FED Faiz Kararı Öncesi ABD Piyasalarında Düşüş
ABD Merkez Bankası (FED) Federal Açık Piyasa Komisyonu’nun iki gün sürecek toplantısı dün başladı.
Uluslararası Haber Ajansı (UHA)’nın ‘Associated Press’den aktardığı haberine göre, FED’in yeni faiz oranların açıklayacağı karar öncesinde Wall Street borsalarında dün sabah saatlerinde ABD hisse senetlerinde önemli düşüş yaşandı.
S&P 500 endeksi New York yerel saatiyle sabah 10.14 itibarıyla yüzde 1,3 düştü. Yatırımcılar, FED’in yarın sona erecek toplantısında faiz oranlarını ne kadar arttıracağını görmek için beklerken, hisse senetlerinin yüzde 95’inden fazlası ve gösterge endeksindeki tüm sektörlerde kayıp yaşandı.
Dow Jones Sanayi Ortalaması Endeksi 393 puan, yani yüzde 1,3 düşerek, 30.629’a geriledi. Nasdaq da yüzde 1 düştü.
ABD ham petrol fiyatları yüzde 2,5 düşerek enerji stoklarında baskı yarattı. Hess yüzde 2,2 düştü.
Tahvil getirileri yükseldi. FED eylemlerine ilişkin beklentileri takip etme eğiliminde olan 2 yıllık Hazine tahvilinin getirisi, dün geç saatlerde %3,95’ten %3,97’ye yükseldi ve 2007’den bu yana en yüksek seviyelerinde seyrediyor.
Mortgage oranlarını etkileyen 10 yıllık getiri %3,52’den %3,58’e yükseldi ve 2011’den bu yana en yüksek seviyelerinde işlem görüyor.
FED’in son kırk yılın en yüksek enflasyonunu yavaşlatma umuduyla borçlanma maliyetini artırmasıyla hisse senetleri düşüyor ve Hazine tahvillerinin getirileri yükseliyor.
Merkez Bankası’nın agresif faiz arttırımları, özellikle FED yetkililerinin enflasyonun kontrol altına alındığından emin olana kadar faizleri artırmaya devam etme kararlılıklarını ortaya koymaları nedeniyle piyasaları tedirgin ediyor.
FED Başkanı Jerome Powell, geçen ay yaptığı bir konuşmada, faiz arttırımlarının “biraz sancı yaratacağı” konusunda uyarmıştı.
FED’in bugün toplantısı sonrası faiz oranını üçüncü kez 75 baz puan arttırması bekleniyor. Bu da, birçok tüketici ve işletme kredisini etkileyen referans oranını yüzde 3 ila yüzde 3,25 aralığına, yani 14 yılın en yüksek düzeyine çıkaracak. Bu oran yılın başında sıfırdı.
Wall Street, faiz arttırımlarının ekonomik büyümeyi daha çok yavaşlatacağından ve ekonomiyi resesyona sürükleyebileceğinden endişe ediyor. Bu endişeler, ABD ekonomisinin zaten yavaşladığını gösteren veriler ve şirketlerin enflasyon ve tedarik zinciri sorunlarının operasyonları üzerindeki etkisi konusunda uyarılarda bulunmasıyla daha da arttı.
Ford üçüncü çeyrek kazanç tahminini düşürdükten sonra yüzde 8,8’e geriledi. Parça temininde yaşanan sıkıntılar nedeniyle, 30 Eylül’de sona eren üçüncü çeyrekte tamamlanmamış 45 bin araç kalmış olacak.
Geçen hafta, FedEx ve General Electric, yatırımcıları enflasyonun operasyonlarına vereceği zarar konusunda uyardı.
Yüksek enflasyondan muzdarip veya yüksek fiyatlarla mücadele eden tek ülke ABD değil.
İsveç Merkez Bankası dün kilit faiz oranını bir tam puan arttırarak yüzde 1,75’e yükseltti. Bu adım, Ağustos ayında yüzde 9 olarak ölçülen enflasyon düşürülmeye çalışılırken neredeyse herkesi hazırlıksız yakaladı.
Japonya’da tüketici enflasyonu Ağustos’ta yüzde 3’e, yani 1991 Kasım ayından bu yana en yüksek seviyesine sıçradı. Ancak bu yine de ABD ve Avrupa’daki yüzde 8’den fazla olan verilerin oldukça altında.
Uzmanlar, Japonya Merkez Bankası’nın kolay para politikasına bağlı kalmasını beklemesine rağmen, banka bu hafta içinde iki günlük bir para politikası toplantısı yapacak.
ING Economics’te Güney Kore ve Japonya kıdemli ekonomisti Min Joo Kang, Japonya’da enflasyonun nispeten düşük kaldığını belirtti.
Enerji fiyatları yükseliyor ancak ABD’de veya Avrupa’nın bazı bölgelerinde olduğu kadar değil. Ülkede konut fiyatları artmadı ve hane geliri sabit kaldı.
Sırada Norveç, İsviçre ve İngiltere merkez bankalarının faiz kararları var.
Avrupa’daki piyasalar çoğunlukla düşüş gösterirken, Asya’daki piyasalar kazanç sağladı.
[TÜHA Haber Ajansı, 21 Eylül 2022]