Depremden etkilenen 11 il tarım ve hayvancılık açısından çok önemli bir özelliğe sahip
* Bölgede tarım çok zorda. Kuraklık kapıda.
* Gübre ,tohum ve yem desteği ayni olarak yapılsın. Deprem bölgesinde su kullanımı hizmet bedeli alınmasın !
* Bölge bir tarım ve hayvancılık bölgesi
Yaklaşık 13,5 milyon insanımızın yaşadığı depremden etkilenen 11 ilimizdeki tarımsal üretim hem bu bölge hem de Türkiye için çok büyük bir öneme sahip.
Bölgede Adana’dan Diyarbakır’a kadar yaklaşık 3,5 milyon ha verimli tarım toprağımız yaklaşık 5 bin köyümüz bulunuyor ve 2,5 milyon kırsal nüfus yaşıyor. Kayıtlı çiftçi sayısının ise 300 bin olduğu tahmin ediliyor. Türkiye genelindeki 181 sulama birliğinin 40 adedi büyük bir sulama alanı ile bu bölgede yer alıyor. Bölge hayvancılık açısından da çok önemli.
Uzmanlar bölgede yaklaşık 2 milyon büyükbaş, 9 milyon da küçükbaş hayvanın bulunduğunu, 2800 hayvancılık işletmesinin zarar gördüğünü belirtiyorlar. Bu bölge tarımsal ihracatımızın yaklaşık %20’sini sağlıyor. Bölgede yaş meyve ve sebze üretiminin yanısıra, kuru tarım ve endüstriyel tarım da yapılmaktadır .Bölgede makarna ,sıvı yağ fabrikaları bulunmaktadır. Depremin vurduğu bölge bir tarım ve hayvancılık bölgesi olarak çok önemli bir özelliğe sahiptir.
Tarımsal üretim kesintiye uğramamalı
Depremde can kaybının yanında, ambarlardaki traktörler, tarımsal iş makineleri , tohum, gübre ve diğer girdilerin kaybı da yaşandı.
Etkileri ağır olan bu depremin göçü hızlandırma ve tarımsal üretimi büyük ölçüde kesintiye uğratma riski vardır. Son yıllarda tarımsal üretimden uzaklaşan ve kentlere göç eden çiftçilerin bölgede sürekli yaşanan ve artçı olarak bir süre daha devam etmesi beklenen depremler nedeniyle göç eğilimi artabilir. Bunun için doğrudan devlet desteklerini de içeren kapsamlı bir “Tarımsal Üretime Devam” doktirinine ihtiyacımız bulunmaktadır. Çünkü halen çoğunluğu yaşlı olan çiftçi nüfusumuzun bu bölgede de hızla azalıp tarımsal üretimden uzaklaşması ekonomik olduğu kadar sosyal ,demografik ve güvenlik sorunları da yaratacaktır.
Bu nedenle aşağıdaki öncelikli ve pratik uygulamalardan başlayarak bölgeye yönelik kısa ,orta ve uzun vadeli bir program hazırlanmalı ve uygulamaya konulmalıdır.
Kooperatifler üzerinden tarımda yeniden yapılanma başlasın
Bölgede çiftçi kooperatifleri üzerinden tarımda yeniden yapılanma planı hazırlanmalıdır. Köylerde yıkılan konutların tekrar yapımına hayvan barınakları ile çadırların kurulmasına acilen başlanmalıdır.
Çiftçilerin borçları ertelenmeli. BAĞ-KUR, SSK prim ve sigorta taksit ödemeleri ötelenmelidir.
Depremde ölenlerin sahipsiz kalan büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarının , Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) tarafından korumaya alınmalı, hayvancılıktan uzaklaşmak isteyen çiftçilerimizin üretime devam etmeleri tam destekle sağlanmalıdır.
Deprem bölgesinde tarımsal ilaç, gübre ve diğer girdileri satan bayilere ve esnafa ek destek ve yardımlar yapılmalıdır. Bölgedeki çiftçilere gübre, mazot ve hayvancılık destekleri bir plan dahilinde ödenmelidir. Açıklanan yem destekleri maddi olarak değil ayni olarak Tarım Kredi Koopratifleri ve Tarım ilçe Müdürlükleri tarafından yem, gübre, tohum yardımı yapılmalıdır.
Kuraklık tehlikesi var
Son iki yıldır yaşanan bölgesel kuraklığın yanısıra bu su yılında da kış yağışları yetersiz kalmıştır. Yüzey hava sıcaklıkları da ortalamanın çok üstünde gerçekleşmektedir. Bölgesel tarımsal kuraklık riski mevcut olup bu riskin azaltılmasına yönelik çalışmalara şimdiden başlanmalıdır. Bu tedbirler alındıktan sonra bu yıl deprem bölgesindeki çiftçilerden su kullanım hizmet bedelleri alınmamalı elektrik borçları çok uzun vadeli ertelenmelidir. Depremin ardından sinsi sinsi yaklaşan kuraklık tehlikesi de diğer faktörlerle birlikte bölgede tarımsal üretimin uzun dönemli kesintiye uğraması sonucunu doğurabilir. Bu tehlikenin yaratacağı riskler de il kuraklık kriz masaları tarafından şimdiden dikkate alınarak yönetilmelidir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Dursun Yıldız
Su Politikaları Derneği Başkanı