enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
10:57 Adalar Müzesi’nden yeni sergi
10:35 Tunceli ve Ovacık’a kayyum atamalarına muhalefetten tepki: ‘İrade gaspıdır, hukuki değildir’
10:20 İçişleri Bakanlığı, Tunceli ve Ovacık Belediyelerine görevlendirme yaptı
00:50 Yılmaz: UCM’nin katil soykırımcı Netanyahu için tutuklama kararı insanlık için dönüm noktası
00:36 Kocaelili Hakem Arzu Görgün’e uluslararası görev
00:12 TUSAŞ’tan Çanakkale temalı HÜRJET paylaşımı
00:08 Usulsüz çakar kullananlara yeni cezalar belli oldu
00:07 Ruhsatsız silah taşıyanlara dört yıl hapis cezası
00:06 Irak ve Suriye’nin kuzeyinde 9 terörist etkisiz hale getirildi
00:05 Katil soykırımcı İsrail, bölgede saldırılarını ve katliamlarını acımasızca sürdürüyor
00:05 Katil soykırımcı Netanyahu için tutuklama kararı: Şimdi ne olacak?
00:04 Bakan Fidan’dan BRICS açıklaması: Ortaklıkla ilgili bir teklif aldık
00:03 Asya Açılımı’nın jeopolitik yansımaları
00:03 Gazze’de katil soykırımcı İsrail’in suç ortağı ABD’den Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin İsrailli üst düzey yetkililerle ilgili yakalama kararına tepki: “Kararı reddediyoruz”
00:03 TÜBİSAD: Türkiye’nin geleceğini bilişim sektörü, bilişim sektörünün geleceğini ekosistem ekonomisine geçiş belirleyecek  
00:02 Bakan Prof. Dr. Vedat Işıkhan, “AK Parti, 11 milyonu aşkın üyesiyle Türkiye’nin en büyük sivil toplum hareketidir”
00:02 Kocaeli Folklor Spor Kulübü şampiyonluk ünvanını korudu
00:01 Kocaeli Ticaret Odası’nın standına 2. Uluslararası Sağlık Turizmi Fuarı’nda yoğun ilgi
00:01 2025 İç Güvenlik Ekipmanları Fuarı (İGEF) için hazırlıklar başladı
00:01 Suudi Arabistan’ın “Vizyon 2030” Reformlarının arka planı
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Cumhuriyet Halk Partisi ve türban

Cumhuriyet Halk Partisi ve türban
A+
A-

Kız öğrencilerin üniversitelerde türbanla okuyabilme, kadınların kamusal alanda türbanla memur olabilme talepleri ve buna karşı çıkma çabaları/tartışmaları/polemikleri ve eylemleri 1980’lerden 2010’lu yılların ortalarına kadar yaklaşık 35 yıl ülkenin ana gündemiydi.

Toplum bu konuyla ilgili olarak ne kadar çok kavgalara ne kadar çok eylemlere şahit oldu. 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra alevlenen laiklik tartışmalarıyla 1980 darbesinden sonra buna eklenen türban tartışmaları Türkiye’de politikacıların mesailerinin büyük bölümünü kapsamış; yazarların ve aydınların entelektüel enerjisinin de çok gereksiz yere harcanmasına sebep olmuştur.

Bugün laiklikle ilgili tartışmalar sözünü ettiğimiz yıllardaki kadar olmasa da daha ılımlı daha aklı başında dozda devam ediyor. Ama türban tartışmaları/çekişmeleri yaklaşık son on yıldan bu yana sona erdi. Günümüzde ne üniversitelerde ne kamusal alanda ne de toplum genelinde bir anlaşmazlık, bir sürtüşme görülmektedir. Türban tartışmalarının, türban mücadelesinin yoğunluk kazandığı, zirve yaptığı, post-modern bir darbeye sebep olduğu 28 Şubat sürecinde laik/Atatürkçü çevrelerde; türban yandaşlığı, türbana özgürlük isteği Türkiye’de laikliğin, hatta Cumhuriyet rejiminin sonu, başka bir ifadeyle kıyameti olarak görülüyor ve algılanıyordu.

Bu süreçte türbanı bizzat takmak/kullanmak için türban özgürlüğü mücadelesi verenler çok acılar çekti, çok mağduriyetler yaşadı. Sonrasında da bu mağduriyetler yıllarca devam etti. 9 Şubat 2008’de TBMM’nin 411 oyla üniversitelerdeki türban yasağını kaldırdığı yasa için dönemin Hürriyet gazetesi 10 Şubat 2008’de “411 EL KAOSA KALKTI” diye manşet atmıştı. Bu manşet Türk basın tarihinin unutulmaz manşetlerinden biri haline geldi. Geçen zamanda çok eleştirildi ve kendisine birçok atıflar yapıldı. Mecliste büyük çoğunlukla kabul edilen bu yasa birkaç ay sonra CHP milletvekillerinin başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi.

Parlamentoda muhafazakâr parti ve iktidarların türbanın özgür bırakılması için gösterdiği çabalar, başını CHP’lilerin çektiği muhalefet tarafından her seferinde boşa çıkarılmıştır. Nihayet Ekim 2013’te AK Parti iktidarı tarafından hazırlanıp Meclise sunulan Demokratikleşme Paketinin yasalaşmasıyla Türkiye’de türban sorunu çözülmüştür. Bu son düzenlemenin yürürlüğünün durdurulması ve iptali yönünde güçlü bir karşı çaba gösterilmemesinin sebebi ise toplumun artık çok büyük ağırlıkla türban serbestliğinden yana olması, türbana karşı çıkmanın toplumda prim yapma gücünün kalmamasıdır.

Türban özgürlüğü o günden bu yana toplum genelinde çok büyük bir huzura ve rahatlamaya sebep olmuştur. On yıldan bu yana üniversitelerde ve kamusal hayatın bütününde başı açık hanımlar ile türbanlılar büyük bir uyum içinde görev yapmaktadır. Bugüne kadar türban karşıtları tarafından öne sürülen hiçbir sorun yaşanmamıştır. Türk toplumu geçmişte büyük zaman ve enerji kaybına sebep olmuş olan bir ihtilaftan, tehlikeli bir kamplaşmadan kurtulmuştur. Üstelik ne Cumhuriyet ne laiklik bundan bir zarar görmüştür.

Bugün geldiğimiz yerde ilginç bir tespit yapmak gerekliliği kendini hissettiriyor. Bu tespit, ana muhalefet partisi CHP’nin yaptığı mitinglerde, açık-kapalı alan toplantılarında, küçük-büyük etkinliklerinde, reklamlarında türbanlı hanımların önlerde, görünür, göze batar pozisyonlarda, yani CHP’nin vitrininde bulunmalarıdır. Sokak röportajlarında bile iktidar aleyhine, CHP lehine görüş ve düşünce açıklayan türbanlı hanımlara ağırlık veriliyor. İnsan sormadan edemiyor: Türban bu kadar işe yarayan, bu kadar kullanışlı, bu kadar keramete sahip bir araç idiyse CHP niçin uzun zaman ona karşı mücadelenin ön saflarında, başrollerinde yer almıştır!

İki şey bağdaşmaz: Para sevgisi ve dindarlık - DÜŞÜNENLERİN DÜŞÜNCESİ

İsmail ÖZCAN & Eğitimci Yazar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.