Hereke Halısı yeniden Lahey’de: Barış Sarayı’ndaki tarihsel dokuya Türk imzası

A+
A-
* Lahey, ‘Lahey’ olalı, böylesi bir seremoni yaşamadı.
* Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un uçaktan gelişini bekleyen ünlü konuklar, Osmanlılar tarafından hediye edilen Hereke Halısı’nın restore edilmiş haline hayran kaldılar.
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency

Araştırmacı Mehmet TÜTÜNCÜ izledi, İlhan KARAÇAY yazdı:
Türkiye’nin kültürel mirasını temsil eden ve Osmanlı İmparatorluğu tarafından hediye edilen Hereke halısı, restorasyon sürecinin ardından Lahey Barış Sarayı’ndaki Japon Odası’ndaki yerine geri döndü. Dün Lahey Barış Sarayı’ında düzenlenen törende, Türk yetkililer ve uluslararası temsilciler, bu önemli kültürel etkinlikte bir araya geldiler.
TARİHSEL ARKA PLAN
Hereke halısı, 1911 yılında Osmanlı İmparatorluğu tarafından Barış Sarayı’na hediye edilmişti.
160 metrekarelik bu eşsiz halı, bir asırdan fazla bir süre boyunca uluslararası barış ve adalet görüşmelerine ev sahipliği yapan Japon Odası’nın zeminini süsledi. Ancak yoğun kullanım sebebiyle zaman içinde yıpranan halı, Türkiye’nin öncülüğünde kapsamlı bir restorasyon sürecine alındı.
RESTORASYON SÜRECİ

Restorasyon sonrasında, Barış Sarayı’ndaki Japon Odasına döşenen halının son halini görmek için giriş yapılırken.
Restorasyon, geleneksel zanaat ile modern teknolojinin bir araya getirildiği sekiz aşamalı bir süreçle yürütüldü. Türkiye’de uzman ekipler tarafından gerçekleştirilen bu çalışmada, halının orijinal dokusuna sadık kalınarak doğal boyalar ve geleneksel teknikler kullanıldı. Türk Enerji Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu’nun (TENMAK) desteğiyle ipliklerin türü ve renkleri analiz edildi; hasarlı alanlar onarıldı.
TÖRENİN ÖNEMİ
Dünkü törende, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Lahey Büyükelçimiz Selçuk Ünal, Carnegie Vakfı Başkanı Piet Hein Donner ve Daimi Tahkim Mahkemesi Genel Sekreteri Dr. Hab. Marcin Czepelak konuşmalar yaptılar. Tören, Türk kültürünün dünya sahnesinde güçlü bir temsilini sergilerken uluslararası iş birliği açısından da önemli bir mesaj taşıyor.
Törende konuşma yapan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy,
halının Türkiye’deki restorasyon sürecini anlatırken, gelişmenin başarıyla sonlandırılmasından mutlu olduğunu söyledi.
Ersoy, “Bu proje, Türkiye’nin kültürel mirasının korunması ve tanıtılması konusunda sergilediği aktif yaklaşımın bir yansımasıdır. Türkiye’nin girişimiyle gerçekleştirilen restorasyon, uluslararası barışın sembolik bir unsuru olan Barış Sarayı’nın tarihsel dokusuna katkı sağlıyor.” diye devam etti.
Bakan Ersoy, beraberinde getirdiği aşağıdaki fotoğrafta görülen küçük bir ipek halıyı Adalet Sarıyı’na ikinci bir jest olarak hediye etti.
TÜRKİYE’NİN KÜLTÜREL DİPLOMASİ BAŞARISI
Lahey Büyükelçimiz Selçuk Ünal da yaptığı konuşmasında, Türkiye’den gelen halının 100 yıl kullanıldıktan sonra yıpranma ve eskime işaretleri verdiğini belirterek, halıyı tamir etme süreci hakkında bilgi verdi.
