“Doğu Akdeniz’de Türkiye-Fransa Rekabeti”
TÜHA HABER / Türkiye’nin saygın, bağımsız, tarafsız düşünce ve yayın kuruluşu, Diplomatik İlişkiler ve Politik Araştırmalar Merkezi çok önemli konulara imza atıyor.
Bunlardan biri de geçtiğimiz günlerde, moderatörlüğünü DİPAM Başkanı Tolga SAKMAN’ın online sistemiyle “Doğu Akdeniz’de Türkiye-Fransa Rekabeti” konulu bir panel gerçekleştirildi.
Konukların ve katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği panele, Prof.Dr. Mesut Hakkı CAŞIN (DİPAM Danışma Kurulu Üyesi, Yeditepe Üniversitesi Öğrt. Üyesi) ve Ellen WASYLINA (CEO, Transatlantic Global Advisory) konuşmacı olarak katıllar.
Türkiye ve Fransa’nın NATO’ya üye birer devlet olmasına karşın içinde bulundukları kriz durumu iki konuşmacı için de şaşırtıcıdır.
Küresel anlamda çok kutuplu ve çok merkezli yönetişime geçildiğine dikkat çeken Wasylina güç dengesi, siyaset dengesi, etki alanında değişikler meydana geldiğini belirtti.
Ellen Wasylina , tüm bunların en zor yanının enerji olduğunu belirterek, “Enerji, ulusal
güvenliğimiz ve ulusal egemenliğimizin için anahtardır, örneğin tüm AB ülkeleri için kaynakların çoğunun Rusya’dan geldiğini gördüğümüzde AB elbette bu enerji kaynaklarını çeşitlendirmek istemektedir.” dedi.
Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarının AB için önemine vurgu yapan Wasylina, Rusya’ya olan enerji bağımlılığını azaltıp enerji arzını çeşitlendirme çalışmalarının AB içindeki yerinin önemli bir konumda olduğunu söyledi.
Türkiye’nin Avrupa’nın enerji arz güvenliği için kritik bir coğrafyada olduğuna dikkat çekilen konuşmalarda, TANAP projesi ile beraber Azerbaycan gazının Türkiye üzerinden Yunanistan ve İtalya’ya aktarıldığı da ele alındı.
Doğu Akdeniz’de yaşanan çekişmenin hiçbir taraf için kar getirmeyeceği vurgulanarak, BM Anlaşması’nın 33. Maddesi de hatırlatıldı.
Her iki konuşmacı da Türkiye’nin, NATO ve batı ittifakındaki sorumlu işbirliği tavrıyla ortaklığını sürdürdüğünü kaydetti.
Konuşmacı Elene Wasylina panelde , NATO üyeleri olan Türkiye, Fransa ve diğer ülkelerin de gelişimi ve kalkınmaya devam etmesi için güvenlik, istikrar ve barışa ihtiyacı olduğuna vurgu yaparak, Türkiye ve Fransa arasındaki ekonomik dengenin önemini anlattı.
Uluslararası ticaretin önemi ve teşvik edilmesİ üzerinde de duran Wasylina, 2019 yılında Fransa’nın Türkiye’ye 6.66 Milyar Dolarlık ihracat yaptığını ve Almanya ve İtalya’dan sonra en fazla Türk malı ithal eden ülke olduğunu dile
getirdi.
Elene Wasylina, sadece Fransa’nın değil tüm AB ülkelerinin Türkiye ile yüksek ticari ilişkiler içinde bulunduğunu ve ticaretin ülkeler arasındaki ilişkilerde panzehir olduğunu hatırlatarak, yaklaşık 400 Fransız şirketinin Türkiye’de aktif olarak işletildiğini ve bu şirketlerin yaklaşık olarak 100 bin kişiye istihdam sağladığını aktardı.
Fransız şirketler ve Türk şirketler arasındaki ortaklığa dikkat çeken Wasylina, Türk Hava Yolları’nın Fransız şirket Airbus’ın en büyük müşterilerinden biri olduğunu söyledi.
Transatlantic Global Advisory’un bayan CEO’su Elene Wasylina, “NATO kapsamında, iki ülke arasındaki problem çözülebilir ve yürütülebilir. Her iki ülke liderleri problemi kişiselleştirmeyip konuya odaklanmaları konusunda hemfikir”
olduğunu belirtti.
