“İsrail Normalleşme Sürecinin Katar’a ve Türk-Katar İlişkilerine Etkileri”
TÜHA HABER / Diplomatik İlişkiler ve Politik Araştırmalar Merkezi’nce (DİPAM) “İsrail Normalleşme Sürecinin Katar’a ve Türk-Katar İlişkilerine Etkileri” konulu Online olarak düzenlenen panelde güncel pek çok sorunun cevabını verdi.
DİPAM tarafından gerçekleştirilen “İsrail Normalleşme Sürecinin Katar’a ve TürkKatar İlişkilerine Etkileri” adlı panelin moderatörlüğünü DİPAM Kurucu Üyesi Doç. Dr. Esra P. Albayrakoğlu’nun üstlendi.
Panelde; İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özden Zeynep Oktav, Katar Üniversitesi Körfez Araştırmaları Merkezi Direktörü Dr. Mahjoob ZWEIRI ve EkoTürk TV’den Feyza Gümüşlüoğlu konuşmacı olarak katıldı.
Moderatör Doç. Dr. Esra P. Albayrakoğlu , Panelin, Arap-İsrail normalleşme sürecinin son turu ile bunun Katar ve Türkiye-Katar ilişkilerine yansımalarına ilişkin önemli bilgiler sunmayı amaçladığını açıklayarak, panel içeriği hakkında bilgilendirme yaptı.
İlk olarak Dr. Mahjoob Zweiri ile panele başlayan Moderatör, Zweiri’ye, Arap-İsrail normalleşmesinin bir sonraki turunu nasıl yorumladığını ve Katar’ın bu süreçte almış olduğu pozisyon hakkında düşüncelerini sordu.
Dr. Zweiri, Son haftalarda yaşanan gelişmelerden yola çıkarak, Doha’nın normalleşme süreci hakkında çok net bir görüş ortaya koyduğunu ve İsrail ile normalleşmenin hedeflenmediğini gösteren resmi açıklamalara dikkat çekti.
Katar’ın, İsrail’in Uluslararası kararlara uyması, İsrail ve Filistin arasındaki sorunun çözülmesi sonrasında normalleşmeye sıcak bakacağını vurgulayan Dr. Zweiri, özellikle Filistinlilerin temelde kabul etmeyeceği hiçbir şeyin Katar tarafından kabul edilmeyeceğini ifade etti.
Katar’ın, İsrail-BAE-Bahreyn normalleşmesi konusunda endişeli olduğunu aktaran konuşmacı Dr. Mahjoob Zweiri , Katar’ın, bu ülkelerin Körfez’in dinamiklerini değiştirdiklerine inandığını belirtti.
Dr. Zweiri, Körfez ülkeleri arasındaki anlaşmazlığı; iletişimsizlik, güvensizlik ve BAE’nin sadece kendi çıkarına odaklanmasına bağladı ve ABD-Katar ilişkilerinin dostluk ve müttefiklik farkı bulunduğunun altını çizdi.
Prof. Dr. Özden Zeynep Oktav da konuşmasında, normalleşme hareketinin, Körfez bölgesinde İsrail hakimiyeti anlamına geldiğine değinerek, normalleşmenin İran’ı izole ettiğini ayrıca bölgede Rusya ile Çin’in politikaları ile ters düştüğünü ifade etti.
Bu süreç ile birlikte Filistin’in Arap ülkeleri için öncelik olmadığının anlaşıldığını dile getiren Prof. Dr. Oktav , Katar’ın, İsrail’in askeri ve enerji bakımından bölgeye hakim olmasını istemediğini belirtti.
Bölgede Türkiye etkisinden de bahseden Prof. Dr. Oktav, güçlü askeri yapısı, batı ile olan bağlantısı ve Katar dahil olmak üzere 13 ülkede askeri üssünün olması gibi nedenlerden dolayı Türkiye’nin ön plana çıktığını söyledi.
Prof. Dr. Özden Zeynep Oktavı, Türkiye ve İsrail’in, son zamanlarda Karabağ’da ortak çıkar paylaştığının altını çizerek, İsrail ve İran arasında sıcak çatışmaların olabileceğini, Türkiye ve Katar’ın, İsrail ile anlaşmazlık istemediğini ve diplomasinin çözüme giden ana yol olduğuna inandıklarını ifade etti.
EkoTürk TV’den Feyza Gümüşlüoğlu da konuşmasında, 90’lı yıllarda Katar’ın, İsrail ile ilişkileri normalleştiren ilk ülke olduğuna dikkat çekerek, Katar’daki İsrail Ofisini hatırlattı.
Katar’ın, BAE ve Bahreyn’in normalleşme politikalarını aynı şekilde tasvip etmediği için İsrail ile ilişkileri normalleştirmek istemediğini açıklayan Gümüşlüoğlu, Katar’ın, Türkiye ve İran ile ilişkilerini korumayı hedeflediğini , Türkiye ve Katar’ın, İsrail ilişkilerine Filistin merkezli çözüm bulmaya çalıştıklarını belirtti.
ABD seçimlerinede dikkat çeken Feyza Gümüşlüoğlu, Trump’ın seçilmesi ihtimalinde Katar üzerindeki ABD baskısının devam edeceğini ifade
etti.
Katar için ABD ile olan ilişkisinin her şeyin üstünde olduğunu belirten konuşmacı Gümüşlüoğlu, eninde sonunda normalleşmenin gerçekleşeceğini, Katar’ın, birçok
krizi çözmek için diplomatik becerileri ve yumuşak gücü kullandığını vurguladı.
HABER : Merve TAMER & Asistan | Assistant
[TÜHA Haber Ajansı, 21 Ekim 2020]