Ünal’ın konuşma metninin tamamı şöyleydi:
Sayın Bakan Mehmet Nuri Ersoy,
Sayın Piet Hein Donner, Carnegie Vakfı Başkanı,
Sayın Marcin Czepelak, Daimi Hakemlik Mahkemesi Genel Sekreteri,
Sayın Bakan Yardımcısı Heleen Bakker,
Sayın Bakan Yardımcısı Barbera Wolfensberger,
Saygıdeğer Misafirler, Değerli Meslektaşlar,
1907 yılında Barış Sarayı inşa edilmeye başlandığında, ülkelerden iç donanımına katkıda bulunmaları istenmişti. 1899 ve 1907 Lahey Barış Konferanslarına katılan Osmanlı İmparatorluğu da barışı desteklemek amacıyla bir hediye bağışında bulunmuştu.
Sultan II. Abdülhamid tarafından bağışlanan Hereke halısını teslim etmek için o dönemdeki iki selefim, Büyükelçiler Misak Efendi ve Aristarchi Bey çalışmıştır. Hereke halısı, Türk kültürel mirasının en değerli eserlerinden biridir ve Türkiye dışında bulunan en büyük Türk halısıdır.
Bu halı, zengin bir kültürel mirası temsil etmenin ötesinde, Barış Sarayı’na evrensel barışa olan özlemi göstermek için bir destek olarak sunulmuş ve aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu ile Hollanda Krallığı arasındaki tarihî bağların vizyoner bir sembolü olmuştur. Osmanlı Büyükelçileri ile Carnegie Vakfı arasındaki resmi yazışmalar, diplomasi tarihimizin çok özel bir bölümüne ışık tutmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu’nun en zor dönemlerinden birinde bile, barışı desteklemek için büyük bir çaba gösterilmiştir.
Yaklaşık beş asırlık ilişkilerimiz 16. yüzyıla dayanmaktadır ve 1612 yılında ilk Hollanda Büyükelçisinin İstanbul’a gelmesiyle resmiyet kazanmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’ndaki son Hollanda Büyükelçilerinden birinin torunları da bugün aramızdadır.
Japon Odası’ndaki birçok toplantıya tanıklık eden Hereke halısı, doğal olarak, bilimsel ve geleneksel zanaatkârlık yöntemleri bir arada kullanılarak, kendi doğduğu yer olan Türkiye’de restore edilmiştir.
Bu nedenle, özellikle süreci yakından takip eden ve beklenenden daha kısa sürede tamamlanmasını sağlayan Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy başta olmak üzere, Bakanlığımıza teşekkür ederiz. Restorasyon, 2024 yılında, Türkiye ile Hollanda arasında 1924 yılında imzalanan Dostluk Antlaşması’nın 100. yıldönümüne denk gelen bir zamanda, bir yıl içinde tamamlanmıştır. Ayrıca, halının 19 Ağustos 1911’de teslim edilmesinden sonra 1914 yılında Lahey’de vefat eden Aristarchi Bey’in mezarının bu yıl Büyükelçiliğimiz tarafından restore edilmesi de hoş bir tesadüftür.
Restorasyon sürecine Enerji Bakanlığı ve Sultanhanı Belediyesi de katılmış, restorasyon çalışması ise Hatice Temur Yıldız’ın liderliğindeki son derece profesyonel bir ekip tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu sürece katkıda bulunan tüm kurumlarımıza ve bireylere içten teşekkürlerimizi sunarız.
Bu halının, iki Avrupa ülkesi arasındaki özel ilişkilerin sonsuza kadar bir sembolü olarak kalacağına ve gelecekte de birçok diplomatik görüşmeye tanıklık edeceğine inanıyorum.
Teşekkür ederim.
GELECEĞE BİR BAKIŞ

Restore edilip Barış Sarayı’ndaki yerine konulan Hereke Halısı’nın son şekli.
Hereke halısının geri dönüşü, sadece geçmişi onurlandırmakla kalmıyor; aynı zamanda geleceğe yönelik bir çağrı niteliği taşıyor. Türk-Hollanda dostluğunun ve uluslararası iş birliğinin bir simgesi olan halı, yıllar boyunca barış ve adalet arayışlarına eşlik etmeye devam edecek.
Bu anlamlı tören, hem tarihi hem de kültürel açıdan büyük bir öneme sahiptir. Türkiye’nin barış ve kültür mirasına olan katkısının bir sembolü olarak, Hereke halısı uluslararası sahnede yeniden yerini almış oldu.

