Kabil’deki DEAŞ Saldırısı ve Yeni Senaryolar
DEAŞ saldırısının gösterdiği bir diğer realite, Taliban’ın bile istikrar ve güvenliği sağlayamadığı Afganistan daha büyük bir insani trajediye sürüklenebilir.
Prof. Dr. Burhanettin DURAN & SETA Genel Koordinatörü
DEAŞ’ın Horasan kolunun önceki gün Kabil Havalimanı’na yaptığı kanlı saldırı istihbarat birimlerinin öngörüsü içindeydi. Tahliyelerdeki tedirgin havanın sebebiydi. Amerikan askerlerinin, Taliban mensuplarının ve sivillerin öldüğü bu canlı bomba saldırısı Afganistan’ın geleceği açısından çok zorlu bir sürece işaret ediyor.
Ülkede sadece siyasi istikrarın değil aynı zamanda temel güvenliğin kurulmasının da ne denli zor olduğunu gösteriyor. Elbette öncelikle Biden yönetiminin ülkeden hatalı çekilmesinin ağır sonuçlarına işaret ediyor. Cumhuriyetçiler Başkan Biden’ın çekilme kararını eleştirirken Beyaz Saray, DEAŞ liderlerinden intikam almayı önceliyor ve çekilmekte kararlı. Biden, Avrupalı müttefiklerden gelen “sorumluluk” eleştirilerini de umursamıyor. Hatta bu saldırının Afganistan’dan ayrılmanın ne kadar doğru bir karar olduğunu gösterdiği ve bir an önce tahliyenin tamamlanması gerektiği yönünde yorumlanıyor. Bir noktayı netleştirelim. ABD’nin Afganistan hikayesi baştan sona bir başarısızlıkla dolu. 2001’deki işgal de hataydı; yirmi yıl boyunca yürüttüğü yeniden inşa çabaları sonuçsuz kaldı; çıkışı da sorunlu oldu.
Daha şimdiden DEAŞ, tahliye edilen Amerikan askerleri üzerinden Afganistan’daki terör kapasitesini hem Washington’a hem dünyaya hem de Taliban’a gösterdi. El Kaide’nin Taliban’a doğrudan karşıt olmayan varlığı ise DEAŞ’ın terör faaliyetleri ortamında daha rahat nefes alacaktır. Washington’ın “ulus inşası için değil terörle mücadele için gitmiştik” açıklaması bile boşa düşüyor.
Geniş Mutabakat İle Daha Radikaller Arasında Taliban
DEAŞ’ın saldırısı Taliban’ın yüzleştiği çok yönlü meydan okumayı gösteriyor. Belki de eski yönetimin ve yerel grupların yer aldığı geniş katılımlı hükümetin kurulması en zorlu kısım değil. Yönetmenin zorluklarını istismar eden daha radikal grupların DEAŞ etrafında birleşmesi tehdidi Taliban için daha öncelikli görünüyor. DEAŞ’ın kanlı saldırılarının devam etmesi durumunda dünya kamuoyunun dikkati Taliban’ın sert yönetim anlayışından ziyade terör ortamına kayabilir. Ya da Taliban, DEAŞ terörünü dışlayıcı ve sert yönetimi için mazeret olarak kullanabilir. Ancak bunun da geçici olacağı açık.
Taliban büyük güçlerle etkin bir diplomasi yürütmek zorunda. Pakistan ve Katar ile iş birliği yapmak durumunda. DEAŞ saldırısının gösterdiği bir diğer realite, Taliban’ın bile istikrar ve güvenliği sağlayamadığı Afganistan daha büyük bir insani trajediye sürüklenebilir.
Ankara’nın Zamanlaması ve Tercihi…
Kabil Havalimanı’na yapılan saldırı, Türk askerinin tahliyesinin zamanlamasının önemini gösterdi. Taliban tarafı havalimanının işletmesi konusunda Türkiye’den yardım istese de son terör saldırısının gösterdiği üzere terör ortamı havalimanını işletme konusunu riskli bir misyona çeviriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Bosna Hersek seyahati öncesi yaptığı açıklamada bunu vurguladı.
Halen Ankara, Taliban’ın talebini değerlendiriyor. Taliban’ın tek başına güvenliği sağlayıp sağlayamadığını önümüzdeki dönemde göreceğiz. Dinamik bir süreçteyiz. Bir süre sonra yeni Afgan hükümetinin havalimanının güvenliği için Türkiye’den yardım istemesi beni şaşırtmaz. Ankara askerin tahliyesi ile yeni dönemin şartlarında kendi çıkarlarına uygun istediği kararı verebilecek durumda. Afgan halkına yardımcı olmanın güvenli yolunu tercih eder. Terörle mücadelenin bu misyon içinde olması beklenemez.
[TÜHA Haber Ajansı, 30 Ağustos 2021]