“Liderlerin yüz yüze gelerek problemi masaya yatırmaları, karşılıklı saygı, mütekabiliyet ve ahde vefa ilkeleriyle davranmaları hem ülkeler açısından hem de uluslararası ilişkiler açısından büyük fayda saylayacaktır” diye konuşan Elene Wasylina, “Her iki ülke liderinin en son NATO ve İstanbul’da yapılan Dörtlü Zirve’deki (Türkiye-Fransa-Almanya-Rusya) gibi konuşmaları, yüz yüze olarak devam etmesi somut etkileri bağlamında bölge için de önemli” olduğunu vurguladı.
Elene Wasylina, konuşmasının sonunda MED7 toplantısına da değinerek, Türkiye’nin davet edilmemesini eleştirerek, Türkiye’nin bu oluşuma katılmasının ülkelerarası ticaret ve diyaloğu geliştireceğini kaydetti.
“Doğu Akdeniz’de Türkiye-Fransa Rekabeti” konulu bir panelde söz alan DİPAM Danışma Kurulu Üyesi, Yeditepe Üniversitesi Öğrt. Üyesi Prof.Dr. Mesut Hakkı Caşın, tüm bu çekişmenin yeni fırsatların kaçmasına neden olabileceğine dikkat çekti.
Prof.Dr. Mesut Hakkı Caşın,Türkiye’nin Karadeniz’deki enerji sahasında ve muhtemel Akdeniz sahalarında Fransız enerji şirketi Total Company ile çalışabileceğini dile belirterek, ayrıca ticaret ve paranın Fransa ve Türkiye gibi ülkeler için karşılıklı diplomasi adına önemli olduğu, bu şekilde Türkiye-Fransa-AB arasındaki ilişkilerin daha da gelişebileceğine işaret etti.
Büyük ticari faaliyetler için Türkiye’nin daha rasyonel bir partner olduğunun altını çizen Prof. Dr. Caşın, Fransız Rafale jeti için Türkiye’nin alıcı olabileceğini ve bu ticaretin hem iki ülke arasında hem de uluslararası etkisinin olacağını,
savunma sanayiinde ortaklıklar kurulmasında eskisine göre daha önde olduğumuzu ve imkanların arttığını belirtti.
Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın, net bir Akdeniz ülkesi olan Türkiye’nin böyle göz ardı edilmesinin ilişkileri etkileyeceğine vurgu yaparak, ülkeler arası iletişimin ticaret, bilgi, kültür ve eğitimden geçtiğini söyledi.
Prof. Dr. Caşın, “Türkiye, Fransa’nın ticari ilişkilerinin bir aktörü olarak enerji, güvenlik ve ekonomik alanlarda görmezden gelinmeyeceği ve genel olarak bahsedilen işbirliği ve ticaret ilişkilerinde mutabık kalmışlardır” diye konuştu.
Her iki ülke arasındaki diplomasi ağının gelişmesi gerektiği konusunda konuşan Prof. Caşın, iyi niyet ile beraber karşılıklı kazancın mümkün olduğunu ve problemlerin konuşulup diplomasi yoluyla çözüleceğini vurgulamıştır.
Türkiye’nin işbirliği için hazır olduğunu ve özellikle havacılık, uzay ve savunma sanayisi ile otomotiv sektörü için ikilinin beraber çalışabileceğini işaret edip olaylara realist ve pragmatist bakış açılarıyla bakılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın, ayrıca her iki ülkenin beraber 6. nesil savaş uçağı üretebileceğini de söyledi.
Prof. Dr. Caşın, Üniversiteler, akademisyenler, entelektüeller ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla ilişkilerin daha da gelişebileceği ve yanlış anlaşılmaların giderilebileceğini dikkat çekerek, ikili arasındaki ilişkinin sağlam fikirler ile beraber ileriye dönük, yenilikçi bir yapısının olması gerektiğini, her iki ülkenin aynı gemide olduğunu ve beraber hareket etmeleri gerektiğini açıkladı.
Panelin son bölümünde her iki konuşmacı Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın ve Elene Wasylina, var olan meydan okumaların bitmesi ile karşılıklı çıkar ilişkisi içerisinde hareket edebilecek ülkeler olduğuna dikkat çekerek,r özellikle ikilinin ekonomik, ticaret, enerji, eğitim, araştırma anlamında işbirliğine gidebilme olasılığı bulunduğunu ve son olarak da birbirini seven iki millet olarak karşılıklı çıkar kapsamında ikili sorunların çözülebileceğini kaydetti.
HABER : Merve TAMER & İstanbul
[TÜHA Haber Ajansı, 24 Eylül 2020]