İyilik, genetiği de etkiliyor…
Üsküdar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayfun Doğan, iyilik yapmanın psikolojik ve fiziksel sağlığımız üzerinde önemli etkisi olduğunu açıkladı.
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
İyilik, genetiği de etkiliyor…
Prof. Dr. Tayfun Doğan, iyilik yapmanın psikolojik ve fiziksel sağlığımız üzerindeki etkisine de değinerek, şöyle devam etti:
“İyilik yapmak sadece başkalarına değil, aynı zamanda iyilik yapan kişiye de mutluluk getiriyor. Yapılan araştırmalara göre, iyilik yapan insanlar, iyilik görenlerden daha mutlu oluyor. İyilik, kişinin içsel tatminini artırarak genel mutluluğunu pekiştiriyor. Sadece iyilik yapmak değil iyiliğe şahit olmak da aynı şekilde insanları mutlu edebilmektedir. Hatta geçmişte yaptığınız bir iyiliği hatırladığınızda bile sanki şu anda iyilik yapıyormuşsunuz gibi kendinizi iyi hissedersiniz ve mutlu olursunuz. İyilik yapmanın fiziksel sağlığa da olumlu etkileri var. Düzenli gönüllülük faaliyetlerinde bulunan kişilerin, yaşlılık dönemlerinde ölüm riski azalmaktadır. Ayrıca, başkalarına yardım etmek, kalp sağlığı üzerinde de olumlu etkiler yapmaktadır. Yapılan araştırmalar, iyilik yapmanın gen ifadesini bile olumlu yönde etkileyebileceğini ortaya koymuştur.”
İyilik yapmak beyin ve beden eczanemizi harekete geçiriyor
İyilik yapmanın beynimizde ve vücudumuzda pozitif değişikliklere yol açtığını da söyleyen Prof. Dr. Tayfun Doğan, “Başkalarına yardım etme gibi davranışlar beyin kimyasallarını etkiler ve daha iyi bir ruh haline bürünmemize yardımcı olur. Özellikle oksitosin, serotonin ve dopamin gibi kimyasalların salınımı artar, stres hormonu kortizol ise azalır. Yani iyilik yapmak beyin ve beden eczanemizi harekete geçiriyor. Örneğin oksitosin hormonu, kalp hastalıklarından korunmaya yardımcı olabilecek anti-inflamatuar özelliklere sahiptir. Oksitosin, ayrıca huzur ve sakinlik duygusu yaratır, acıyı azaltır ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Bu biyokimyasal değişiklikler, kişinin daha huzurlu, sakin ve mutlu hissetmesini sağlar. Bu da psikolojik ve fiziksel sağlığı olumlu şekilde destekler. Tüm bunlardan yola çıkarak, iyilik iyileştiriyor diyebiliriz. Bugün pek çok terapist danışanlarına düzenli iyilik davranışlarında bulunmayı önermektedir.” şeklinde konuştu.
İyilik yapmak, özsaygıyı artırıyor
İyilik yapmanın insanın hayatına anlam katan bir eylem olduğunu dile getiren Prof. Dr. Tayfun Doğan, “Başkalarına yardımcı olmak büyük bir manevi tatmin sağlar ve kişi anlamlı bir şey yaptığı duygusuyla dolar. Ayrıca iyilik yapmak, özsaygıyı artırır. Birey, başkalarına yardım ettiğinde içsel olarak kendisiyle kıvanç duyar. Erdemli davranışlar gösterdiğinde, kendine olan saygısı artar ve bu da mental sağlığını olumlu yönde etkiler.” dedi.
Nezaket sahibi ve yardımsever birisi olmak çekiciliği de artırıyor
Pozitif psikoloji alanında hedonik uyum adı verilen bir kavram bulunduğunu ve hedonik uyumun, başlangıçta mutlu eden şeylerin zamanla etkisini kaybetmesi durumu olduğunu anlatan Prof. Dr. Tayfun Doğan, “İhtiyaç sahiplerine yardım etmek, hedonik uyumla mücadele eder çünkü iyilik yaparak, sahip olduğumuz zenginliklerin farkına varırız. Bu da mevcut halimizi takdir etmemizi sağlar ve dolayısıyla mutluluğumuzu artırır. İyilik yapmak, sosyal bağları güçlendirir. Sosyal destek ağı kurar, daha sevilen ve güvenilen biri olmamıza yardımcı olur. Özgeci, merhametli, yardımsever insanlara karşı daha yakın hissetmemiz şaşırtıcı bir durum değildir. Araştırmalar, nezaket sahibi ve yardımsever birisi olmanın çekiciliği artırdığını göstermektedir.” diye konuştu.
İyilik toplumsal olarak da faydalar sağlıyor
İyiliğin bireysel olduğu kadar toplumsal anlamda da faydalar sağladığına vurgu yapan Prof. Dr. Tayfun Doğan, şöyle devam etti:
“İyiliğin ve nezaketin yaygın olduğu toplumlarda genel yaşam kalitesi ve mutluluk düzeyi de yüksek olmaktadır. Böylesi toplumlarda, insanlar kendilerini güvende hissetmekte, içinde yaşadıkları topluma ait hissetmekte ve onun gelişmesi için mücadele etmektedirler. İyiliğin hâkim olduğu toplumlarda bireyler sosyal ve duygusal desteği yoğun bir şekilde hissetmektedirler. Bu durum da yalnızlık ve izole olmuşluk duyguları yaşamalarının önüne geçebilmektedir. Toplum olarak tek bir organizma gibi bütün olarak hareket etmeyi öğrenmemiz gerekiyor. Bu da ancak iyiliği artırmakla mümkün olabilir.”
İyiliği artırmak adına neler yapılabilir?
Toplum olarak iyilik ve merhameti artırmaya ihtiyacımız olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tayfun Doğan, “Kötülüğü, nobranlığı, nezaketsizliği ve şiddete eğilimli olmayı havalı olmaktan çıkarmamız gerekiyor. Çocuklarımıza gerek aile içerisinde gerekse okullarda iyilik yapmayı öğretmemiz gerekiyor. Bunun da en iyi yolu örnek olmaktır. Çünkü çocuklar her şeyden çok model alma yoluyla öğrenmektedirler. Bu tür bir öğrenme de hayatın içinden, yaparak yaşayarak bir öğrenme olduğu için kalıcılığı daha yüksektir. Çocuklar iyilik davranışlarına şahit olmalı ve iyilik yaptıklarında takdir edilmelidirler. Tüm mesele iyiliği bir karakter ve alışkanlık haline getirmektir. Sosyal medya günümüzde hepimizin duygu ve davranışlarını etkilemede belki de en büyük paya sahiptir. Sosyal medyanın bu gücünden faydalanmalı ve iyilik hareketleri başlatmalıyız. Gördüğümüz nezaket ve iyilik olaylarının yaygınlaşması ve başkaları tarafından da görülmesi için bir şeyler yapmalıyız. Bunun iyiliğin gizli yapılması ilkesine zarar vereceğini düşünmüyorum. Tam tersine insanların umudunu artıracağına ve iyiliğin yaygınlaşmasına katkı sağlayacağına inanıyorum.” dedi.