Hayvan hakkı savunucuları: Yasayı sokakta biz yazacağız!
* Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi; 2019’da aramızdan ayrılan hak savunucusu Burak Özgüner’in annesi Eray Özgüner’in çağrısıyla 2021’de bir araya gelen ve farklı alanlarda faaliyet gösteren aktivistler ile sivil toplum kuruluşu temsilcileri tarafından kuruldu.
* Eşit, adil ve yaşanabilir bir dünyanın en temel ve gerekli koşulunun, hayvanların yaşam haklarının korunması olduğu ilkesiyle yola çıkan inisiyatif, tür ayırt etmeksizin hayvanlara uygulanan ayrımcılıkla mücadele için merkezî ve yerel yönetimleri hedefleyerek savunuculuk yapmaya devam ediyor.
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
TÜHA Haber’den Gazeteci Veysel KAVRAYAN ve EuroNews’ten Gazeteci Burak ÜTÜCÜ, Meclis’in Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda görüşülen ‘Sokak Hayvanları‘yla ilgili Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi ve Hayvan Yaşam Özgürlük İnisiyatifi’n İstanbul Kadıköy’deki ortak basın açıklamasını ve protestolarını takip etti.
Kadıköy’de ortak basın açıklaması yapan Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi ve Hayvan Yaşam Özgürlük İnisiyatifi, Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişiklik öngören teklifin yasalaşmasına asla izin vermeyeceklerini ifade ediyor.
Sokakta yaşayan hayvanların toplanıp tecrit edilmesini ve öldürülmesini öngören yasa teklifi, 17 Temmuz Çarşamba günü Meclis’in Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda görüşülmeye başlanmıştı. Komisyon toplantısına hayvan hakkı savunucuları alınmazken sokaktaki köpeklerin katlini destekleyen grupların toplantı salonuna alınması birçok ilde saatlerce protesto edildi.
Süreci Meclis önünde protesto eden hayvan hakkı savunucularından bazıları gözaltına alındı. Aynı gün sabaha kadar süren Komisyon toplantısının sonunda teklifin ilk üç maddesi Komisyon’da kabul edilmiş, kalan maddelerin görüşülmesi ise muhalif milletvekillerinin yoğun tepkisi sonucu bugüne (22 Temmuz Pazartesi) ertelenmişti.
Bu gelişmeler üzerine 18 Temmuz Perşembe günü Kadıköy İskele Meydanı’nda toplanan Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi ve Hayvan Yaşam Özgürlük İnisiyatifi, yaptıkları ortak basın açıklamasında yasa teklifine karşı çıkarken Komisyon’un işleyişini de eleştirdi.
“Hayırsız Ada Bir Daha Asla”
1910 yılında Hayırsız Ada’da yapılan köpek katliamını hatırlatarak “Hayırsız Ada Bir Daha Asla” sloganları atan hayvan hakkı savunucuları, bu utancın tekrarına müsaade etmeyeceklerini vurguladı ve teklif geri çekilinceye kadar eylemlerini kararlılıkla sürdüreceklerini şu sözlerle ifade etti:
“Dostlarımızı sizin vahşet planlarınıza teslim etmeyeceğiz! Bizler yaşamdan yana olanlar; sahte haberlerle toplumu manipüle eden trol ordusuna, kendisine gazeteci deyip meslek etiğini yok sayarak hayvanların yaşam hakkını anketler açarak bir avuç takipçisiyle tartışmaya açanlara, her gün bilimden uzak, yeni nefret söylemleri ile toplumu kutuplaştıranlara, halkın parkını halka kapatanlara, halkın meclisine halkı almayanlara, protesto hakkını engelleyenlere, gözaltına alanlara karşı; hayvanları, sokakta yaşayan köpekleri, kedileri, tüm dostlarımızı savunuyoruz! Savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. Bizler buradayız ve hiçbir yere gitmiyoruz. Günbegün çoğalıyor, günbegün güçleniyoruz! Bugün bu alanda bizlerle birlikte dayanışma gösteren hak mücadeleleri onurumuzdur. Her birini dostlukla selamlıyoruz.”