Lahey Barış Sarayı yöneticileri, çok zengin olan Türkiye-Hollanda ilişkilerinin önemini ortaya sermek için, arşivlerinde bulunan pek çok dökümanı, törenin yapıldığı yerde bir masaya yerleştirdiler. Bakanımız, Büyükelçimiz ve Saray yöneticileri, önlerindeki masada yer alan dökümanlar ile bu hatıra fotoğrafını çekildiler.

Tarih araştırmacısı Mehmet Tütüncü, davetli olduğu Barış Sarayı’nda, Hollanda-Türkiye ilişkilerinin anlatıldığı ‘Atatürk’ün Türkiyesi’ne Seyahat’ adlı kitabını, Adalet Sarayı’nın sahibi olan Carnegie Vakfı’nın Başkanı ve Hollanda Adalet eski Bakanı Piet Hein Donner’e hediye etti.
HEREKE HALISININ TARİHİ VE BUGÜNKÜ ÜZÜCÜ DURUMU
Hereke halısı, sadece bir zanaat ürünü değil, aynı zamanda Türk kültür ve sanat tarihinin eşsiz bir parçasıdır. Ancak bu eşsiz miras, yıllar içinde değişen şartlar ve alınan bazı kararlarla köklü dönüşümler yaşadı.
Hereke Halısı’nın imal edildiği, Hereke’deki değişiklikler biliniyor olsaydı, eminim ki Barış Sarayı’ndaki şen şakrak atmosfer, yerini üzüntülü bir havaya dönerdi.
İşte o üzüntü verici gelişmeler:
Hereke halısı üretimi, 1843 yılında Ermeni Dadyan ailesi tarafından kurulan bir fabrikayla başladı. Bu fabrika, iki yıl sonra Osmanlı padişahına devredilerek “Fabrika-i Hümayun” adını aldı. Cumhuriyet döneminde Sümerbank bünyesine katılan bu fabrika, Hereke’yi bir dünya markasına dönüştürdü. Özellikle 19’uncu yüzyılın sonlarında, Osmanlı saraylarının ve Avrupa’nın en prestijli mekanlarının vazgeçilmezi haline gelen Hereke halıları, zarafeti, kalitesi ve özgünlüğüyle dünya çapında tanındı.
Bir santimetrekarede 500 düğümle dokunan bu halılar, yalnızca estetik açıdan değil, üretim sürecindeki emeğin yoğunluğu ve sanatsal detaylarıyla da olağanüstü bir zanaatkârlık örneği sunuyor. Lale, karanfil, sümbül gibi çiçek motiflerini barındıran bu halılar, Türk kültürünün zarafetini dünyaya taşıyor.
COĞRAFİ İŞARET VE KORUMA
1996 yılında Sümer Holding tarafından, Anadolu’da dokunan birçok geleneksel halı türü gibi, Hereke halısı da coğrafi işaret patentiyle tescillendi. Bu adım, halının kültürel miras olarak korunması açısından önemli bir dönüm noktasıydı. Ancak, ilerleyen yıllarda yaşanan yapısal değişiklikler ve çeşitli özelleştirme politikaları, bu koruma çabasını sekteye uğrattı.
DEĞİŞEN KOŞULLAR VE BUGÜNKÜ ÜZÜCÜ DURUM
2008 yılında Hereke belediyesinin kapatılması ve Sümerbank’ın tasfiyesi gibi gelişmeler, Hereke halıcılığını derinden etkiledi. Geleneksel üretim atölyelerinin sayısı hızla azaldı ve günümüzde bu sayı 10’un altına düştü. Bununla birlikte, uluslararası rekabetin etkisiyle bu durumu fırsata çeviren Çin, Zhenping ilçesinde “Hereke Sanayi Bölgesi” kurdu.
Etiketlerine “Made in Hereke” yazarak, halı üretmeye başlayan Çin, Türkiye halı pazarının yüzde 90’ını ele geçirdi.
Bu yanlış politikalar nedeniyle, Çin’le başa çıkamayan yerli halıcılar, Çin’e gittiler ve orada fabrikalar açtılar. Türklerin, Çin’de ürettikleri çakma Hereke’leri, yerli Hereke’ymiş gibi Türkiye’de satmaya başlamaları nedeniyle, hem markanın hem de kültürel mirasın, küresel ölçekte zarar görmesine neden oldu.
