Fransa’nın Ermenistan’daki adımları: Hedef Türkiye mi?
* Karabağ Savaşı’nın ardından ‘Ermenistan’ın yeni hamisi’ olarak boy gösteren Fransa bölgeyi yeniden ateşe sürükleyebilecek adımlar atıyor.
* Fransa’nın Zengezur Koridoru’ndan da büyük rahatsızlık duyduğunu dile getiren uzmanlara göre, Afrika’daki sömürgelerinden kovulan Paris, bunun sorumlusu olarak gördüğü Türkiye’yi sıkıştırmak istiyor.
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
Son dönemlerde Fransa’nın adını en çok duyduğumuz yerlerden biri de Ermenistan… Paris buradaki adımlarını kimi zaman herkesin gözü önünde kimi zaman da istihbarat örgütleri aracılığıyla el altından atıyor.
Bu noktada aynı günlerde yayınlanan iki ayrı haber aslında bölgeye ilişkin önemli ipuçları veriyor.
Fransız medya kuruluşu Le Figora’da kaleme alınan bir makale Paris-Erivan hattına dair ilginç detaylar içeriyor. Yazıdaki iddialara göre Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Azerbaycan’ın Karabağ Operasyonu sırasında bazı adımlar atmak istemiş. Laçin Koridoru’nu yürüyerek geçmek, Azerbaycan için Avrupa’dan ortak bir kınama kararı çıkarılması talebi, Vatikan’dan açıklama beklentisi gibi başlıklar var.
[Fransa basınına göre Macron’un Ermenistan için atmak istediği adımlar başarısız oldu.]
İkinci haber ise Azerbaycan İstihbarat Servisi Başkanlığı’nın uluslararası medyaya yansıyan açıklamalarını içeriyor. Azerbaycan istihbaratına göre Fransa, Ermenistan’ı yeni bir savaşa hazırlıyor ve Bakü’nün ulusal güvenliğine zarar verecek bir casus ağı oluşturmaya çalışıyor.
Parçaları birleştirdiğinizde belli ki Fransa, Ermenistan meselesinde yeni bir kapıyı zorluyor. Ayrıca, Ukrayna-Rusya savaşında takındığı tavır, Macron’un demeçleri ve Avrupa Birliği’nden tamamen ayrı telden çalmaları gözleri Paris’e çeviriyor. Öte yandan, Ermenistan üzerinden sergilenmek istenen oyun Türkiye’yi de yakından ilgilendiriyor.
“Moskova’dan ümidi kesip Fransa’ya yanaştılar”
Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Eğilmez bölgeyi yakından takip eden isimlerden biri. Süreci daha iyi anlatabilmek için filmi biraz geriye sarıyor ve bizi 2020 yılı Kasım ayına götürüyor. İkinci Karabağ Savaşı mutlak Azerbaycan üstünlüğüyle sona erince, bölgedeki güç dengesinin yeniden şekillenmeye başladığını söylüyor.
Yaşanılan hezimet sonrası Moskova’dan ümidini kesen Erivan Hükümeti’nin, Avrupa Birliği’ne ve NATO’ya göz kırpmaya başladığından bahsediyor Doç. Dr. Eğilmez.
“Burada da devreye Fransa girerek kendine Erivan’ın ve Paşinya’nın hamisi rolünü biçti. Politik adımlarını bu yönde atmaya başladı. Örneğin Fransa Dışişleri Bakanı Colonna, Erivan’ı ziyareti sırasında Ağrı Dağı’nın fotoğrafını paylaşıp ‘Ermenistan’a yeniden döndüm’ paylaşımı yapmış ve Erivan’a her türlü askeri yardımın yapılabileceğini açıklamıştı” hatırlatmasında bulunuyor.
[Ermenistan, Fransa’dan askeri yardım almaya ve hızla sahada kullanmaya devam ediyor.]
“Fransa’nın karın ağrısı Zengezur Koridoru”
Karabağ zaferinin ardından imzalanan anlaşmanın en önemli maddelerinden birisi Azerbaycan ile Nahçıvan arasında yeni bir ulaşım bağlantısı oldu. Doç. Dr. Savaş Eğilemez’e göre bu durum Fransa’yı ciddi derecede rahatsız etti.
Bu düşüncesini biraz açmasını istiyoruz… Nahçıvan ile Azerbaycan arasındaki 43 kilometrelik mesafenin Zengezur Koridoru olarak adlandırıldığını anımsatıp, anlatıyor.
“Zengezur koridorunun hayata geçirilmesiyle Türk dünyasının ticari, lojistik ve siyasi bağları güçlenecek. Zengezur, hem Türk Dünyası’nın hem de bölgenin parlayan yıldızı olacak.
