Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Gazzeli mazlum ve masumların hakkını sonuna kadar savunacağız”
*Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Gazze’de işlenen savaş suçlarının faillerinin hukuk önünde hesap vermesi için görüşmelerimiz devam ediyor” dedi.
UHA / İnternational News Agency
“Gazzeli mazlum ve masumların hakkını sonuna kadar savunacağız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
Gazzeli mazlum ve masumların hakkını, her platformda, sonuna kadar savunacağız.
Çatışmaların daha fazla büyümeden sona erdirilmesine dair politika önerilerimizi partimizin grup toplantısında paylaştık.
28 Ekim tarihinde Atatürk Havalimanında gerçekleştirdiğimiz Büyük Filistin Mitingiyle de Gazzeli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu gösterdik.
1,5 milyondan fazla insanımızın iştirak ettiği mitingimiz, başta İsrail olmak üzere dünyanın birçok yerinde çok yakından takip edildi. Mazlum ve mağdurların hamisi olan ülkemiz, bu konudaki hassasiyetini, hem de güçlü biçimde ortaya koydu.
Pazar günü Londra’dan Paris’e, Nev York’tan Berlin’e, Pakistan’dan Lübnan’a kadar dünyanın farklı köşelerinde ahlak, vicdan ve hassasiyet sahibi insanlar Gazzeli mazlumlar için sokaklara döküldü. İsrail’le dayanışma adına sadece gösterileri değil, Filistin bayrağını bile yasaklayan batılı ülkelerden yükselen bu tepkileri çok kıymetli buluyoruz.
İstanbul’daki mitinge iştirak ederek Gazze için kıyama kalkan siyasi parti genel başkanlarına, sanatçılara, yabancı misafirlerimize ve 1,5 milyonu aşkın yürekli insana buradan tekrar şükranlarımı sunuyorum.
“Yeni bir güvenlik mekanizmasının tesis edilmesini gerekli görüyoruz”
25’inci gününü geride bırakan bu katliamın önüne geçilmesi, en öncelikli meselemizdir. Bunun için evvelemirde ateşkesin sağlanması, ardından da kalıcı barışa giden yolun açılması gerekiyor. İlgili tüm tarafların iştirakiyle düzenlenecek “Filistin-İsrail Uluslararası Barış Konferansının”, bunun için en uygun platform olacağı kanaatindeyiz.
Bölgedeki aktörlerin işbirliğinde, yeni bir güvenlik mekanizmasının tesis edilmesini elzem görüyoruz. Böyle bir adım atılması halinde, Türkiye olarak, sorumluluk almaya hazırız. Bizim amacımız, bölgemizi içine sürüklendiği bu anafordan çıkarmaktır. Savaşı diplomatik yollarla sona erdirmek için çalışırken, Gazzeli kardeşlerimize de tüm imkanlarımızla sahip çıkmaya devam ediyoruz.
Mısır makamlarıyla koordinasyon içinde, bugüne kadar 10 uçak dolusu yardım malzemesini El Ariş Havalimanına sevk ettik. Aralarında doktorların, sağlıkçıların, AFAD, Kızılay, basın mensuplarının da olduğu 54 görevlimizin bölgeye intikalini sağladık.
Ülkemizin gönderdiği ve bir kısmı Gazzeli kardeşlerimize ulaşan yardım malzemelerinin toplamı 213 tonu buldu. Daha fazla insani yardım tırının Refah Kapısı’ndan Gazze’ye girişine izin verildikçe, biz de yardımlarımızı artıracağız.
Refah Kapısı’nın açık tutulması hususunda, uluslararası toplumun İsrail yönetimine baskı yapması önemlidir. Türkiye, dün olduğu gibi bugün de Filistinli kardeşlerinin yanındadır; bunun gereğini de şeksiz, şüphesiz bir şekilde yapmaktadır.
“Batı dünyası, Gazze’deki insanlık sınavında bir kez daha sınıfta kalmıştır”
Ancak, başta Avrupalı ülkeler olmak üzere batı dünyası, Gazze’deki insanlık sınavında bir kez daha sınıfta kalmıştır. Bakınız tam 25 gündür; çocuklar ölüyor, kadınlar ölüyor, hastaneler bombalanıyor.
Tam 25 gündür, 360 kilometrekarede 2,3 milyon mazlum hayatta kalma mücadelesi veriyor. Tam 25 gündür, Gazze’de insanlığa ait ne kadar haslet varsa, hepsi tek tek yok ediliyor. Ama Avrupa Birliği, bırakın İsrail’i eleştirmeyi, çıkıp “ateşkes” çağrısı bile yapamıyor. Uluslararası basın kuruluşları, 34’den fazla meslektaşları Gazze’de katledildiği halde, eleştirel tek cümle dahi kuramıyor. Bunu yapmadıkları gibi, hepsi bir ağızdan ahlaksızca İsrail mezalimine kılıf uydurmaya çalışıyorlar. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Gazze’deki Birleşmiş Milletler kuruluşlarının ve personelinin hedef alınmasını sadece seyrediyor. İnsan hakları kuruluşları, 25 gündür işlenen insanlık suçları karşısında hiçbir tepki göstermiyor. İnsan hakları kuruluşları, 25 gündür işlenen insanlık suçları karşısında hiçbir tepki göstermiyor.