“Yaşamdan Yana Olan Tüm Oluşumları Dayanışmaya Çağırıyoruz”
Yapılan basın açıklamasında ayrıca sendikalara, siyasi partilere, meslek örgütlerine, demokratik kitle örgütlerine, sivil toplum kuruluşlarına seslenilerek katliam yasasına karşı ortak bir tepki ve direniş ortaya koymak için dayanışma çağrısı yapıldı.
“Cumartesi yine Kadıköy’deyiz: Susmuyoruz, Korkmuyoruz, Dostlarımızı Vermiyoruz!”
20 Temmuz Cumartesi günü yine Kadıköy İskele Meydanı’nda yapılan geniş katılımlı eyleme İnisiyatiflerin sosyal medya hesaplarından çağrılar yapıldı.
“Yasayı sokakta biz yazacağız! Katliam ve tecrit yasasını oylamaya devam etmek için yapılacak Komisyon toplantısı öncesinde, hep birlikte bir kez daha haykırıyoruz: Susmuyoruz, Korkmuyoruz, Dostlarımızı Vermiyoruz!”
Evet Sokak hayvanlarına ötenazinin yolunu açan yasa teklifine yönelik protestolar sürerken, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda görüşülen ‘Sokak Hayvanları‘yla ilgili kalan maddelerin görüşülmesine bugün yeniden kaldığı yerden devam edecek.
Siz okurlara geçtiğimiz Cumartesi günü İstanbul Kadıköy’deki Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi ve Hayvan Yaşam Özgürlük İnisiyatifi’n protestolarını da vermeden edemeyeceğiz.
Sahipsiz köpeklerin sokaktan toplanarak “uyutulması,” diğer bir deyişle iğne ile öldürülmesini içeren yasa teklifine yönelik protestolar devam ediyor.
Hayvan hakları savunucuları, Çarşamba günü İstanbul’un Kadıköy ilçesinde, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) tarafından Hayvan Hakları Koruma Kanunu’nda değişiklik yapılması teklifine karşı gösteri düzenledi.
Kanunda değişiklik yapılmasına dair teklif, çarşamba günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki (TBMM) Tarım Hayvan ve Köyişleri Komisyonu’nda görüşüldü.
İlk olarak 12 Temmuz’da TBMM’ye sunulan 17 maddelik teklif, kuduz, bulaşıcı hastalık veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan sokak hayvanları için belediyelere ötanazi yöntemiyle öldürme yetkisi verilmesini içeriyor.
Öncelikle saldırgan ve kuduz riski taşıyan köpekler toplanması ve rehabilite edilemeyerek 1 ay içinde sahiplendirilmeyen köpeklerin uyutulmasını içeren yasa teklifi, hayvanını terk edenler için de 50.000 TL’ye kadar yeni para cezaları getiriyor.
Yaşam için Yasa ile Hayvan, Yaşam, Özgürlük sivil toplum örgütlerinin Kadıköy’de düzenlediği gösterilerde ortak basın açıklaması yapıldı.
Ortak açıklamada, sokak hayvanları için “kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat” modelinin benimsenmesi gerektiği vurgulandı.
Sokak hayvanlarına, iğne ile öldürmek anlamına gelen “ötenazi” yapılması öngörülen kanun değişikliğinin “cinayet” olarak nitelendirildiği açıklamada, “Sadece havladı diye bir hayvanı ‘saldırgan’ ya da ‘kamu güvenliği bakımından tehlikeli’ ilan etmek veya tek doz aşıyla tedavi edilebilecekken ‘bulaşıcı hastalığı var’ diyerek katletmek çok kolay,” denildi.
Yaşam için Yasa üyesi hayvan hakları aktivisti Sevcan Çamlıdağ, 31 Mart 2024’teki Mahalli İdari Seçimleri öncesinde gündeme gelen bu kanun değişikliğine karşı eylemlerini aylardır sürdürdüklerini söyledi.