HEREKE’NİN YENİDEN KEŞFİ
Tüm bu olumsuzluklara rağmen, Hereke halısının geleneksel üretim teknikleriyle korunması ve yeniden canlandırılması için çeşitli çabalar devam ediyor. Örneğin, 114 yıllık bir Hereke halısı, kapsamlı bir restorasyon sürecinden geçerek Hollanda’daki Lahey Barış Sarayı’na geri döndü. Bu süreç, Türk zanaatkârlığının uluslararası arenada hâlâ önemli bir yer tuttuğunu gösteriyor.
Hereke halısı, yalnızca bir zanaat ürünü değil, aynı zamanda Türk tarih ve kültürünün bir sembolüdür. Bugün, bu mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması için atılacak her adım, sadece ulusal değil, aynı zamanda evrensel bir kültürel değer yaratma sorumluluğunu da taşıyor. (Yarın bu haberin Hollandacasını okuyacaksınız)
Yorumlar
Benzer Konular
VİYANA-TÜHA HABER / Koronavirüs aşısının zorunlu olmasını kabul eden Avusturya’da bir şehir, aşı olmak istemeyenlere para cezası uygulamakla görevlendirilecek çalışanlar arıyor. Avusturya’nın Linz kenti tarafından verilen bir iş ilanına göre, iş görüşmesinde başarılı adaylar, aşısız oldukları için cezalarını ödemeyenlere karşı cezalar verecek ve itirazları işleme alacak. Çalışanlara, 2 bin 774...
TÜHA HABER / Fransa’da 13 Kasım’da Stade de France, Bataclan gösteri salonu ve 6 barda eş zamanlı düzenlenen terör saldırılarına ilişkin Paris adliyesinde görülen davada ikinci haftaya girildi. Davanın ilk haftasına, tek tutuklu saldırgan Salah Abdeslam’ın IŞİD’i savunan açıklamaları damga vururken, ikinci haftada söz tanıklara geçti. Tamamı 9 ay sürecek...
STRAZBURG – TÜHA HABER / Avrupa Konseyi, İstanbul Sözleşmesi çerçevesinde polislere kadına yönelik şiddet vakalarıyla ilgili eğitim verecek. Türkiye geçen yıl yoğun tepkilere rağmen Sözleşme’den çekilmişti. (TÜHA) Türkuaz Uluslararası Haber Ajansı Avrupa Temsilcisi Tuba Nur TÜRKELİ’nin (DW)’ye dayandırdığı haberine göre, Avrupa Konseyi, İstanbul Sözleşmesi çerçevesinde polisler için kadınlara yönelik şiddet vakaları...
SOFYA-TÜHA HABER / Bulgaristan göç akını nedeniyle Türkiye sınırına 350 asker gönderdiğini açıkladı. Askerlerin yasa dışı geçişleri engellemek için sınırda görev yapan güvenlik güçlerine destek olacağı belirtildi. (TÜHA) Türkuaz Uluslararası Haber Ajansı Avrupa Temsilcisi Tuba Nur TÜRKELİ’nin haberine göre, Afganistan’da Taliban’ın Ağustos ayında yönetimi ele geçirmesinden sonra Avrupa’ya göç akını yaşanıyor....
TÜHA HABER / ABD Başkanı Joe Biden 20 Ocak’ta göreve gelmesinin ardından, doğal müttefikleri Kanada ve İngiltere’den sonra, Avrupa Birliği’nden ilk olarak Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’u aradı. Elysee Sarayı’ndan yapılan açıklamada, “iki devlet başkanı çok taraflı meselelerin yanı sıra, uluslararası kriz ve güvenlik konularında büyük bir görüş birliği tespit etmiştir”...
‘Pelin Çift ile Gündem Ötesi’ her Cumartesi günü “Gönül Dağı”dan sonra saat 00.15’te TRT 1 Ekranlarında.. İSTANBUL – TÜHA HABER / Şarkıcı Bergen’in hayat hikayesini konu alan Bergen filminin senaristlerinden Sema Kaygusuz, DW Türkçe’ye filmle ilgili konuştu.”Bergen’in kudretini iade ettik” dedi. Şarkıcı Bergen’in hayat hikayesinin anlatıldığı Bergen filmi 4 Mart...