Son dönemde bölgede yaşanan gelişmeler, Fransa ve İran yanında bazı batılı güçlerin de Zengezur koridorunun açılmaması için akıl dışı faaliyetlerin içerisinde olduğunu gösteriyor. Özellikle Fransa ve İran koridora terörist gruplarını yerleştiriyor, bunlara silah ve para yardımında bulunuyor. Aralarında PKK’lı teröristlerin de yer aldığı 10 bin militan, Zengilan’dan başlayan ve Taşkesen’e uzanan hatta yerleştirilmiş durumda. PKK/YPG terör örgütü dışında Sasna Tsrer, Voma, Poga, Nor Asala, Bever ve Yerkrapa gibi Ermeni terör grupları da var.
[Zengezur Koridoru açıldıktan sonra bölgedeki dengeler de oldukça değişecek.]
Açık kaynaklara yansıyan kimi bilgilerde Zengezur koridoruna yerleştirilen bu teröristlere günlük 12 dolar verildiği ve bunun da Fransa ile Ermeni diasporası tarafından karşılandığı iddia ediliyor. Ayrıca, güvenlik kaynakları Ermenistan-Azerbaycan sınır hattı ile Zengezur arazisine konuşlanan terörist ve çetelerin PKK terör örgütü tarafından da ciddi anlamda desteklendiğini belirtiyor.
Sadece bu kadar da değil… Fransız ve İranlı askeri uzmanlar, bu teröristlere suikast, sabotaj, elektronik harp, füze, mayın ve istihbarat eğitimleri veriyor. Attığı adımlarla yeni bir savaşa hazırlanıyor diyebileceğimiz Ermenistan, yaşadığı mağlubiyetlerden ders almak ve anlaşmalara bağlı kalmak yerine Fransa ve İran’dan aldıkları talimatları yerine getiriyor. Erivan bir kez daha göz göre göre büyük bir hezimete sürükleniyor.
Artık bir hususu net şekilde anlamaları gerek… Ermenistan’ın, hangi devletler veya terör gruplarıyla ittifak yaparsa yapsın Azerbaycan-Türkiye kardeşliği karşısında başarı elde edebilmesi mümkün değil.”
[Fransa, Ermenistan’a kısa, orta ve uzun menzilli hava savunma sistemleri vereceğini de duyurdu.]
“Ciddiye alınmama kompleksi Macron’u hataya sürüklüyor”
Ermenistan’ın Rusya’dan doğan boşluğu Fransa ile kapatması kendi içinde tutarlı. Ancak Fransa’nın son dönemlerde gerek Rusya-Ukrayna savaşı gerek Ermenistan meselesinde dile getirdiği hususlar oldukça ilginç. Doç. Dr. Eğilmez, Macron’un ne yapmak istediği sorumuza şu yanıtı veriyor:
Fransa’da 600 binden fazla örgütlü ve etkili bir Ermeni nüfusu var. Bunu göz ardı etmemek gerek. Fransa ve başındaki Macron, aslında ‘ciddiye alınmama kompleksiyle’ Avrupa’nın liderliğine oynuyor. Bunu o kadar büyük bir hevesle ve aceleyle yapıyor ki, bu da Fransa için önemli hataların yaşanmasına sebep oluyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Afrika ve Kafkasya’da kaybettiği güç ve prestiji özellikle Türkiye ve Azerbaycan’a saldırarak unutturmaya çalışıyor. Bunun yanında ‘Ukrayna’ya asker gönderelim’ şeklinde uçuk çıkışlarla da gerçekten komik duruma düşüyor.
Bu tavırları çok ciddiye alınmasa da Moskova ve Berlin tarafından zamanı geldiğinde hesabı sorulmak üzere not ediliyor. Berlin’in Paris’e karşı şimdilik tepkisi Avrupa Parlamentosuna gelen Fransız tekliflerini veto etmek üzerinden şekilleniyor.
“Afrika ve Kafkasya’nın faturasını Türkiye’ye kesmek istiyorlar”
Başta da söylediğimiz üzere mesele her ne kadar Fransa-Ermenistan ve doğal olarak Azerbaycan’ı etkiliyor gibi dursa da yaşanan gelişmeleri Türkiye’den bağımsız düşünmek mümkün değil. Genel fotoğrafın Ankara’dan nasıl göründüğü hususuna da değiniyor Doç. Dr. Eğilmez…
Fransa’nın sön dönem politikaları için Türkiye’ye ayrı bir başlık açmak gerektiğinin altını çiziyor. “Hatta bu başlıkları Afrika’da Türkiye ve Kafkasya’da Türkiye şeklinde iki alt başlıkla da süsleyebiliriz. İki durum da Fransa’nın uykularını kaçıracak seviyede Türkiye lehine gelişmeye devam ediyor.” diyor.
Eğilmez’e göre Afrika’daki sömürgelerinden tek tek kovulan Fransa bunun ana sebebi olarak Türkiye’yi görüyor. Fransa’da genel görüşün ‘Karabağ’ın kaybedilmesinin de sebebi Türkiye’ şeklinde formüle edildiğini anlatıyor ve atılan adımları ‘Türkiye’den Afrika ve Kafkasya’nın intikamını almaya çalışmak’ olarak yorumluyor.