İsveç’in terörist milletvekili: Amineh Kakabaveh

Omzunda bir kalaşnikof, belinde tabanca, birden fazla şarjör…

Terör örgütü üyesi olan kişi, İsveç Parlamentosu üyesi bağımsız milletvekili Amineh Kakabaveh.

Örgüt kamplarından İsveç Parlamentosu’na uzanan süreç İran’da başladı. Kürt kökenli Kababahev, Saqqez’lı ailenin sekiz çocuğundan biri.

Irak’ta silah eğitimi aldı

6 Aralık 1970 doğumlu görünse de bu tahmini bir tarih. Ailesini terk etti ve tıpkı abisi gibi terör örgütüne katıldı. Irak’taki kamplarda silah eğitimi aldı.

6 yıl boyunca hem İran hem de Irak’ta çok sayıda eylemin içinde oldu.

Yasadışı yollardan Türkiye’ye girdiğinde yirmi yaşında bile değildi. Kimliği yoktu ve Birleşmiş Milletler’in (BM) Ankara temsilciliğine başvurdu. Türkiye’de kaçak yaşadı.

3 ay içinde mülteci statüsü alan ve okuma yazma bilmeyen Kakabaveh artık İsveç’teydi.

“Yılın İsveçli Kadını”

Terör örgütleri ile ilişkisini hiçbir zaman kesmedi. Örgütün desteği ile 2000’li yıllarda sosyal hizmet uzmanı olarak çalıştı.

2008’de Sol Parti’den İsveç Parlamentosuna girdi. 2010, 2014 ve 2018 seçimlerinde de milletvekili seçildi. 2016’da “Yılın İsveçli Kadını” oldu.

3 yıl sonra Sol Parti’nin lideri ile çatışmaya girdi ve ihraç edileceğini anlayınca istifa etti.

PKK’nın imdadına yetişen bir siyaset peşindeydi

Türkiye nefreti bitmek bilmedi.

14 yıldır İsveç parlamentosunda terör örgütü PKK’nın sözcülüğünü yaptı.

SETA Araştırmacısı Bilgehan Öztürk, “Amineh Kakabaveh, PKK’nın imdadına yetişen bir siyaset peşindeydi. Aynı zamanda 2016 yılında yine ve PKK’nın avrupa birliği’nin terör listesinden çıkartılması için yine İsveç Parlamentosu nezdinde bir girişimde bulundu. Hem İsveç’teki PKK varlığını rahatlatan ona alan açan İsveç-PKK ilişkisinin gelişmesine, derinleşmesine katkı sağlayan bir siyaset yürütüyor. Hem de Suriye’nin kuzeyinde YPG ile İsveç’in ilişkilerinin daha fazla derinleştirilmesi ve geliştirilmesi yönünde kendi ağırlığını koyuyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Kalaşnikoflu vekil İsveç Parlamentosu’nda kritik bir oya sahip

2016’da otobiyografisi yayınlandı. Kapağında örgütün dağ kampında çekilmiş fotoğrafı vardı.

Kalaşnikoflu Kakabaveh, İsveç parlamentosunda kritik bir oya sahip.

Magdalena Andersson, 2021’de 1 oy farkla başbakan seçilmişti.

Hükümet Kakabaveh’in isteklerine boyun eğdi

175 milletvekiline ihtiyacı olan Andersson’a Kakabaveh destek verdi.O yüzden hukümet Kakabaveh’in isteklerine boyun eğdi.

Bilgehan Öztürk konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:

“İsveç Hükümeti’nin kurulmasında çok etkili bir rol oynadı. Ülkenin mevcut başbakan ve sosyal demokrat parti yeterli sayıda milletvekilleri olmadığı için Amineh Kakabaveh ile bir anlaşma yapmak durumunda kaldı. Yani aslında onun oyuyla ve hükümet seçilebildi ancak Amineh bu desteği verirken mevcut hükümetin kurulmasına, Suriye’deki YPG’yi daha fazla destek verilmesi, İsveç’in YPG ile ilişkilerin derinleştirilmesini de şart koştu.“

Kakabaveh kritik oylarından birini de geçtiğimiz günlerde kullandı.

Adalet Bakanı aleyhine verilen gensoru önergesi mecliste bir oy farkla kabul edilmedi. Morgan Johansson görevinde kaldı.

Terör örgütü üyesi milletvekili çekimser oy kullandı.

İsveç Meclisi’nde gelecek hafta da bütçe oylanacak. Bu kritik oylamada hükümet geçmişte olduğu gibi yine terörist milletvekilinin oyuna ihtiyaç duyabilir. Kakabaveh bütçeye vereceği destek için çoktan taleplerini sıraladı. Listenin en başında da PKK/YPG’ye daha fazla destek ve Türkiye’ye silah ambargosu yer alıyor. Aksi takdirde hükümeti oy vermemekle tehdit etti.

Stockholm yönetimi PKK/YPG terör örgütüne 400 milyon euro civarında destek sağladı. İsveç menşeili silahlar da doğrudan örgüte gönderildi.

“PKK ile NATO üyeliği arasında seçim yapmaya zorlanıyorlar”

Muhalefet de durumdan rahatsız.

Bilgehan Öztürk’ün konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

“İsveç’in NATO üyeliği ve aynı zamanda İsveç’in Türkiye ile olan ilişkisinin PKK sebebi ile zehirlenmemesi gerektiği çağrısında bulunuyorlar. Kendi ulusal siyasetleri, dış siyasetleri aslında PKK ajandası ve PKK sempatizanı aktörler tarafından rehin alınmış durumda. Bir taraftan NATO üyeliği bir tarafta PKK ile ilişkileri gibi aslında absürd bir seçim arasında zorlanıyorlar aslında buradaki tercih çok basittir.“

İsveç yol ayrımında

200 yıldır bağımsız siyaset yürüten İsveç, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ile kendisine güvenlik şemsiyesi aradı ve NATO’ya üyelik başvurusu yaptı.

İttifakın ikinci büyük ordusu Türkiye’nin güvenliğini yıllardır hiçe saydı.

Özetle İsveç yol ayrımında…

Ya ülkenin güvenlik politikalarını “tek oya” esir etmeye devam edecek ya da NATO’ya üye olacak.