Hayatın Getirdikleri ve Biz!
Değerli okurlarım, hayata dair bildiklerimiz yalnızca yakın çevremiz ile sınırlı kalmışsa hayatla ilgili fazlaca bir bilgiye sahip değiliz demektir.
Çoğu insanın hayata dair beklentileri; içinde yaşadığı ortamla sınırlı olmakta; ülke ve dünya genelinde yaşananlardan uzak kalmakta, böyle olunca kendilerini yeni gelişmelere kapatmış olmaktadırlar.
Ülkesini seven birer birey olarak ülke ve dünya genelinde yaşanan gelişmeler karşısında duyarsız kalma, sorunlara kulağımızı ve gözümüzü kapatma lüksüne sahip değiliz.
Ülkemiz genelinde yaşanan gelişmeler çoğu kez bizi de yakından ilgilendirmekte, dünya genelinde yaşananlar ise insanlık aleminin bir parçası olarak yine ilgi alanımıza girmektedir.
KÜÇÜLEN DÜNYA VE BİZ
İçinde bulunduğumuz çağda yaşanan gelişmelerden; teknolojinin sağladığı olanaklar nedeniyle anında haber sahibi olabilmekteyiz.
Bu yaşanan gelişmeler insanlık için yararlı sonuçlar vermenin yanında insanlığın hayrına olmayan sonuçlar vermesi yönüyle de tüm insanlığı ilgilendirmektedir.
Teknoloji, diplomasi ve ekonomik açılardan giderek küçülen dünyada ülkeler arası karşılıklı ilişkilerde hız kazanmış bulunmaktadır.
Dünya genelinde herhangi bir ülkenin yaşadığı soruna bizi ilgilendirmiyor düşüncesiyle kayıtsız kalmak doğru bir yaklaşım tarzı değildir. Zira o ülkede yaşanan olumsuzluk boyut değiştirerek bir süre sonra bizim de sorunumuz olabilmektedir.
20nci yüzyılın ortalarında dünya nüfusu 2,5 milyar civarında iken, henüz iletişim açısından teknolojik gelişimden uzaktayken insanlığı bütünüyle ilgilendiren sorunlardan uzak bir yaşam tarzı söz konusuydu.
Günümüzde 2020 yılı itibarıyla dünya nüfusu 8 milyara yaklaşmış, artan bu nüfus birçok sorunu da beraberinde getirmiştir.
Küresel olarak nitelenen bazı sorunlar ise ulaştığı boyut nedeniyle tüm insanlığın ortak sorunu haline dönüşmüş bulunmaktadır.
Bu sorunlara kayıtsız kalmak demek, sorunların getirebileceği tehlikelere karşı önceden hazırlıksız yakalanmak demektir.
ÜLKESEL SORUNLAR
Dünya genelinde yaşanan koronavirüs salgını kısa sürede ülkemizi de etkisi altına aldı ve 2 yılı bulan salgının ardından normalleşme süreci başladı.
Kaçışı olmayan bu ölümcül salgına karşı bir birey olarak alınan önlemlere karşı duyarsız kalamazdık.
Günümüzde yaşanan ekonomik kriz, hayat pahalılığı olarak hepimizi ilgilendirmekte; zorlu geçim koşulları, asgari ücretle geçinen ya da emekli olan insanlar üzerinde yaşam düzeyini düşüren olumsuz etki bırakmaktadır.
Ülkemizde sosyal ve siyasal alanda yaşanan gelişmeler ise bir refah toplumu oluşturma ve tam demokrasi koşullarına sahip olabilme açısından önemli oranda mesafe almamız gerçeği ile her bir insanımızı karşı karşıya bırakmaktadır.
Ülkemizin yakın zamanda; Suriye, Afganistan ve Afrika’dan gelen sığınmacı akımına maruz kalması sosyal uyum ve istihdam açısından yeni sorunların çıkmasına neden oldu.
Toplumsal hayatta olmasını arzu ettiğimiz bir arada yaşama kültürü, kendi yaşamlarını toplumda ikame etmeye çalışan sığınmacılar ve yerli halkımız açısından beklenen uyumu sağlayamadı ve bazı illerimizde çatışmaya dönüştü.
Diğer taraftan sosyal ve siyasi alanda yaşanan kutuplaşma sorunları da her fırsatta karşımıza çıkan sorunlar arasında yer almaktadır.
KÜRESEL SORUNLAR
Dünya genelinde yaşanan sorunlar, küresel sorunlar olarak ifade edilmekte bu sorunlardan ülkeler arasında savaşa veya iç savaşa dönüşenleri insanlık olarak hepimizi ilgilendirmektedir.
2022 yılı başında 24 Şubatta Rusya Devlet Başkanı Putin’in emriyle Ukrayna’ya karşı başlatılan işgal hareketi dünya genelinde yakından takip edilmektedir.
ABD ve Avrupa’nın Ukrayna’ya verdiği desteğe karşılık, Rusya’nın Birleşmiş Milletlerde veto hakkını kullanıp, tüm dünyayı nükleer veya 3ncü Dünya Savaşı ile tehdit etmesi, savaşın seyrini değiştirme ve insanlık açısından olumsuz etkilenmeye yol açmaktadır.
Bazı ülkeler arasında yaşanan çatışma yanında dünyanın dengesini bozan küresel ısınma; kuraklık, susuzluk, orman yangınları ve gıda kıtlığı olarak tüm insanlığı tehdit etmektedir.
Etkilerini kısa sürede ülkemizde de gördüğümüz iklim değişikliği, sınırlı kaynaklarımızı israf etmeden dikkatli kullanma gerçeği ile her birimizi yüzleştirmelidir.
Temiz su kaynaklarına erişim, güvenli ve kaliteli gıda, biyolojik çeşitliliği koruma, çevreyi plastik atıklardan arındırma konularında bir vatandaş olarak her zamankinden fazla duyarlı davranmak zorundayız.
Sonuçta ülkesel ve küresel sorunlara karşı önceden hazırlıklı olma açısından duyarlı davranıp, bireysel olarak üzerimize düşen yükümlülükleri yerine getirmek kendimiz kadar ülkemiz içinde kazanç olacaktır.
Atıf ÖZGEN
(*) İDD Kurucu ve Yönetim Kurulu Üyesi
e mail: ozgenatif@gmail.com
***
İnsani Değerler Derneği Kurucu ve Yönetim Kurulu Üyesi, Uluslararası Haber Ajansı (UHA) ve TÜRKUAZ Uluslararası Haber Ajansı (TÜHA)’nın köşe yazarı Atıf ÖZGEN, emekli olduktan sonra kaleme aldığı ilk eseri olan ‘Önce Özde Önde İNSAN’ isimli kitabını yayımladı.