Dünyanın akciğeri ‘Neptün Otu’: Ağaçtan daha fazla karbondioksit depolayan mavi karbon ekosistemi
MADRİD-TÜHA HABER / İspanya’ya ait Formentera adasının gök mavisi sularında doğanın en büyük sırlarından biri yatıyor.
(TÜHA) Türkuaz Uluslararası Haber Ajansı Avrupa Temsilcisi Tuba Nur TÜRKELİ’nin haberine göre, Muhteşem kumsalları ve Ay yüzeyini andıran manzaralarıyla ünlü ada, güzelliğinin büyük bir bölümünü ‘Posidonia oceanica’ çimenlerine borçlu. ‘Neptün otu‘ olarak da bilinen bu olağanüstü bitki, Akdeniz’in dibinde yüzlerce kilometrelik alanda büyüyor.
Dünyanın en eski organizmalarından olan bitkinin yaşının 100 bin yıldan fazla olduğu düşünülüyor.
İklim değişikliği ile mücadele ve deniz ortamını koruma çalışmalarında çok önemli bir role sahip. Çünkü bu deniz otunun sadece bir metrekaresi, Amazon yağmur ormanlarının bir hektarı kadar oksijen üretiyor. Aynı zamanda, çok önemli miktarda emilimini sağladığı karbon dioksiti bitki maddesine dönüştürerek iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynuyor.
Suudi Arabistan’daki Kral Abdullah Üniversitesi’nden bir deniz biyoloğu olan Carlos Duarte’nin Mart ayında yayınladığı Unesco raporuna göre, bir hektar deniz yosunu 15 hektar yağmur ormanı kadar karbondioksit emme kapasitesine sahip.
Deniz yosunun diğer bir özelliği de Akdeniz’in kirli sularının temizlenmesine yardımcı olup Formentera ve diğer adaların plajlarını koruması.
Fakat bu değerli su bitkisi, Avrupa Birliği’nin yürürlükteki mevzuatına rağmen, insan kaynaklı çevre kirliliği, iklim değişikliği ve lüks yatların çapaları nedeniyle tehdit altında bulunuyor.
Neptün otunun büyüsüne kapıldı
Posidonia’yı kurtarmak için yaklaşık otuz yıldır kampanya yürüten deniz biyoloğu Manu San Felix, Formentera’da ilk dalışını yaptığı 1993 yılında Posodonia’nın kendisini “büyülediğini” belirtiyor.
“Posidonia süper bir bitki, yani birçok amacı var. Deniz yosunu çayırları bir ekosistem oluşturur. Üretilen yüksek oksijen miktarı nedeniyle Akdeniz’in akciğerleri gibi olurlar. Suyun temizlenmesine katkıda bulunurlar” diyen deniz biyoloğu, Posidonia’nın hem birçok yaşam türüne ev sahipliği yaptığını hem de çok önemli miktarda karbondioksiti yok ettiğini belirtiyor.
Posidonia çayırlarının kalınlığının sahili dalgalardan da korumaya yardımcı olduğunu söyleyen San Felix, böylece adaların “muhteşem” sahillerinin yavaşça akıp yok olmasının engellediğini söylüyor.
Milyonlarca yaratığın iskeleti de plajların oluşmasına yardımcı olan Posidonia çayırlarında korunuyor.
Posidonia çayırlarının karşılaştığı tehditler
Tüm bu olumlu yanlarına rağmen Neptün Çim’i iklim değişikliği, deniz sularının ısınması ya da çevre kirliliği nedeniyle büyük bir tehdit ile karşı karşıya bulunuyor.
San Felix, Nature’da 2015’te yapılan bir araştırmaya atıfta bulunarak, Akdeniz’deki Posidonia’nın yaklaşık yüzde 30’unun yok edildiğini söylüyor. Çalışmaya göre deniz otu her sene yüzde 1,5 oranında küçülüyor ve bu da 1879’dan beri neredeyse yüzde 29 oranında yok olduğunu işaret ediyor.
Bu duruma bir son vermek amacıyla Avrupa Birliği Habitatlar Direktifi, Akdeniz’de tehdit altındaki bin 120 Posidonia çayırını koruma altına aldı.
İspanyol hükümeti, yat sahiplerinin tüm itirazlarına rağmen, Balear Adaları’ndaki belirli bölgelere demir atılmasını yasakladı.
San Felix’e göre sorunun kaynağı hem gemi sayısındaki artış hem de aynı yerlere defalarca demir atılarak zarar verilmesi: “Birkaç yıl önce, Formentera veya Ibiza’ya yalnızca yaklaşık 400 yat gelirdi” diyen bilim insanı şu anda sayının 4 bini aştığını ifade ediyor. “Denizin dibi çok büyük zarar görüyor. Çapalar geniş çim alanlarını yok edebilir” diyerek uyarı çanlarını çalıyor.
Tekne sahiplerinin deniz yosunlarının bulunduğu alanlara demirlemelerini engellemek için ise bir uygulama gerçekleştirilmiş. Cep telefonlarına bedava indirilen Posidonia Maps adlı aplikasyon, deniz çayırının gemilerin altında olması durumunda uyarı mesajı gönderiyor ve çimlerin yok edilmesini engelliyor.
İlk etapta Formentera ve Balear Adaları’nı kapayacak uygulamanın, ilerleyen yıllarda tüm Akdeniz’deki deniz yosunu haritasını kapsaması hedefleniyor.
Mavi karbon nedir?
Okyanus ormanları karbondioksiti hapsettiğinde, mavi karbona olan ilgi artıyor.
Mart ayında yayınlanan Unesco raporu, 2019’daki dünya emisyonlarının yaklaşık üçte birini oluşturan 33 milyar ton karbondioksitin gezegenin mavi karbon yutaklarında kilitli olduğunu açıkladı. Sürekli yaşanan orman yangınları, ağaçların karbondioksiti emme kabiliyetine zarar verebilecek iklim değişikliğinin bir sembolü olarak görülüyor.
Şubat ayında Nature Ecology and Evolution’da yayınlanan bir çalışmada, Amerika Birleşik Devletleri’nin Stanford Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, yavaş büyüyen ağaçların alevlere daha dirençli olduğunu ancak karbonu yeterince ememediklerini buldu.
Denizde yanma tehlikesi ile karşı karşıya olmayan bu mavi karbon ekosistemleri ise karadakilerden daha yoğun şekilde gelişebiliyor.
İnsanların Posidonia’nın öneminin farkına varmasını uman San Felix, “İnsanların yok edilen Posidonia miktarının ve bunu nasıl kolayca durdurabileceğimizin farkında olmalarını istiyorum. Bu deniz otu deniz ortamı için hayati önem taşıyor” diyor.
[TÜHA Haber Ajansı, 19 Ekim 2021]