Hasılı, mesele Türkiye ve İslam dünyası olunca ortalığı ayağa kaldıranlar, İsrail’in savaş suçları karşısında ortalıkta görünmemeyi tercih ediyor. Çok açık ve net söylüyorum: Bugün binlerce Gazzeli çocuğun ölümüne seyirci kalanların, yarın herhangi bir konuda söyleyecekleri hiçbir sözün kıymeti harbiyesi olmaz. Aslolan zor zamanda konuşmaktır, hakikatleri bugün dile getirmektir. İsrail’in katliamlarına ses çıkarmayan “tatlısu hak savunucularından” insanlığa da, dünyaya da hiçbir hayır gelmez. Biz buna inanıyor, buna göre hareket ediyoruz. İnşallah bundan sonra da dik ve kararlı duruşumuzu muhafaza edeceğiz.
“30 yıl sonrasının hedeflerini belirliyoruz”
Uluslararası alanda etki sahibi bir ülke olmanın yolu, tüm unsurlarıyla ekonomisi güçlü bir ülke olmaktan geçer. Bu anlayışla Türk ekonomisini güçlendirmeye, büyütmeye, karşılaştığı zorlukların üstesinden başarıyla gelmesi için çalışmaya devam ediyoruz. Eylül ayı başında Orta Vadeli Programı kamuoyumuzla paylaştık.
2024 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı geçen hafta yayımlandı. Geçtiğimiz haftalarda da 12’nci Kalkınma Planını, Meclisimizin takdirine sunduk.
2024-2028 yıllarını kapsayan 12’nci Kalkınma Planını, Meclis görüşmeleri tamamlandıktan sonra yürürlüğe koyacağız. Katılımcı bir anlayışla, tüm taraflarla istişare edilerek hazırlanan Planın en önemli özelliği, 2053 vizyonumuza ışık tutmasıdır.
Birileri parti içi kavgalarla, Güneş Motel utancını aratmayan pazarlıklarla, siyasete güveni zedeleyen ayak oyunlarıyla günlerini geçirirken; biz 30 yıl sonrasını düşünüyoruz, 30 yıl sonrasının hedeflerini belirliyoruz. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına nasıl 21 sene öncesiyle kıyas dahi edilmeyecek kadar güçlü bir ülke olarak girmişsek… İstanbul’un Fethi’nin 600’üncü seneyi devriyesini, inşallah satın alma paritesine göre dünyanın ilk 5 ekonomisinden biri olarak karşılayacağız.
“2053 hedefimiz 7,7 trilyon dolar milli gelir düzeyine ulaşmaktır”
Türkiye ekonomisi için 2053 hedefimiz; 7,7 trilyon dolar milli gelir düzeyine ulaşmaktır. Türkiye, bugün birileri için hayal gibi görünen bu seviyeyi yakalayacak potansiyele, imkana ve kapasiteye fazlasıyla sahip bir ülkedir.
Bu hedeflere giderken en kritik husus, günlük sorunlarda boğulmamaktır. Biz de gözümüzü ufuktan ayırmamaya hassasiyet gösteriyoruz. Meydanlarda vatandaşlarımıza verdiğimiz sözleri, ekonomimizin şartlarını zorlama pahasına, tutmaya devam ediyoruz.
Yeni kredi ve burs miktarları
Örgün eğitimdeki üniversiteli gençlerimize vaadimiz olan cep telefonu ve bilgisayar desteği ile ücretsiz “10 CİGABAYT”lık internet sözümüzü geçen hafta yerine getirdik. Gençlerimizin, kendilerini en iyi, en donanımlı şekilde yetiştirebilmeleri için hiçbir fedakarlıktan kaçmıyoruz.
Göreve geldiğimizde yükseköğrenim öğrencilerimizin kredi-burs miktarı 45 liraydı.
Biz bu rakamı 27 kat artışla 2023 yılı itibariyle lisansta 1.250 liraya, yüksek lisansta 2 bin 500 liraya, doktora da 3 bin 750 liraya çıkardık. Ayrıca kredi almış öğrencilerimizin geri ödemelerindeki TEFE-TÜFE oranlı güncellemeleri silerek, yalnızca ana paranın ödemesini temin ettik. Bu şekilde 3,3 milyon öğrencimizin, toplam 27 milyar liralık borcunu silmiş olduk. Şartları taşıyan öğrencilerimizin burs, başvuran her öğrencimizin de kredi imkanından faydalanmasını sağlıyoruz.
