiflerdeki kazanımlara karşı koruyacak her türlü mekanizmayı oluşturduklarını anımsatan Erdoğan, “Artık hiç kimsenin sadece parasının değerinden endişe ederek, dövize ve altına yönelmesi için sebep kalmamıştır. Tasarruflarını hala döviz ve altında tutan vatandaşlarımızı, buralardaki kazançlarını da garanti altına alan Türk Lirası mevduatlara dönmeye davet ediyorum. Kendi alın terimizle, kendi kaynaklarımızla kazandığımız parayı dövizde tutarak başkalarının değirmenine su taşımaya, altında tutarak hareketsiz bırakmaya hiçbirimizin hakkı olmadığına inanıyorum. Unutmayınız, hepimiz aynı Türkiye gemisinin içerisindeyiz, bu gemi hızla yol alırsa kazanan hepimiz olacağız. Bu gemi güvenlik gibi, ekonomi üzerinden açılan deliklerinden de su alarak batarsa hepimiz boğulacağız” diye konuştu.
“Görünen ve görünmeyen yönleriyle tüm gelişmeleri takip ediyoruz”
Kamu finans kuruluşlarından, iş dünyası ve vatandaşları desteklemek için verilen düşük maliyetli Türk Lirasını dövize ve altına yatırmanın, Türkiye gemisinde delik açmak anlamına geldiğini dile getiren Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Devletin üretimi ve istihdamı teşvik etmek için sağladığı kolaylıkları amacı dışında kullanmak Türkiye gemisinde delik açmak demektir. Evine, arsasına, arabasına, stoktaki malına, verdiği hizmete, sattığı ürüne, enflasyonla ve girdi maliyetleriyle izahı olmayan fiyatlar koyarak piyasanın dengesini bozmak Türkiye gemisinde delik açmak demektir. Sırf paradan para kazanmak adına yapabileceği yatırımı yapmamak, çalıştırabileceği işçiyi çalıştırmamak, üretebileceği ürünü üretmemek, satabileceği malı satmamak Türkiye gemisinde delik açmak demektir. Biz görünen ve görünmeyen yönleriyle tüm bu gelişmeleri harfiyen takip ediyoruz. Tespit ettiğimiz sorunların çoğunun hukuki değil ahlaki temelli olduğunu gördüğümüz için kimi yerde kamunun alternatif imkanlarını kullanarak, kimi yerde ikazlarımızı yaparak çözüm yolları arıyoruz. Mesela bu çerçevede piyasa denetimlerini sıklaştırdık. Gıdadaki dengesiz fiyat artışlarına karşı kooperatif marketleri devreye soktuk. Dövize ve altına yönelen kredi akışlarının önünü kestik. Çay, fındık, buğday, arpa ve üzüm gibi tarım ürünlerine üreticilerimizin alın terinin hakkı olan alım fiyatları verdik, veriyoruz.“
[TÜHA Haber Ajansı, 23 Ağustos 2022]