Djokovic: O gün hayatımın en güzel anını yaşadım

Tenis tarihinin en başarılı ismi Novak Djokovic, kariyerindeki tek eksik olan olimpiyat altını yaklaşık 1 ay önce boynuna taktı. “O gün hayatımın en güzel anını yaşadım” diyen Sırp raket, ilerleyen yaşına rağmen nasıl formda kaldığını da anlatı.
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
Tuğçe USLU, TRT Spor
Adanmışlık, inanç, gurur ve gözyaşı… Tüm duyguların birbirine karıştığı zaferle taçlanan o an… 4 Ağustos 2024’te Philippe Chatrier’ye gelenler “Nole” lakaplı Novak Djokovic’in hafızalardan silinmeyecek o büyülü anına şahitlik etti.
Paris 2024 Olimpiyatları tenis branşı tekler finalinde Carlos Alcaraz’ı setlerde 2-0 yenen Djokovic, uzun yıllar beklediği altın madalyanın sahibi oldu.
Bir rüyanın gerçekleştiği an…

Tenisin yaşayan efsanesi için kariyerindeki tek eksik olan olimpiyat altınını boynuna takması bir rüyanın gerçekleşmesi demekti. Ve Novak Djokovic; dev olimpiyat sahnesinde, üstelik 37 yaşında, artık tam anlamıyla ülkesinin, ailesinin, hayranlarının ve tenis tarihinin bir kahramanıydı…

Bu görkemli zaferden sonra “Nole”, gözyaşlarına hakim olamadı. Havlusuyla yüzünü kapatıp hıçkıra hıçkıra ağlaması bu madalyanın kendisi için ne denli kıymetli olduğunun kanıtıydı. Ve ülkesinin bayrağı ile ailesine, takım arkadaşlarına sarıldığında belki de kariyerindeki en duygu yüklü anı yaşadı. Zira kendisi de yaklaşık 1 ay sonra, tam da bu yanıtı verdi.
Ve “eksik parça” ellerinde…

“Alcaraz’ı yendiğim gün hayatımın en güzel anını yaşadım”
Olimpiyat şampiyonluğuna ulaştığı o anları anlatan Djokovic, “Finalde Alcaraz’ı yendiğim gün, dizlerimin üzerine düştüğümde kesinlikle hayatımın en güzel anını yaşadım. Tarifi zor! Kariyerim boyunca başarılarla kutsanmış olsam da olimpiyat madalyasının yeri benim için başkaydı” ifadelerini kullandı.
“Her zaman mükemmellik için çabalıyorum”

Peki ilerleyen yaşına rağmen onu ayakta tutan, motive eden şey neydi?
37 yaşındaki Sırp raket, bu soruya ise şu yanıtı verdi:
“Grand slamlerde ve milli takımda oynamak. Özellikle Davis Kupası beni çok motive ediyor. Diğer turnuvalardaki motivasyonum daha düşük ancak grand slamler heyecanımı diri tutmamı sağlıyor. Her zaman mükemmellik için çabalıyorum, en üst seviyemde olmaya çalışıyorum ve bunun için yıl boyunca çok fazla zaman ve enerji harcıyorum. Kariyerimin çoğunda formumun zirvesine ulaşmayı başardım.”
“Nadal’a karşı kazanılmış her zafer iki katı değerinde”

Sırp tenisçi, ezeli rakibi Rafael Nadal için neler düşünüyor? “Toprak kortun kralı” Rafael Nadal’ın Roland Garros’ta 14 zaferi bulunurken Djokovic’in 3 şampiyonluğu var. “Nole”, bu noktada rakibinin hakkını şu sözlerle verdi:
“Nadal, Roland Garros’un merkez kortunda herhangi bir tenisçinin herhangi bir kortta sahip olabileceği en iyi kariyere sahip. Onunla her korta çıktığınızda, dünyanın en yüksek dağına tırmanmanız gerektiğini biliyorsunuz. Bu yüzden ona karşı kazanılmış her zafer iki katı değerinde. Roland Garros’ta başka bir şampiyonluğumun olmamasının tek ve ana nedeni bu.”
İşte Djokovic’in kariyerinde elde ettiği başarılardan öne çıkanlar…

Novak Djokovic; 10 kez Avustralya Açık, 7 kez Wimbledon, 4 kez Amerika Açık ve 3 kez de Roland Garros’ta zafer sevinci yaşadı.
Sırp raket, Olimpiyat altını ile kariyer Golden Slami yapan 5’inci tenisçi olarak tarihe geçti.
Daha önce hem bütün Grand Slam Turnuvalarında hem de Olimpiyat Oyunları’nda şampiyonluğa ulaşma başarısını Serena Williams, Steffi Graff, Andre Agassi ve Rafael Nadal elde etmişti.
24 grand slam şampiyonluğu ile rekorları alt üst eden “Nole” de artık bu listede yerini alarak tenis tarihinde büyük bir iz bıraktı.