İran Suriye’den kontrollü mü çekildi?
Suriye’de 61 yıllık Baas rejiminin sona ermesi ve Halk devrimiyle sonuçlanmasının ardından uluslararası kamuoyunda İran’ın Suriye’de hezimet yaşadığı genel kabul görmektedir.
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
Tarihçi, Ortadoğu ve İran Dış Politika analisti Ali ŞAHİN, Financial Times’da (FT) yer alan “İran Suriye’den kontrollü mü çekildi?” başlıklı yazıyı yorumlayarak, Suriye’de 61 yıllık Baas rejiminin sona ermesi ve Halk devrimiyle sonuçlanmasının ardından uluslararası kamuoyunda İran’ın Suriye’de hezimet yaşadığının genel kabul gördüğünü dile getiriyor.
Ancak Financial Times’ın son analizinin ise farklı bir bakış açısı sunduğunu da söyleyen ŞAHİN, Financial Times’ın (FT), İran’ın hamlelerini bir yenilgi değil, stratejik ve hesaplı bir geri çekilme olarak değerlendirdiğine vurgu yapıyor.
Analist Ali ŞAHİN, bu raporun, Tahran’ın Suriye krizine yönelik yaklaşımındaki değişikliğe vurgu yaparak, Beşar Esad rejiminden uzaklaşmayı, bölgedeki yeni gerçeklere uyum sağlamayı ve uzun vadeli hedefleri koruma adına bilinçli bir karar olarak tanımladığının altını çiziyor.
Tarihçi, Ortadoğu ve İran Dış Politika analisti Ali ŞAHİN, kaleme aldığı”İran Suriye’den kontrollü mü çekildi?” başlıklı yazısına şöyle devam ediyor:
Güvenilmez Ortaklık:
Esad’ın, İsrail’in Suriye’deki İran çıkarlarına yönelik saldırılarını engelleyememesi ve son dönemde Birleşik Arap Emirlikleri’ne yakınlaşması, Tahran’da bir tür ihanet olarak algılandı. Esad’ın, savaş sonrası yeniden inşa yardımlarını alabilmek için İran’dan uzaklaşma karşılığında diğer aktörlere yaklaşma çabası, Tahran’ın ona olan güvenini daha da zayıflattı.
Güvenliğin Tehlikeye Girmesi:
Bu rapor ayrıca, Esad rejiminin İranlı komutanların konumlarına dair hassas bilgileri ifşa ederek güvenliklerini tehlikeye attığını iddia ediyor. Bu durum, Tahran’daki yetkililerin öfkesini tetikledi ve birçok kişi Esad’ı güvenilir bir müttefik yerine fazladan bir yük olarak görmeye başladı.
Kaynakların Yeni Yönlere Kaydırılması:
Suriye’deki koşulların değişmesiyle İran, askerlerini, diplomatlarını ve personelini bu ülkeden çekerek odak noktasını Irak ve diğer bölgelerdeki nüfuzunu güçlendirmeye kaydırdı. Bu yön değişikliği, bir geri çekilme olarak değil, Tahran’ın jeopolitik etkisini korumaya yönelik stratejik bir dönüş olarak değerlendiriliyor.
Stratejik Düzenleme Değişikliği: Esad’ın düşüşü, İran’ın “Direniş Ekseni”ndeki hayati bağlantılardan birini kaybetmesine yol açsa da Tahran, bu geri çekilmeyi dış politikasını yeniden gözden geçirmek için bir fırsat olarak görüyor. Düşmekte olan bir rejimden uzaklaşarak İran, bölgedeki yeni gerçeklere uyum sağlamaya ve diğer ittifaklar ile vekil güçler aracılığıyla uzun vadeli nüfuzunu korumaya çalıştı.
***
Yazar hakkında
Ali ŞAHİN, 2013 yılında Kastamonu Üniversitesi Tarih Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek lisans derecesini, 2016 yılında Kastamonu Üniversitesi Tarih Bölümü’nde ‘‘1807-1809 Osmanlı-İngiliz İlişkileri ve Kal’a-i Sultaniye Antlaşması’’ başlıklı teziyle aldı. Çeşitli bilimsel etkinliklerde Yakınçağ Osmanlı Dış Politikası, Kent tarihi ve İran Dış politikası konularda bildiri ve makaleler sundu. Bu süreç içerisinde birçok sitede analiz yazıları kaleme aldı. Bunun yanısıra birkaç sitede editör ve genel yayın koordinatörlüğü yaptı. Şuanda ekseriyetli olarak çalışma alanları Yakınçağ Osmanlı Dış Politikası, Ortadoğu ve İran Dış Politikasıdır.
Tarihçi, Ortadoğu ve İran Dış Politika analisti.