Aynı şekilde tek bir öğrencimizi dahi açıkta bırakmamak için yurtlarımızın sayısını ve yatak kapasitesini artırdık.
Bu sene 950 bini aşkın gencimize yurtlarımızda barınma imkanı sunuyoruz.
Şimdi de, Gençlik ve Spor Bakanlığımızdan kredi veya burs alan 1 milyon 600 bin öğrencimize, önümüzdeki yıl ödeyeceğimiz rakamı açıklıyorum.
Evet, 2024 yılı kredi-burs rakamını; Lisans öğrencileri için 1250 liradan 2 bin liraya… Yüksek lisans öğrencileri için 2 bin 500 liradan 4 bin liraya, doktora öğrencileri için 3 bin 750 liradan 6 bin liraya çıkartıyoruz. Yeni kredi ve burs miktarlarının tüm öğrencilerimize hayırlı olmasını diliyorum.
“Emeklilere 5 bin liralık ödemeyi önümüzdeki haftalarda gerçekleştireceğiz”
Emeklilerimize yapacağımız 5 bin lira tutarındaki bir defaya mahsus ödemeyle ilgili süreç tamamlanmak üzere. Meclisimizin onayını aldık, açıkladığımız çerçevede, emeklilerimize ödemelerini önümüzdeki haftalarda gerçekleştireceğiz.
İster emekli, ister kamu görevlisi, ister işçi olsun ücretli çalışanlarımızın hiçbirini enflasyona ezdirmeyeceğimizin bilinmesini istiyorum. 21 yılda bu konuda asla taviz vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz.
“Afet bölgesinde 200 bin konutun inşası hızla devam ediyor”
Elbette ne yaparsak yapalım, depremzedelerimizi ihmal etmiyoruz. Afetten zarar gören 11 ilimizde, 200 bin konutun inşası hızla devam ediyor.
Yapımı biten konutları yakında etap etap teslim etmeye başlıyoruz. Sene sonuna kadar 41 bin konut ve 5 bin köy evinin teslimini planlıyoruz. Diğer konut ve köy evlerimiz de tamamlandıkça, teslimatlarını peyderpey yapacağız. Yerinde Dönüşüm Projemizle ilgili kredi ve hibe tutarlarını güncellemiştik. Şimdiye kadar 235 bin kardeşimizin başvurduğu bu projemizi de süratle hayata geçiriyoruz.
Deprem bölgesindeki KOBİ’lere yeni kredi paketi
Deprem Bölgesindeki KOBİ’lerimize yönelik KOSGEB vasıtasıyla yeni bir kredi paketini devreye alıyoruz. Dünya Bankası’yla işbirliği halinde işletme başına, 200 bin lira ila 750 bin lira arasında faizsiz kredi sağlayacağız.
Ayrıca, son aylarda başımızı en çok ağrıtan hayat pahalılığı ve enflasyon meselesinde de gerekli tedbirleri alıyoruz. Hiçbir ekonomik temeli olmayan bahanelerle milletin aşına ve ekmeğine kan doğrayan fırsatçılara kesinlikle göz açtırmayacağız.
Farklı kampanyalarla enflasyonla mücadelemize iş dünyamızı da dahil ediyoruz. Bunun en somut örneklerinden biri; başta gıda olmak üzere tedarik zincirinde yaşanan aksamalardan kaynaklı enflasyon oranını, asgari düzeye indirmek için yapmış olduğumuz birliktelik çağrısıdır.
“İndirim kampanyasına katılım her geçen gün artıyor”
“İndirim kampanyası” çağrımıza 400’den fazla firma, 50 bine yakın şubesiyle katıldı; bu sayı her geçen gün artıyor.
Otomobil gibi fahiş fiyat balonunun oluştuğu kimi sektörlerde dengelenme başladı. Konut sektöründe de benzer bir tablonun ortaya çıkacağına inanıyoruz. Tüm dünya gibi bizi de olumsuz etkileyen enflasyon sorununu, daha önce başardığımız gibi, yeniden tek haneye indireceğiz.
Bölgemizde patlak veren yeni krizler ve çatışmalar işimizi zorlaştırsa da, Allah’ın izniyle, bunları aşacak iradeye sahibiz. Milletimizin bu konuda bize ve ekonomi yönetimimize güvenmeye devam etmesini bekliyoruz. Spor alanında yakaladığımız ivmenin arttığını görmekten memnuniyet duyuyoruz. Dünya çapında kazandıkları madalyalarla gurur kaynağımız olan karatecilerimiz ve 23 yaş altı grekoromen güreşçilerimiz başta olmak üzere tüm sporcularımızı can-ı gönülden tebrik ediyorum. Kabine toplantımızda aldığımız kararların hayırlı olmasını diliyorum. (TBMM)
***