Hayvanları Koruma Kanunu’nun 6. maddesinin çok önemli olduğunu çizen Çamlıdağ, “Bu maddeye göre belediyelerin topladıkları hayvanların aşılarını yapıp, kısırlaştırıp, gerekiyorsa tedavilerini yaptıktan sonra aldıkları bölgeye geri bırakması gerekiyor. Bu şekilde hayvanlarının nüfusunun artmasının da önüne geçilmiş olacak,” ifadelerini kullandı.
Çamlıdağ mevcut kanunun “kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat” modelini uygulamaya imkan verdiğini söyledi.
‘Tasarıya karşı direneceğiz’
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) milletvekili Keziban Konukcu da gösterilere katılanlar arasında yer aldı. Euronews Türkçe’ye konuşan Konukcu, mevcut yasanın yıllardır doğru uygulanmadığının altını çizdi.
Mevcut kanundaki uygulamaların yerine getirilmediğini dile getiren Konukcu, “Yasayla belirlenmiş olan hayvanları koruyan uygulamalar yapılmadı. Tam tersine bu zamana kadar baştan savma bir yaklaşımla hayvanların durumları göz ardı edildi,” ifadelerini kullandı.
Meclis’te DEM Parti’nin İstanbul milletvekili olarak yer alan Konukcu, yasanın komisyondan geçmesi halinde teklife karşı diğer muhalefet temsilcileri ile görüştüklerini belirtti.
“Yasa umarım komisyondan geçmez. Eğer geçip Meclis Genel Kurulu’na gelirse, tasarıya karşı Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve DEM Parti olarak bizler direneceğiz. Süreci uzatmak için bazı yöntemler var bunları uygulayacağız. ‘Yeterli sayı yoktur’ diyoruz ya da erken bitirmek için uzlaşma talepleri oluyor kabul etmiyoruz kesinlikle. Bütün yöntemlerin hepsini kullanacağız.”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel çarşamba günü yaptığı açıklamada, yasa teklifine karşı çıkarak, kanunda yapılacak değişiklikle belediyelere ötenazi yöntemini kullanma yetkisi verildiğini hatırlattı.
“Bu kanun teklifi, 2028 yılına kadar barınak yapma yükümlülüğünü erteliyor. Bu şu demek: ‘Para yok. Sorumluluk sizde. Yetki sizde. Hayvanlar sokakta. Katledin onları.’ CHP’li belediyeler elbet bunu yapmayacak. Ama bunu yapacak birçok belediye başkanı çıkacak.”
Gösterilere katılan vatandaşlardan “Yasayı asla kabul etmiyorum” diyen İsmihan Taşdemir ise insan, doğa ve hayvan üçgenine vurgu yaptı.
“Bu bir vicdansızlıktır, bu bir katliamdır,” diyen Taşdemir, ülkede barınak hizmetlerinin de doğru işlemediğini ifade etti.
“Barınaklarda sokak hayvanlarının kısırlaştırılıp, aşılarının, tedavilerinin yapılıp tekrar ait olduğu yaşam alanına geri bırakılması gerekiyor. Siyasi partiler gönüllülerle iş birliği içerisinde çalışabilirdi. Belediyeleri parti olarak ayırmıyorum. Bu meselede bütün siyasi partilerin zaafiyeti olduğunu düşünüyorum.”
Sokak hayvanlarını kısırlaştırma konusunda da geç kalındığının altını çizen Taşdemir sözlerini şöyle noktaladı: “Son 20 yılda kısırlaştırma yöntemine gitseydik böyle bir sokak hayvanı popülasyonu zaten yaşamayacaktır. Kısırlaştırmaya geç kalınmış olsa bile hayvanları öldürmek çözüm değil. Agresif bir kısırlaştırma sistemiyle yine bu durumun üstesinden gelebiliriz. Yeter ki iş birliği içerisinde çalışabilelim”
Gazeteci* Veysel KAVRAYAN (TÜHA, UHA)
Gazeteci* Burak ÜTÜCÜ (EuroNews)